BIM Ne İşe Yarar?..
Yeşil Bina: BIM hakkında bilgi alabilir miyiz? Nedir, ne işe yarar, mimar ve mühendislere ne tür faydalar sunar? Niyazi Kemer: BIM (Yapı Bilgi Sistemi/Building Information Modelling), 2002 yılında Autodesk tarafından sunulan ve yapı tasarımı, inşaatı ve yönetimine uygulanan yenilikçi bir yaklaşım. Proje dokümantasyonunu, metraj ve maliyeti, yüksek kaliteli, tutarlı ve güvenilir bir şekilde sürekli ve anında sağlamasıyla tanınıyor. Autodesk, AutoCAD programının yanı sıra yıllardır tasarımcılara yardımcı olan birçok dalda yazılım üreten bir firma. BIM ise diğer 3 boyutlu modelleme yazılımlarımızdan farklı özelliklere sahip. BIM, binaların fiziksel ve fonksiyonel karakteristiklerinin sayısal ifadesidir. BIM’i, bir yazılımdan çok model olarak tanımlamak gerekir. Binalarla ilgili her türlü bilginin olduğu büyük veri programı. Diğer yazılımlarımız gibi BIM de 3 boyutlu modelleme yapıyor; ancak diğer programlardan farkı, binalar hakkında çok geniş çapta bilgi verebilmesi. BIM modeli, üzerinde bilgi taşıyabilen bir model. Örneğin bir proje içindeki duvarlara data yükleyebiliyor. Bu datalar fiyat, yangın dayanımı, LEED ve BREEAM sertifikaları için gerekli bilgiler, hangi aşamada inşa edileceği gibi akla gelebilecek her türlü datayı sunabiliyor. Günümüzde bina yapma süreci çok karmaşıklaştı. 30 yıl önce birkaç bin metrekare bir proje yapmak için 4 paftalık bir çizim yeterli olurdu ama şimdi aynı boyutta bir bina yapmak için binlerce pafta hazırlamak gerekiyor. Bunun birçok sebebi var. Bu sebeplerden bir tanesi de otomasyon sistemlerinin binaların içine girmesi. Bina yönetmelikleriyle ilgili birçok istek var. Bu istek ve ihtiyaçların kolayca karşılanabilmesi için binanın tasarım ve uygulama süreçlerinde dataya çok ihtiyaç duyuluyor. Bunun yanı sıra eskiden mimar, projeyi tasarlayıp mekanik mühendise gönderirdi; mühendis de birtakım değişiklikler yaparak geri teslim ederdi. Ama teknolojik gelişmelerle birlikte binanın tasarım ve inşa sürecinde disiplinler arası koordinasyon arttı. Günümüzde binanın mimari, mekanik ve statik modellerinin çakıştırılıp beraber kullanılması işi ve disiplinler arası çalışma gereksinimi, olmazsa olmaz bir hale geldi. Dolayısıyla bu süreçte mimar ve mühendislerin daha güçlü araçlara ihtiyacı var. BIM, bu ihtiyaçlardan doğdu. 2000’li yılların başından beri olmasına rağmen 2006’dan itibaren sektörde yaygın bir şekilde kullanılıyor. Yeşil Bina: BIM’in sürdürülebilirlikle ilişkisi nedir? Niyazi Kemer: Dünyada sürdürülebilirlik konusunda oldukça fazla çalışma yapılıyor. BIM ile Yeşil Binanın ve sürdürülebilirliğin ilişkisi çok ilginç. Eskiden kitaplarda ekolojik mimari, Yeşil Bina gibi konuları gördüğümüzde çok fantastik bulurduk. Normal bir bina yapmak yerine yeşil bir binayı ancak çok iyi veya çok parası olan insanlar yapıyor, şeklinde bir algı vardı. Bu algının değişmesi bayağı bir zaman aldı. Sürdürülebilir bina yapmak, çevre için zorunluluk haline geldi. Yeşil Binaların ne olduğunu ve nasıl yapıldığını sorgularken konu daha da genişledi ve daha büyük kitleler tarafından konuşulmaya başlandı. BIM ise bu noktada, Yeşil Binaları kristalleştiriyor ve binanın her türlü performansını daha görünebilir hale getiriyor. BIM’le Yeşil Binaların kontrolü ve sürekliliği sağlanabiliyor. Tasarımcılar eskiden binaların yapısı ve dikildiği alana göstereceği uyumu ancak tahmin edebilirlerdi. BIM’den önce yapılan işler, hakim rüzgara bakmak, eğer iyi niyetli bir tasarımcıysa, bölgedeki güneşli gün sayısına bakmakla sınırlıydı. Tasarımcılar o dönemde, tecrübeleri kadar tahminde bulunabiliyordu. BIM araçları ise projelerin çiziminden operasyon ve bakım sürecine kadar oluşan bir süreci kapsıyor. BIM araçları, tasarlanan projenin gerçek dünyaya uyum sağlayıp sağlamadığını sanal dünyada bir simülatör gibi görerek tasarımcıya aktarıyor. Simülasyonla, BIM ile çizilen tasarım kütle olarak istenilen caddeye yerleştirilebiliyor. Ardından caddeye yerleştirilen binanın verdiği tepkilerin analizi tasarımcıya sunuluyor. BIM, yaptığı analizlerle binanın ısıtma ve soğutma yükleri, çevreye etkisi, bina içerisinde oturacak insanların konfor seviyesini ve bu tür birçok bilgiyi sunabiliyor. Çıkarttığı analiz verileri afaki değerler değil; AutoCAD’in server’larında 20 yıllık çevre ve doğayla ilgili veritabanı bulunuyor. Tasarımcı çizdiği modeli, coğrafi konum olarak gerçek enleme ve boylama koyarak binanın yerini istediği gibi yönlendirebiliyor. Örneğin, binayı 10 derece güneye çevirerek binanın soğutma ihtiyacını belki de yüzde 10-15 derece arasında düşürebiliyor. Ya da binanın kapısını başka yerden açarak bu avantaj elde edilebiliyor. BIM, tasarımdan başlayarak bu işe de bakıyor. Kullanıcıyı yönlendirmiyor, farkları görmeye yardımcı oluyor. Binanın yönünü tecrübeyle yönlendirmek kolay olmaz ama bunu bir BIM aracıyla yaptığınız zaman çok kolay bir hale geliyor. Bunun yanı sıra çizimin okul mu, ev mi veya iş yeri mi olduğu girildikten sonra, program yaklaşık olarak o binanın bir yıl boyunca gereksinim duyacağı ısınma yükünü verebiliyor. Bu datalar, tasarımcının tasarımını yönlendirmesi açısından yardımcı oluyor. Tasarımın ilk aşamasında mimara, makine ve inşaat mühendislerine gerekli ihtiyaçları söyleyen datalar. Dolayısıyla BIM aracının diğer araçlardan farkı bu noktada ortaya çıkıyor. Program, kullanıcıdan sadece veri girişi istemiyor; kullanıcıya çıktılar veriyor. Kullanıcıya “Bu datayı tasarım için kullanabilirsiniz” diyor. Yeşil Bina: Programın başka ne gibi özellikleri var? Niyazi Kemer: BIM, projenin çiziminden önce gerekli olan projelerin hazırlanma sürecinde de kullanıcıya yardımcı oluyor. İngiltere’de 2009 yılında yayınlanan bir rapor vardı. O rapora göre malzemenin yüzde 30’luk kısmı inşaat sürecinde kayba uğruyor. Bu çok büyük bir rakam. Kaybın sebebi, sahadaki gereksiz yıkımlar, tekrar yapmalar, projenin düzgün olmamasından kaynaklanan hatalar ve bunları düzeltme çabaları. Yüzde 30, hem parasal açıdan hem de çevre açısından büyük bir problem. BIM araçları kullanıldığı zaman, çizim aşamasında program, kullanıcıya nerede sorun çıkabileceğini bildiriyor. Örnek vermek gerekirse, boru hattıyla kirişler arasında bir çakışma varsa program uyarı veriyor. BIM’in özelliği, her türlü data formatıyla çalışabiliyor olması. Bu dataları alıyor, birleştiriyor ve raporlar sunuyor. Mimari proje, gerçekten yürüyormuş gibi hataları gösteriyor. BIM araçlarının bize sunduğu raporlama sistemleri sayesinde teknik hatalarda, gözün göremediği hatalarda uyarıyor. Sahada çıkabilecek sorunların, önceden bilinmesini sağlıyor. Dolayısıyla, sürdürülebilirlikte böyle bir yararı var. Yeşil Bina: Bina yapıldıktan sonra BIM’in görevi tamamlanıyor mu? Niyazi Kemer: İnşaat süreci tamamlandıktan sonra program, binanın işletme ve bakım süreci ile ilgileniyor. Binalarda en çok giderin olduğu kısım, binanın işletmede olduğu safhadır. Yapım sürecinde yüzde 10 harcanıyorsa, binanın işletmede olduğu süreçte ısıtma ve soğutma giderleri yüzde 90’ı buluyor. Dolayısıyla bina içerisindeki enerjiyi düşürmek gerekiyor. BIM, bunu binalar için sağlayabiliyor. Başka boyutları da var. Örrneğin binanın ilk günkü performansını sağlamak için bakımının, temizlik işinin doğru yapılması gerekiyor. BIM, tek bir data kaynağı olarak kullanıldığı zaman bu işe de yarıyor. Örnek vermek gerekirse programda, ısı pompasının ne zaman bakıma girmesinin gerektiği veya aydınlatma elemanlarının ne zaman değişmesi gerektiğini söylüyor. Bina içindeki tüm ekipmanlarla ilgili tüm bilgiler var. Dolayısıyla binanın işletme maliyetinde de çok ciddi avantajlar sağlıyor. Autodesk olarak bizim amacımız da enerjiyi daha verimli kullanarak çevreyi korumak. BIM, Autodesk’in misyonunun bir yansımasıdır. Yeşil Bina: BIM’in disiplinler arası bir iletişim sağlaması çok önemli... Niyazi Kemer: BIM, disiplinler arası çalışmalarda bir araç. BIM için, bir süreç, bir iş akışı da denebilir. Program, disiplinler arası ilişkileri ve birlikte çalışmayı sağlamak üzerine kurulu bir platform. Örneğin, yangın mühendisi kendi projesini yapmıyor, tasarımcının projesi üzerinden duvarlara kendi bilgilerini giriyor. Sonra regülasyonlarla ilgili birtakım bilgiler geliyor. İlgili kişi bu bilgileri projeyi açmadan bile okuyabiliyor. Dolayısıyla BIM sayesinde herkes aynı proje için çalıştığını benimsiyor. Mekanik ve mimari projenin birbirine çakıştırılmamasının ne kadar önemli olduğunu bu işi yapanlar bilir. BIM, disiplinler arası çakışma ihtimalini ortadan kaldırıyor. 6 ay süren bir projede, 6 ay boyunca 15 günlük periyodlar halinde herkes aynı proje üzerinde çalışmalarını topluyor. BIM, bina konusunda çalışma yapan tüm meslek gruplarına bir medya oluşturuyor. Program bunun yanı sıra ayrı meslek grupları tarafından aynı işin tekrarlanmamasını sağlayarak, tasarım ve inşa sürecinde zaman kazandırıyor. Bütün paydaşlar, BIM modelinden kendisine bir avantaj sağlıyor. Örneğin müteahhitte, elinizde bir BIM modeli varsa, ihaleye çıkarken fiyat almak için BIM modeli sunulur, tasarımcının elinde CAD ya da BIM modeli varsa bu projeyle ilgili çok data var anlamına gelir. Müteahhit projenin her tarafını inceleyip riskleri ve avantajları görebilir. Müteahhit, böylece daha da akılcı rakamlar verebilir. Yeşil Bina: BIM’in bir sonraki adımı sizce ne olur? Niyazi Kemer: Teknoloji sürekli gelişiyor. 3 boyutlu modellemeden sonra 4. boyut çıktı. O da zaman. Modelle iş programının bağlanması ve binayı yaparken hangi süreçlerden geçeceğinin görüldüğü bir sistem. Hangi kolonun ne zaman inşa edileceği bilgileri dahi görülebiliyor. Ardından 5. boyut çıktı; para. Bina için ne kadar para harcadığının öğrenilmesine ve maliyet analizi yapılmasını sağlıyor. Son olarak bakım ve işletme olan 6. Boyut çıktı. Son boyut ile doğaya en çok negatif etkisi olan etkenler kaldırdı. BIM’den sonra Geleceğin konusu IPD (Integrated Project Delivery). IPD, BIM’e ihtiyaç duyuyor. BIM olmadan IPD olmuyor. IPD, bina yapım sürecinde yer alan tüm aktörlerin, bir araya gelip bu sistemi tartıştığı bir dönemdir. Projeden önce bir araya gelmenin bina maliyetini minimuma indirilmesiyle ilgili bir süreç. İşveren “Ben binayı buraya yapıyorum” diyemez. Mesele bu kadar basit değil. Toplanan aktörler, “Acaba bu süreci nasıl daha etkili hale getiririz?” sorusunun cevabını arar. BIM iyi yapılırsa IPD de başarılı olur. İlginizi çekebilir... Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun: "Her Geçen Yıl Ar-Ge Çalışmalarımız ve Yerli Üretimlerimizle Ürün Gamımızı Genişletiyoruz"Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, şirketlerinin başarılı performansını, geliştirdikleri yeni ürünleri ve hedeflerini dergimize a... Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı Sektör GörüşleriAvrupa Birliği Yeşil Mutabakatı konusunda, yapı malzemeleri sanayicilerine, sektörümüzün önde gelen firma temsilcilerine mutabakatın yaratacağı yeni d... Sıfır Enerjili Binalar'a Ulaşmak Hiç Zor DeğilTürkiye'nin sadece binalarda kullanmak için her sene yaklaşık 15 milyar dolar enerji ithal ettiğini dile getiren Zero Build Genel Sekreteri Özgür ... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.