24 Haziran 2014 | TEKNÄ°K MAKALE 25. Sayı (Mayıs-Haziran 2014)

Son kullanıcılar için en yeni otomasyon trendlerini belirleyen Schneider Electric, dahili bir Ethernet omurgasına sahip yeni bir programlanabilir otomasyon kontrol cihazı platformu geliştirdi. Modicon M580, ePAC (Ethernet PAC) olarak adlandırılan bu yeni konsept, evrensel bir Ethernet omurgası, DCS ve PAC arasındaki boşluğu doldurmak üzere tasarlandı. ePAC konseptiyle tüm iletişim (kontrol cihazının devre kartı barası dahil) uzaktan veya dağıtılmış G/Ç üzerinden kontrol ağından (SCADA, DCS, vb.) saha ağına kadar açık bir Ethernet omurgasında yönetiliyor. Ethernet işlemleri, çekirdeğinde dahili olarak Ethernet işlemci bulunan kontrol cihazı tarafından doğrudan yönetiliyor. Merkezine Ethernet’i koyan bu yeni konsept standart, kendini kanıtlamış ve açık Ethernet mimarileri üzerinden kararlı çözümler sunuyor. Bu sayede, otomasyon çözümleri için daha fazla şeffaflık ve yüksek hızlı iletişime dayanan yeni değerler katıyor.
Schneider Electric, tesislerdeki yetkili kullanıcıların uygulama, konfigürasyon ve mimari değişikliklerini, üretim sürecini kesintiye uğramadan yapmasına olanak vererek M580 ePAC’i tam bir mimari esneklik sağlamak üzere tasarlamış. Ayrıca kendini kanıtlamış ve genişletilmiş Ethernet yönlendirme özelliklerini kullanarak ağ şeffaflığını etkileyen kısıtlamaları ortadan kaldırıyor. Bu durum, her türlü eski Ethernet özellikli cihaz veya sistemi, uyumlu bir kontrol sistemi sağlamak üzere M580 ePAC ile entegre etmeyi kolaylaştırıyor. 
Sunduğu Yenilikler
Tesis veya fabrikada kullanılmak için tasarlanmış her çözüm güvenli, kesintisiz çalışma sağlamak üzere genel sistem güvenilirliği, sağlamlık ve sürdürülebilirlik sunmalı. Birçok uygulama için yeni ürünleri, sonraki 15-25 yılda sorunsuz çalışabiliyor olması beklenir. Bu genelde her türlü işletme uygulaması için en yüksek önceliktir. Otomasyon sürecinin plansız bir nedenle durmasının finansal ve güvenlikle ilgili sonuçları büyük olacağı için birçok sanayi uygulaması sıfır çalışmama süresi gerektirir.
Proseste ve üretimde sıfır duruş ilkesi Schneider Electric’in 1968 yılında ilk PLC’yi çıkarttığından bu yana olduğu gibi, M580 ePAC’ın tasarımının da ayrılmaz bir parçası. M580’nin tasarımı çok yüksek sıcaklıklar, yoğun nem veya aşındırıcı ortamlar, sarsıntı gibi en zor ortamlarda test edilmiş, tüm elektronik parçaları montaj öncesinde kontrol edilmiş ve onaylanmış. Bellek arızasının olmamasını sağlamak için birçok otokontrol gerçekleştiriliyor ve bir bit değişimi tespit edildiğinde kendi kendini düzeltiyor. Sistem, bir sapma tespit ettiği anda otomatik olarak güvenli duruş moduna geçiyor, mikro işlemci tarafından işlenen son komutlar, bellek durumu ve görev planlama gibi sistemdeki dahili tüm son olayları kaydediyor ve hata modundaki tüm çıktıları etkinleştiriyor.
Arıza Tahmini
Bir sorun oluşturmadan önce hatayı yakalamak için tüm sistemde önleyici bakım gerçekleştirmek amacıyla diagnostik bulunuyor. Bu yaklaşım, plansız çalışmama sürelerini engellemeye ve arıza oluşmadan ve üretimi etkilemeden önce cihaz değişimini yönetmeye yardımcı oluyor. M580 ePAC sistemiyle hem yerel hem uzaktan konfigürasyonlarda dahili bir diagnostik özelliği bulunuyor ve bu da sistemin arızaları öngörmesine ve kullanıcıların düzeltici önlemler almasına olanak veriyor. Diagnostik Schneider Electric HMI’lar veya SCADA’da yerel olarak bulunan bir “diagnostik ara bellek” özelliği üzerinden veya akıllı telefonlar veya tablet bilgisayarlarla web sayfalarında uzaktan izlenebiliyor.

Yatırımların Ömrü
Üretim tesislerindeki yöneticiler, teknoloji yatırımını korumaya yardımcı olmak için her zaman uzun servis ömrüne sahip olması muhtemel çözümleri seçmek isterler. Sistem güvenilirliği önemi kadar otomasyon çözümlerine entegre edilmiş teknolojileri düşünmek de çok önemlidir. Günümüzde teknolojideki hızlı gelişmeler sayesinde 25 yıl sonra da hala kullanılabilir olan bir teknolojiyi bugünden seçmek çok zor olabilir. Schneider Electric, yeni M580 ePAC’in ve PlantStruxure’ın donanım ve yazılımlarını tasarlarken ve komponentlerini seçerken uzun servis ömrü gereksinimini dikkate alıyor. Bunlar çekirdek işlemciler için SPEAr mikro işlemci teknolojisini kullanıyor. Yatırımların koruması ayrıca mevcut bir platformu genişletirken veya yeni bir platform kurmak amacıyla modernleştirirken, mevcut otomasyon bileşenlerini koruyabilmeyle de ilgili. Yeni M580 ePAC ile Schneider Electric kullanıcıları, Modicon M340’taki mevcut X80 lokal, uzaktan ve dağıtılmış G/Ç’yi kullanmaya devam edebiliyorlar. Bu özellik ile tesisler satın alma, mühendislik, kurulum, kablo bağlantısı, bakım ve eğitim gibi birçok farklı alanda tasarruf sağlayabiliyorlar. Bu yaklaşım ile ayrıca tesisler, sistemlerinde bulunan G/Ç’yi sökme ve değiştirme gereksinimini ortadan kaldırarak maliyetli çalışmama sürelerini de minimuma indirebiliyorlar.
Kurulu Sistemleri Yenileme ve Yükseltme
Teknolojiyi yenileme ve yükseltme, imalat sektörlerinde temel bir sorun. Şirketler ve otomasyon tedarikçilerinden, eski sistemlerden en yeni sistemlere yumuşak ve uyumlu geçiş yolları sağlaması istenir. M580 ePAC, eğitim ve yedek parça gereksinimlerini azaltmak ve böylelikle serileri birbiriyle daha kolay değiştirmeyi sağlamak amacıyla mevcut X80 G/Ç’ı kullanacak şekilde tasarlanmış. Sonuç olarak tesisler, mevcut varlıklarını ve kurulu sistemlerini sorunsuz kullanmaya devam edebiliyorlar.  
Uygun teknoloji çözümlerine (M580 ePAC ve PlantStruxure gibi) ek olarak Schneider Electric’in teknoloji gereksinimleri dahil şirketin mevcut kullanıcılarının gereksinimlerine odaklanan özel bir “Kurulu Sistemler Programı” bulunuyor. Schneider Electric bu programla son kullanıcıların operasyonlarını basitleştirmek ve mevcut uygulamalarını entegre Schneider Electric çözümlerine dönüştürmek için ihtiyaç duydukları zaman, maliyet ve çabayı minimuma düşürmelerini mümkün kılıyor.
Enerji Verimliliği
Schneider Electric’in Ethernet omurgalı PlantStruxure çözümleri, StruxureWare uygulama yazılımları ve yeni M580 ePAC ürünü, tesislerin operasyonel verimliliğini geliştirmek için birarada çalışıyor ve aynı zamanda standart bir “enerji açısından bilinçli” bir mimari ortaya çıkartıyor. Kullanıcılar enerji tüketimini optimize ederken, üretim kontrolünü geliştirmek için süreç, gösterge ve güç verilerini gerçek zamanlı olarak yönetebiliyor. Operasyonel zeka ve analitikler ise temel performans geliştiren diğer özellikleri.
 

---

R E K L A M