E.C.A.
200x200 piksel Reklam Alanı

Çevre Etiketleri ve Çevresel Ürün Beyanı Nedir?

Çevre Etiketleri ve Çevresel Ürün Beyanı Nedir?

17 Şubat 2012 | TEKNİK MAKALE
11. Sayı (Ocak - Åžubat 2012)

Çevre Etiketleri ve Çevresel Ürün Beyanları (EPD) hakkında bilgi aldığımız Dr. Pınar Erol, Bremen Üniversitesi Proses MühendisliÄŸi bölümünden YaÅŸam Döngüsü DeÄŸerlendirmesi (LCA) uygulamaları üzerine doktoraya sahip ve 2007-2009 yılları arasında Avrupa BirliÄŸi’nde Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim alanında Teknik Uzman olarak çalışmış. Daha sonra sürdürülebilirlik ve LCA danışmanlığı yapıp, Türkiye’de sektörün ilk EPD’sini hazırlayan Erol, bugünlerde ise çalışmalarını myclimate için LCA ve ürün karbon ayakizi alanında sürdürüyor.
Yeşil Bina: Çevre Etiketi nedir ve neyi gösterir?

Dr. Pınar Erol: Çevre etiketleri, ürünlerin çevre performansını değerlendiren etiketler olup, ürün sürdürülebilirliğini de gözönünde bulundururlar. Bu bağlamda çevre etkileri yardımı ile farklı ürünlerin bu platformda birbirleriyle karşılaştırılabilmesi mümkündür. Bu amaç çerçevesinde çevre etiketleri, üretim ve kullanım aşamalarında diğer ürünlere kıyasla daha düşük miktarda çevresel etkiye sahip ürünlere eklenen etiketler olarak tanımlanabilmektedir. Çevre etiketleri, ürünlere yönelik bir çeşit çevre performansı ölçütü olarak tanımlandığı gibi, sürdürülebilirlik ölçütü olarak da kullanılabilir.

Yeşil Bina:
Çevre etiketlerinde sınıflandırma var mıdır?..

Dr. Pınar Erol: Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO), gönüllü seviyede hazırlanan çevre etiketi tiplerini üç kategori altında sınıflandırarak tanımlıyor. Bunlar, ISO 14020 standartları serisi çerçevesinde Tip 1, Tip 2 ve Tip 3 çevre etiketleri olarak adlandırılıyor. Çevresel Ürün Beyanları (EPD)’nın hazırlanmasında Tip III çevre etiketleri tercih ediliyor. Çünkü belirli parametre kategorilerine (hammadde eldesi, enerji kullanımı ve verimliliği; malzeme ve kimyasal madde içeriği; hava, su ve toprağa verilen emisyonlar; atık oluşumu) yönelik nicel çevresel verileri sağlıyor. Ürünün, çevresel etkileri bakımından tercih edilebilirliğini değerlendirmiyor, çünkü bu daha çok uygulama alanına bağlı. Ancak Tip III çevre etiketleri çevresel performansla ilgili kesin veriler içermekte olup, diğer çevresel etiketlere kıyasla daha objektif bir yaklaşım sunuyor. Bu durumun bir sonucu olarak EPD’ler ürünler hakkında güvenilir bilgi sunabiliyor. Bu sebeple EPD’ler ticaret odaklı iletişim (B2B) açısından üreticiler için en uygun çevre etiketleri olarak ön plana çıkıyor. Bu bağlamda binaların çevre performans değerlerinin belirlenmesinde yeni jenerasyon bina sertifikasyon/değerlendirme sistemleri de artık EPD verilerini kullanıyor.

Yeşil Bina: 
EPD, Çevresel Ürün Beyanları nedir?

Dr. Pınar Erol: Çevresel Ürün Beyanları (EPD) ISO 14025’e göre tanımlanıyor. EPD’ler, bir ürünün veya servisin çevre performansını ISO 14040 serisi çerçevesinde tanımlanmış parametreler bazında önceden belirlenmiş kategorilere göre değerlendiren ve beyan eden deklarasyonlardır. Ticaret odaklı olup Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (YDD) kapsamında ekonomik faaliyetlerin ekolojik ayak izini ve üretim sürecinde meydana gelen çeşitli emisyon değerlerini dikkate alıyor. Bağımsız bir şekilde, üreticinin sağladığı bilgilerle hazırlanıyor. EPD’ler 12-18 sayfalık tanımlamalar ve yaşam döngüsü değerlendirmesi sonuçlarından meydana geliyor.
 
Yeşil Bina: Neden EPD?..

Dr. Pınar Erol: Genel olarak ürünün çevre performansının bütünsel bir yaklaşımla şeffaflık politikası kapsamında ön plana çıkarılması, üretici kuruluşların çevre bilincinin ileri düzeyde olduğunun göstergesidir. Ürün performansının açıklıkla beyan edilmesi, günümüzde öncelikli olan Yeşil Bina pazarlarında avantaj yaratmakla kalmayıp, Avrupa Birliği yasaları ve ihracat pazarı gereklilikleri ile uyum sağlar. Bütün bunların yanı sıra üretim ve ürün optimizasyonuna da destek sağlayan değerlendirmelerin oluşması ve inovasyon yönetimini desteklemesi de önemlidir.
Bütünsel yaklaşımla detaylı yapılan yaşam döngüsü değerlendirmesi ile DGNB, BREEAM, LEED vb. bina sertifikasyon sistemlerine de güvenilir, doğrulanmış ve sürekli ulaşılabilir sayısal veriler sağlıyor. Çeşitli bina değerlendirme sistemleri, yapı malzemelerinin müstakil performansını değil, binanın tüm performansını dikkate alıyor ve EPD’ler buna imkân tanıyor. Ürünlerin çevresel performansı ile ilgili bilgiler güvenilir ve sürekli ulaşılabilir olmalıdır. EPD uygulamasının başlıca getirileri, üretim süreçlerindeki enerji ve malzeme akışlarında şeffaflık, ürünlerin çevresel performansının kıyaslanabilmesi, ürünün binanın yapısına toplam etkisinin incelenebilmesi, ihracat pazarında pazarlama aracı olması şeklinde sıralanabilir.

Yeşil Bina: EPD hazırlanmasında izlenen süreç nedir?

Dr. Pınar Erol: EPD’nin hazırlanması beş aşamada özetlenebilir: “Kapsam ve iş akışının belirlenmesi, EPD’nin temeli ve sınırlarının oluşturulması”, “Veri toplanması ve hazırlanması”, “Ürün ve üretim tanımlarının ve açıklayıcı metinlerin hazırlanması”, “Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi”, “Verifikasyon”.

Yeşil Bina: Bu aşamalardan hangisi firmaları daha çok zorluyor ya da süreci uzatıyor?

Dr. Pınar Erol: Sağlıklı veri toplanması bazen vakit alabiliyor. Ama bu aşama çalışmanın temelini oluşturması açısından çok önemli.
Bir de verifikasyon kısmında süreç biraz uzayabiliyor; bu da çalışmanın üçüncü şahısların kontrolüne sunuluyor olmasından kaynaklanıyor.

Yeşil Bina: Farklı EPD uygulamaları bulunuyor mu?

Dr. Pınar Erol: Avrupa’da uygulanmakta olan İngiliz, Alman ve Fransız sistemleri gibi pek çok farklı EPD sistemi mevcut. Farklı EPD sistemlerinin uygulanması, bu konuyla ilgili olarak Avrupa ülkelerinde farklı yasal düzenlemelerin uygulanması sonucunda ortaya çıkmış bir durum.
Avrupa Komisyonu, Avrupa genelinde eşdeğer bir uygulama sistemi oluşturulması ve ticari bariyerlerin ortadan kaldırılması için EPD sistemlerinin harmonize edilmesine yönelik yatay entegrasyon standartları oluşturmak üzere Avrupa Standartlar Komitesi (CEN)’ne görev (M350) vermiştir.

Yeşil Bina: EPD uygulamalarında yasal zorunluluklar var mıdır?

Dr. Pınar Erol: Avrupa’da yapı malzemesi üreticilerinin ürünleri için EPD temin etmeleri şu anda zorunlu değil. Mevcut uygulamaya göre EPD’lerin hazırlanması gönüllülük esasına dayanıyor; ancak yakın gelecekte karbon ayak izi veya sürdürülebilir kaynak tüketiminin izlenebilmesinde kullanılacak göstergeler bakımından gerekli olacak güvenilir verilerin sağlanabilmesi için zorunluluk haline gelecektir. Yasal düzenlemelerle ilgili çalışmalar halen devam etmekte olup, bu çalışmaların kısa sürede tamamlanması planlanıyor. Türkiye’deki mevcut yasal durum Avrupa’dakiyle aynı olup, ulusal yönetmelikler seviyesinde EPD’lerin hazırlanması zorunlu değil; ancak EPD’ler pazarlama amacıyla kullanıldığında yararlı araçlar meydana getiriyor. Yakın gelecekte Avrupa’da uygulanacak olan yasal düzenlemeler ve zorunluluklar göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa pazarına ürün ihraç eden firmalar için EPD’ler kaçınılmaz olacaktır.

Yeşil Bina: EPD’ler, sektörümüzde tek uygulanabilir Çevre Etiketi midir?

Dr. Pınar Erol:
Genel olarak bütün çevresel etkiler göz önüne alınmak istendiğinde EPD’ler tektir fakat örneğin ürününüzün “iklim değişikliği-sera gazları” odaklı çevresel etkilerini incelemek istediğinizde “Ürün Karbon Ayakizi” ya da “Su Kaynakları” odaklı çevresel etkilerini incelemek istediğinizde “Ürün Su Ayakizi” gibi çalışmalar ön plana çıkacaktır. Bunlar da yine ürünün tüm yaşam döngüsünü kapsayacak şekilde Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi metodolojisine göre hesaplanıyor. Tüm inşaat malzemelerini kapsamasa da zemin döşemeleri, ahşap mobilyalar ve ampuller gibi bazı ürün grupları için Avrupa Birliği Çevre Etiketi de kullanılabiliyor.
 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Yeşil Binalar Pazarı ve Sürdürülebilir Finansman Araçlarının Dönüştürmede Gücü

Sürdürülebilir finans, çevresel, sosyal ve yönetişim (Environmental, Social and Governance-ESG) kriterlerini iş veya yatırım kararlarına entegre eden ...
27 Eylül 2024

Yeşil Binalarda Yaprak Alan Analizi (LAI) ile Bina Enerji Tüketimi Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi

Ar. Gör. Mehmet Furkan ÖZBEY Atılım Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Cihan TURHAN Atılım Üniversitesi, Enerji Sistemleri Mühendisliğ...
1 Eylül 2024

Karbon Ayak İzi Hesaplama: Şirketler için Avantajları

Günümüzde çevresel sürdürülebilirlik uygulamaları her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. İklim değişikliği, doğal kaynakların azalması ve çevresel ...
27 Mayıs 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.