27 Nisan 2015 | HABERLER 30. Sayı (Mart-Nisan 2015)

Saint-Gobain Weber Yapı Kimyasalları, geçtiğimiz aylarda Türkiye’deki ilk EPD sertifikalı seramik yapıştırıcıları üreterek bir ilke imza atmıştı. Altensis danışmanlığında yürütülen bu çalışmalarla ilgili bilgi aldığımız Saint-Gobain Weber Pazarlama Direktörü Aslı Çelik, “EPD, tıpkı yatırım ve ürünlerimiz gibi çevreci bakış açımızın bir yansıması” diyor.Yeşil Bina: Hangi ürünlerinize EPD aldınız?
 
Aslı Çelik: Bildiğiniz gibi weber, farklı kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik çeşitli çözümler sunan oldukça geniş ürün yelpazesine sahip bir firma. EPD için önceliğimizi seramik yapıştırıcıları grubumuza verdik. Çalışmalarımız neticesinde çimento esaslı seramik yapıştırıcılarımızın tümü EPD kapsamına alındı. EPD için yaptığımız çalışmalar Türkiye’deki tüm üretim tesislerimizde üretilen çimento esaslı seramik yapıştırıcılarımız için geçerli. 


Yeşil Bina: Neden EPD alma gereksinimi duydunuz? 


Aslı Çelik: Weber olarak tüm dünya genelindeki stratejimizi, sürdürülebilir yaşam alanları yaratma, yani yaşam konforu sunan sağlıklı binalar inşa ederek enerji tasarrufu sağlama ve çevreyi koruma olarak özetleyebilirim. Doğal olarak yatırımlarımız, ürünlerimiz ve süreçlerimiz de bu amaç üzerinde temelleniyor. 2012 yılında Adana’da açılışını gerçekleştirdiğimiz 5. fabrikamız Türkiye’nin en büyük endüstriyel güneş enerjisi sistemine sahip fabrika yatırımıydı. Tükettiği elektriğin yüzde 30’unu güneş panelleri sayesinde güneşten elde edebilen, yılda 35 TEP’e eşdeğer primer enerji tasarrufuna imkan sağlayan Adana fabrikamız, karbondioksit emisyonu açısından da yılda 70 bin kilogram karbondioksit tasarrufu sağlıyor. Aynı zamanda kullandığımız forkliftler de güneş enerjisinden elde edilen elektrikle çalışıyor. Bu fabrikamızdaki idari binamız da Saint-Gobain’in Care 4 standartlarına göre projelendirildi ve bitiminde Care 4 sertifikası almaya hak kazandı. Care 4, enerji verimliliği üzerine verilen bir Saint-Gobain sertifikası. Care 4 değerlendirme kıstasları, uluslararası belgelendirme kuruluşları tarafından verilen LEED ve BREEAM Yeşil Bina sertifikaları değerlendirme kıstasları ile paralel olup, metrekare başına düşen yıllık enerji tüketimini baz alıyor ve bu rakamın 120 kWh’ı aşmaması gerekiyor. Adana fabrikamız için bu değer 92 kWh/m2 yıl. Yatırımlarımız haricinde de örnekleri çoğaltmak mümkün. Ürün bazında da bizi bu anlamda gururlandıran pek çok ilke imza attık. 2008 yılında Türkiye’nin ilk toz çıkarmayan seramik yapıştırıcısını ürettik. Hemen ardından aktif sıkıştırma teknolojisiyle üretilen weber konsantre serisini pazara sunduk. EPD de tıpkı yatırımlarımız ve ürünlerimiz gibi çevreci bakış açımızın bir yansıması. Biz bu sürece, ürünlerimizin yaşam döngüsü analizini yaparak, çevreye verdiği etkileri değerlendirerek halihazırda başlamıştık. Dolayısıyla, zaten yapıyor olduğumuz çalışmayı, bağımsız bir kuruluşa onaylatmak suretiyle Türkiye’deki ilk EPD sertifikalı seramik yapıştırıcılarını üreten firma olduk. Türkiye’de son yıllarda Yeşil Bina sertifikasına sahip projelerdeki artış sebebiyle çevreyle dostu ürün kullanma bilinci de arttı. Bu bizler için de mutluluk verici. 


Yeşil Bina: Bu süreçte hangi aşamaları geçirdiniz? Mevcut üründe ve üretim sürecinde ne tür iyileştirmeler yaptınız?


Aslı Çelik: Öncelikle çalışmanın kapsamını belirledik ve ürün grubunu seçtik. Devamında ürünün yaşam döngüsü boyunca geçirdiği tüm evreleri incelemek amacıyla ilgili departmanlarımızdan ve tedarikçilerimizden verileri topladık. Bu çalışma çok ciddi bir veri toplama ve analiz sürecini beraberinde getiriyor. Bunun yanı sıra çevresel etkilerin analizi için alanında uzman bir firma ile birlikte çalıştık. Tüm bu çalışmalar bize ürünlerimizin beşikten mezara, yani hammaddenin doğadan çıkarılmasından ürünün bertaraf edilme aşamasına kadar olan süreci değerlendirme imkanı sağladı.

 

---

R E K L A M