E.C.A.
200x200 piksel Reklam Alanı

EPD Türkiye ve Sürdürülebilir Yapı Ürünleri

EPD Türkiye ve Sürdürülebilir Yapı Ürünleri

24 Ekim 2013 | HABERLER
21. Sayı (Eylül-Ekim 2013)

Dr. Hüdai Kara EPD Türkiye Platformu Kurucu Üyesi info@epdturkey.org
Türkiye ve küresel pazarda ürünlerin çevresel performansları ile ilgili bilime dayalı, uzmanlarca doğrulanmış ve karşılaştırılabilir bilgi ve verilere son zamanlarda talebin arttığını görüyoruz. Özellikle yapı malzemeleri sektöründe çevreye duyarlı ürünler talep edilmekte ve bu talep hızlı bir gelişme gösteren Yeşil Binalar nedeniyle katlanmaktadır. Sektördeki bu gelişmelere paralel olarak sürdürülebilir ürün belgelendirme platformu EPD Türkiye  Haziran 2013’te kurulmuştur. 
İsveç Çevre Bakanlığı’na bağlı Swedish Environmental Management Council tarafından yürütülen The International EPD System’in Türkiye ayağı olarak kurulan EPD Türkiye (www.epdturkey.org), özellikle yapı ürünlerinde uluslararası geçerli Çevresel Ürün Beyanları (Environmental Product Declarations, EPD) belgelendirmelerini yapabilecektir. Ürün çeşitliliği açısından dünyanın en kapsamlı EPD sistemi ile ortaklaşa çalışan EPD Türkiye’nin en önemli amacı ise firmalarımızın ürünlerine çevresel performansı beyanı fırsatı sunarak uluslararası pazarda yardımcı ve destek olmaktır. EPD belgeleri özellikle Avrupa kaynaklı yasal gereklilikleri de yerine getirdiğinden ihracatçı firmalarımıza da katkı sağlayacaktır. 


Neden EPD Türkiye?
Avrupa’da birçok EPD sistemi bulunmaktadır ve bunların en çok bilineni İngiliz, Alman ve İsveç sistemleridir. İsveç sistemi, yapı ürünleri dahil birçok üründe belgelendirme yaptığından, İngiliz ve Alman sistemlerinden pozitif olarak ayrışmaktadır. Bir EPD sisteminin kurulabilmesi için birçok ürün grubunda Ürün Kategori Kurallarının (Product Category Rules, PCR) geliştirilmiş olması gerekmektedir. Örneğin yapı sektöründe seramik ürünleri, çimento, yapı alçıları, tuğla vb. gibi birçok alt sektör için PCR dokümanlarının geliştirilmesi gerekmektedir. Saydam bir şekilde sektör temsilcilerinin katkılarıyla yoruma açık olarak geliştirilen PCR dokümanları yaklaşık üç ay gibi uzun bir süreç sonucunda Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA-Life Cycle Assessment) uzmanlarının da katkılarıyla hazırlanır. Sınırlı sayıda LCA uzmanının olduğu Türkiye’de bu çalışmaların tamamlanması uzun süreç alacağından EPD Türkiye bu eksikliği dolduracak bir platform olarak ortaya çıkmıştır. Farklı sektörlerden uzmanların katılımına açık bir platform olarak kurulan EPD Türkiye, düşük maliyetle ve hızlı bir şekilde tüm dünyada geçerli ürün belgelendirmeleri yapabilecektir. 
Avrupa Standartlar Komitesi (CEN) tarafından çıkartılan Yapılarda Sürdürülebilirlik normunda (CEN 350) yapı ürünlerinin EN 15804 normuna uygun çevresel etkilerinin değerlendirilmesi çerçevesini belirlemesi ve Şubat 2012 itibariyle yayınlanmasıyla konu daha da önem kazanmıştır. Amacı, yapı ürünlerinde Avrupa genelinde EPD sistemlerinin uyumlaştırılmasını sağlamak olan bu norm, yapı ürünlerinin çevre performansının LCA yoluyla hesaplanması çerçevesini belirler. Bu norma uygun hazırlanan EPD beyanları hangi sistemden alınırsa alınsın tüm Avrupa’da geçerlidir. EPD Türkiye, Yapı sektörüne EPD belgelerini elde etme fırsatını sunmaktadır. The International EPD System kurucusu Sven-Olaf Ryding tarafından kurulan ve yönetilen Avrupa Yapı Organizasyonları Birliği (ECO Platform) de, Avrupa’da tüm yapı ürünlerinin EN15804 standardında çevresel performansının EPD belgeleriyle sağlanması amacıyla Eylül 2013’te faaliyete geçmiştir.


EPD Belgesi Nedir?
Tip III olarak tanımlanan Çevresel Ürün Beyanları (EPD), bir ürünün veya sistemin çevresel etki değerlendirmesi iletişimini ISO 14025’te tanımlanan ve ISO 14040-44 serisi LCA standartlarına uygun olarak sağlayan bir etiketleme olarak bilinir. EPD’ler, üretiminde hammaddenin doğadan elde edilmesi, üretimi ve yaşam sonu bertarafına kadar olan tüm süreçlerin şeffaf ve nicesel olarak bilimsel bir yaklaşımla değerlendirildiği ve ürünün çevre performansının belirli etki kategorilerine göre hesaplandığı çalışmalardır. Türkiye’de özellikle yapı ürünleri sektörünün ilgili olduğu bu etiketleme türü yapı ürünleri harici ürünler için de elde edilebilmektedir. Daha çok firmalar arası ticarette kullanılan bir etiketleme türü olarak bilinmektedirler.  


EPD’nin Önemi 
Diğer çevresel etiketlere kıyasla EPD’ler daha objektif bir yaklaşımla ürünler hakkında güvenilir bilgiler sunabildiklerinden dolayı ticaret odaklı iletişim (Business to business, B2B) açısından üreticiler için en uygun çevre etiketleri olarak ön plana çıkıyorlar. Genel olarak, ürünün çevre performansının bütünsel bir yaklaşımla şeffaflık politikası kapsamında ön plana çıkarılması, üretici kuruluşların çevre bilincinin ileri düzeyde olduğunun göstergesidir. Ürün performansının açıklıkla beyan edilmesi, günümüzde öncelikli olan Yeşil Bina pazarlarında avantaj yaratmakla kalmayıp, Avrupa Birliği yasaları ve ihracat pazarı gereklilikleri ile uyum sağlar. Bütünsel yaklaşımla detaylı yapılan yaşam döngüsü değerlendirmesi ile DGNB, BREEAM, LEED vb. Yeşil Bina sertifikasyon sistemlerine de güvenilir, doğrulanmış ve sürekli ulaşılabilir sayısal veriler sağlar. Çeşitli bina değerlendirme sistemleri, yapı malzemelerinin müstakil performansını değil, binanın tüm performansını dikkate alır ve EPD’ler buna imkân tanır.


EPD Hazırlık Süreci ve Belgenin Eldesi
EPD’nin hazırlanması beş aşamada özetlenebilir: “Ürünün tanımlanması, tedarik zincirinin belirlenmesi”, ”Veri toplama”, “Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi ve raporlama”, “EPD belgesinin hazırlanması” ve “Doğrulama”.
EPD belgesi alınabilmesi için ürünün hammaddeden fabrika çıkışına (mezardan-kapıya) kadar tüm evrelerinin LCA modellemesi ile çevresel etkilerinin hesaplanması gerekiyor. YDD çalışması bittikten sonra EN 15804 normuna uygun raporlanarak EPD Türkiye’ye başvuruda bulunuluyor. EPD Türkiye ve The International EPD System kanalıyla uluslararası seviyede seçilen ve YDD uzmanı üçüncü kişiler tarafından değerlendirmeye alınıyor. Değerlendirme sonucuna göre EPD belgesine hakkınız teyit ediliyor ve her iki kurumunun internet sitelerinde yayınlanarak tüm dünyaya duyuruluyor.


EPD ve Avrupa Yapı Ürünleri Yönetmeliği
1989’da yürürlüğe giren Avrupa Yapı Ürünleri Direktifi (CPD-Construction Products Directive) Mart 2011’de Avrupa Yapı Ürünleri Yönetmeliği (CPR-Construction Products Regulation) olarak yenilendi. Yönetmelik, Avrupa’da üretilen yapı ürünlerinin uyumlaştırılmış standartlar çerçevesinde üretimini ve pazarlanmasını öngörüyor. Direktiften yönetmeliğe geçildiğinden diğer Avrupa ülkeleri gibi Türkiye’ye de yükümlülükler geliyor. Bunun başında CE markalaması var. Fransızcası “Conformité Européenné” olan CE işareti, Avrupa Birliği yönetmelikleri doğrultusunda uygunluk gösteren ürünlerde bulunur. Firmanın tüm yükümlülükleri üzerine alarak beyan yoluyla ürünlerine basma hakkı aldığı bu işaret için karşımıza çıkan kriterler yeniden ele alınarak CE markalama süreciyle uyumluluk sağlaması ve ek gereklilikler getirilmesi nihai karara bağlanmıştır. Yeniden gözden geçirilmiş norm ile firmaların 1 Temmuz 2013 yılından itibaren, uyumlaştırılmış Avrupa Standartları kapsamında Avrupa pazarına sunulacak ürünlerinin, CE markalama işareti taşıması zorunlu hale gelmektedir. Yine bu doğrultuda bir yapı malzemesinin teknik özelliklerinin, CE markalama uyumluluğu da doğrultusunda aşağıda sıralanan gereklere sahip olması kararı alınmıştır:
• Mekanik dayanım ve sağlamlık
• Yangın durumunda emniyet
• Hijyen, sağlık ve çevre
• Kullanım emniyeti 
• Gürültüye karşı koruma
• Enerjiden tasarruf ve ısı muhafazası
• Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı.


Yeni eklenen doğal kaynakların kullanımı gerekliliğinin, EN 15804 uyumlu EPD belgeleri ile yerine getirilmesi talep edilmektedir. Türkiye’de EN 15804 uyumlu yapı ürünlerine sahip firmalar Kaleseramik (yer, duvar ve porselen karolar, seramik levhalar ve seramik sağlık gereçleri), Dalsan (yapı alçıları ve alçı levhalar), Vitra (seramik sağlık gereçleri), Çimsa (çimento), Ondolüne (çatı kaplama) ve Akkon Çelik (çelik yapı profili)’tir. 


EPD Belgeli Yapı Ürünlerine Yeşil Binalarda Pazarlama Fırsatları  
EPD’lerin bir başka önemi de Türkiye ve tüm dünyada hızla gelişmekte olan çevreye duyarlı yapılar (Yeşil Binalar) sertifikasyonunda yarattığı fırsatlardır. Dünyaca bilinen İngiliz BREEAM ve Alman DGNB gibi sertifikasyon sistemlerinde, EPD belgeli ürünlerin bina yapımında kullanılması durumunda belgelendirmelerde ilave puanlar verilmektedir. Türkiye’de popüler olan Amerikan LEED sertifikalandırma sistemi ise bu yıl çıkacak LEED v4 sistemi ile yapı ürünlerinde ilave puan almak için LCA ve EPD belgelendirmelerini önermektedir. EPD’li ürünler bu anlamda müteahhitlere kolaylık sunarken, yapı ürünleri üreticilerine de farkındalık yaratarak yeni pazar fırsatları yaratmaktadır. Bu gelişmeleri öngörerek ürünlerinin EPD belgelendirmesini tamamlayan firmalar, müşterilerine Yeşil Bina sertifikalandırma süreçlerinde ayrıcalık yaratma fırsatı sunmaktadırlar.


Dr. Hüdai Kara KİMDİR?
Dr. Hüdai Kara, iklim değişikliği stratejileri, karbon ve enerji yönetimi, düşük karbon ve sürdürülebilir teknolojiler, yenilenebilir enerji, yaşam döngüsü değerlendirmesi, atık yönetimi, araştırma ve geliştirme konularında metalürji ve malzeme endüstrilerinden kimya ve enerji endüstrilerine uzanan sanayi dallarında toplam 12 yılı aşan bir deneyime sahiptir. Metsims Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. firmasının kurucusu ve yöneticisidir. Malzeme bilimcisi olan Dr. Hüdai Kara’nın temel uzmanlığı, malzeme geliştirme ve süreç modellemesi, yeni teknolojilerin tekno-ekonomik ve sürdürülebilirlik değerlendirmesi, yenilenebilir enerji (atıktan enerji, PV), karbon-enerji ve atık yönetimi, yaşam döngüsü değerlendirmesi olarak sıralanabilir. İngiltere’de birçok bakanlığa ve özel sektör firmalarına danışmanlık yapmıştır ve mevcut ilişkileri devam etmektedir. Dr. Hüdai Kara, AB araştırma ve geliştirme çerçeve programları olan 7. Çerçeve (FP7 NMT), Eureka, Eurostars ve Eko-İnovasyon proje başvurularında değerlendirici olarak Avrupa Komisyonu adına görev yapmaktadır. Enerji teknolojileri ve çevre konularında İngiltere Northwest Kalkınma Ajansı adına proje başvurularında da teknik danışmanlık yapan Dr. Hüdai Kara, İngiltere Teknoloji Strateji Kurulu için proje gözlemcisi görevlerinde bulunmuştur. Ayrıca kendisi İngiltere’deki Carbon Trust kurumu tarafından onaylanmış karbon ayak izi uzmanı, İsveç Çevre Yönetimi Konseyi tarafından verilen Environmental Product Declarations (EPD) sisteminin Türkiye’deki ilk ve tek doğrulayıcısıdır. Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi çalışmalarıyla birçok ürüne EPD belgesi almış ve karbon ayak izi hesaplamalarıyla birçok ürünün ve firmanın muhtemel iklim değişikliği risklerini ortaya çıkartmıştır. Türkiye’de ilk defa karbon ayak izi ve yaşam döngüsü değerlendirmesi uygulamalı eğitimlerini vermiş olan Dr. Hüdai Kara bu zamana kadar ellinin üzerinde katılımcıyı eğitmenlik yaparak sektörün gelişimine öncülük etmektedir.
Türkiye’deki sürdürülebilirlik üzerine olan aktivitelerini artıran Dr. Hüdai Kara, REC Türkiye adına sektörlere yönelik EU Ecolabel kitapçığının yazarlığını, yine REC Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından organize edilen Sürdürülebilirlik Akademisi’nde davetli eğitmen, REW İstanbul 2011 bünyesinde organize edilen “Entegre Ürün Politikaları ve Sürdürülebilir Kaynak Yönetimi” ve BSİ İngiltere’nin yürüttüğü Türkiye’nin kalite altyapısının güçlendirilmesi proje seminerlerinde “Avrupa Eko-tasarım Direktifi ve Çevresel Etiketleme” konularında uluslararası davetli konuşmacı olarak yer almıştır. Kimya sektöründe 20 adet ürün bazında LCA çalışmasını ve sonrasında yapılabilecek kaynak verimliliği ve eko-inovasyon çalışmalarına kaynak teşkil edecek ve Türkiye’de bir ilk olan Yeşil Üretim Temiz Gelecek projesinin yürütücüsüdür. Uluslararası hakemli dergilerde çok sayıda bilimsel makalesi bulunan ve uluslararası konferanslarda sunum yapan, Global Sanayici dergisinde sürdürülebilir kalkınma üzerine yazan Dr. Hüdai Kara, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden lisans ve yüksek lisans, Oxford Üniversitesi’nden malzeme bilimleri dalından doktora derecelerine sahiptir. Kendisi The International EPD System Teknik Komite Üyesi, Birleşik Krallık Malzeme Enstitüsü, Yenilenebilir Enerji Derneği ve ÇEDBİK üyesidir.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Bu Bina Yazın Elde Ettiği Güneş Enerjisini Kışın Isıtmada Kullanıyor

Lüksemburg'daki bir bina yazın elde edilen sıcak havayı kışın ısıtma ihtiyacı için depoluyor. Tükettiği enerjinin yaklaşık üç katı kadar enerji ür...
9 Haziran 2025

İSKİD, "İklimlendirme Ürünlerinde Dekorbonizasyon" Webinarı Düzenliyor

İSKİD 11 Haziran 2025 tarihinde, "İklimlendirme Sektöründe Dekarbonizasyon" başlığının konuşulacağı webinara davet ediyor....
29 Mayıs 2025

Fuyapı, Yeşil Binalarla Geleceği Şekillendiriyor

FUYAPI, yakın gelecekte inşa edeceği projelerde, uluslararası sertifikalı yeşil binalara öncelik vereceğini açıkladı. Çevre dostu vizyonunu her alanda...
27 Mayıs 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.