İMSAD İş Geliştirme Koordinatörü Gonca Ongan: "Yeşil Pazarlamaya Dikkat!.."
Yeşil Bina ve Yeşil Malzeme konusunda Türkiye'de henüz bir "pazar dönüşümü" gerçekleşmemesine rağmen, sürecin başladığını ve bunun artık geri dönüşünün olmadığını vurgulayan İMSAD (İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) İş Geliştirme Koordinatörü Gonca Ongan, "Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş ülkeler her konuda olduğu gibi Yeşil Bina konseptinde de standartları koyuyor; bizim de bu dönüşüme süreç içinde uymamız gerekiyor." diyor. Yaşanan bu süreçte malzemeyi konumlamak ve ön plana çıkarmak adına "Yeşil Pazarlama" yapılabildiğini vurgulayan Ongan, "Buna 'Yeşil Beyin Yıkama' diyoruz. Halbuki Yeşil Pazarlama, bir buzdağının görünen üst kısmı. Buzdağının altı yasal düzenlemeler, standartlar ve yönetmeliklerle dolu. Türk inşaat malzemesi kalite ve çeşitlilik açısından oldukça zengin. Süreç içinde kendini sürdürülebilirlik çerçevesinde de kanıtlayacak. Bu alanda, sektörün ortak faydası dışında oluşacak girişimlere, üreticiye ekstra mali ve yönetsel yükler getirilmesine İMSAD ve üyelerimiz karşı çıkacak" ifadelerini kullanıyor. İMSAD olarak oluşan trendleri ve dönüşümleri yakından takip ettiklerini dile getiren Ongan, inşaat malzemesi üreticileri arasında haksız rekabeti önlemek adına, birlikte hareket etmelerini destekleyerek fırsat ve tehlikeleri görmelerini ve zamanında hazırlanmalarını teşvik ettiklerini vurguluyor. Bu anlamda birçok ulusal ve uluslararası platformda yer aldıklarını söyleyen Gonca Ongan, "İMSAD, ÇEDBİK kurucu üyesi ve yönetim kurulunda. ÇEDBİK altında kurulan Malzeme Komitesine de başkanlık ettik. Daha sonra Malzeme Komitesi'nin İMSAD'da devam etmesi ve gelişmesine karar verildi. Bu anlayışla çalışmalarımıza ve girişimlerimize yeniden yön verdik." diyor. Süreç içinde oluşan fırsatlara bakıldığında "Yeşil Beyin Yıkama"ya karşın İMSAD olarak bir otorite ve Türkiye'de kurulacak sistemlerde bir lokomotif olmayı amaçladıklarını dile getiren Ongan şu yorumlarda bulunuyor: "İnşaat malzemesi üreticileri birlikte hareket ederek haksız rekabeti önleyecek çözümler üretmeliler. Kendi uzmanlarımızı yetiştirmeliyiz. Avrupa ile uyumlu kendi değerlendirme sistemimizi tartışmaya başlamalıyız. Etiketleme ve beyan konusu güçlü tek bir elden yönetilmezse süreç içinde 'Sertifika Kirliliğine' ve 'Haksız Rekabete' yol açacak. Bireysel değil, ortak hareket ve ortak menfaat etrafında bileşilmelidir ki tüketicinin de kafası karışmasın. Türk parasını dışarı göndermeden kendi içimizde AB ile uyumlu sistemleri yaratmalıyız..." "Avrupa'da da tartışılan bir konu olan malzeme etiket ve beyanlarında standardizasyon için çalışmalar başlatıldı. Brüksel'de haziran ayında yapılan Avrupa İnşaat Malzemesi Üreticileri Konseyi (CEPMC) Toplantısı'nda malzeme sertifikasyonu konusunda edinilen görüşlere göre malzeme sertifikasyonunda standardizasyon süreci Avrupa Komisyonu'nun da desteğiyle start aldı. Tek yapıya doğru gitme ve uyumlaştırma eğilimleri ağır basıyor. İMSAD, bu konuda AB sürecini yakından takip ediyor. Önümüzdeki altı aylık süreci üyelerimizi bilgilendirmek ve ortak platformda buluşturmak için çalışacağız...." İMSAD Sürdürülebilir Gündem Platformu "İMSAD olarak, inşaat malzemesi sanayisinin ortak platformunu 'Sürdürülebilir Gündem Platformu' adı altında oluşturduk. Sürdürülebilir Gündem konularını yakından takip ederek, üretici ve paydaşlara yönelik eğitim, seminer, toplantı, proje, network oluşturmak ve bilgi p Avrupa!da da bir etiket kirliliği mevcut "Malzemelerde eko etiketleme ve beyanların güçlü yönlerine baktığımızda, ürün ve sistemlerin çevresel performansına yönelik ölçülebilir veri sağladıklarını görüyoruz. Tabii ki pazarlama aracı olarak kullanılsalar da yaratıcılık ve rekabeti de tetikliyorlar. Avrupa'da uyumlandırılmış Çevresel Ürün Deklarasyonları (Environmental Product Declaration-EPD) geliştiriliyor (CEN TC 350). Yeşil Tedarik konusunda EPD istenme eğilimi artıyor. Malzeme kriteri, Yeşil Bina sertifikasyonlarında önemli rol oynuyor. Diğer bir yandan, etiketleme ve beyanlar gönüllüdür ve firmalara ek maliyet getirmektedir. Türkiye'de yeterli uzmanlığın bulunduğu söylenemez. Burada, yabancı uzmanlara ve danışmanlara bağımlılık söz konusu olabilir. Avrupa'da da bir etiket kirliliği mevcut..." Standartlar daha kompleks hale geliyor "Sürdürülebilirlik ve bina yaşam döngüsüne bakarsak, ilgili yasal çerçevede Türkiye'de kabul edilmiş Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ve Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kullanım esnasını; henüz Türkiye'de uygulanmayan CENTC350 ve Yapı Malzemeleri Regülasyonu (CPR) ise kullanım öncesi, kullanım esnası ve kullanım sonrası olarak tüm süreci kapsıyor. Dünyadaki oluşumların dışında, Türkiye'nin Avrupa Birliği uyum süreci, bina ve tabii ki malzemede çevre ve sürdürülebilirlik konusunu yasal çerçeveye oturtacak. Çevre ve sürdürülebilirlik konusu artık Avrupa Birliği yasal çerçevesinde her alanda mevcut. Çevre boyutunun yanına, yaşam döngüsü değerlendirmesi ve sürdürülebilirlik boyutu da eklendi. Ürünün çevresel katkısını görmek için binayı değerlendirmek gerekiyor. Standartlar gittikçe daha kompleks bir yapıya doğru gidiyor. Sürdürülebilirlik kavramının içindeki çevre boyutunun yanına, ekonomik ve sosyal kriterler de eklenince iş daha da karışıyor..." Sürdürülebilirlik!.. Nasıl beyan edilir? "İnşaat malzemesi son kullanım ürünü değil. Malzemenin nihai ürün olmadığı, Yeşil kavramını tartışırken daha da önem kazanıyor. En yeşil malzeme de bina bütününde yanlış kullanılarak negatif çıktı alınabilir. Malzemenin çevresel katkısı ise binanın çeşidine, kullanım, bakım, onarım ve kullanım sonu gibi özellikleri ile ürün ve bina yaşam süresine göre değişkenlik gösteriyor. Malzemenin bina içindeki performansı önemli hale geliyor. Türkiye, AB'ye uyum sağlarken, AB de kendi içinde uyum sürecini farklı seviyelerde sürdürüyor. Bugün Almanya, Fransa ve İngiltere de uyum sürecinde. Bu nedenledir ki uyum hiç bitmeyecek, yeni hedeflerle her seviyede sürecek. İnşaat malzemeleri CE işareti ile Avrupa pazarında serbest dolaşırken, zaman içinde sürdürülebilirlikle ilgili yeni kriterler gelecek. Sanayici ise sürdürülebilir inşaat sürecinde daha tutarlı bir yaklaşım sergilenmesini talep ediyor..." Avrupa ve Türkiye'deki Durum "TS EN ISO 14020, çevre etiketleri ve beyanlarının geliştirilmesi ve kullanımı için kılavuz prensipleri kapsıyor. ISO 14020 standardına göre üç tip etiket ve beyan var: Tip 1 Çevre Etiketlemesi; Tip 2 Çevre ile İlgili İddiaların Öz Beyanı ve Tip 3 Çevresel Ürün Beyanı. Avrupa üyesi her ülkede malzeme için çevre etiketleri ve beyanlarına yönelik birçok farklı sistem bulunuyor. Avrupa içinde farklı etiket ve beyanlar tartışılıyor ve her ülke kendi sistemini ön plana çıkarmaya çalışıyor. Bu karışık durum, Avrupa'yı bu konuda uyuma zorluyor ve tüm bu sistemleri tek bir sistem ve standart altında birleşmelerini tetikliyor. Sistemler, farklı kriterler baz aldığından karşılaştırılmaları zor oluyor. Bu da bazen tüketiciyi yanıltıyor ve haksız rekabete yol açıyor. Tüm bu ulusal etiketlerin uyumlaştırılması da kolay bir süreç değil. Bu bağlamda Avrupa seviyesinde sürdürülebilirlikten bahsetmek zor; çünkü şartlar, kullanım kriterleri, çevresel faktörler vb. tüm Avrupa'da farklı. Ulusal ve bölgesel olarak, firma bazında ve kişisel olarak sürdürülebilirliği tanımlamamız gerekiyor. Uygun ve değerli göstergeleri seçerek ulusal ve bölgesel bazda uygun kriterleri oluşturmalıyız. Ürün ve bina ile ilgili sistemler gönüllü anlaşmalara dayanıyor. Fakat, Yapı Malzemeleri Yönetmeliği'nin yenilenerek Yapı Malzemeleri Regülasyonu olması, CEN TC 350 ile Çevresel Ürün Deklarasyonunun (EPD) gündeme gelmesi ve ileride zorunlu olması düşünülmesiyle ilgili süreç çoktan başladı."
İlginizi çekebilir... Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun: "Her Geçen Yıl Ar-Ge Çalışmalarımız ve Yerli Üretimlerimizle Ürün Gamımızı Genişletiyoruz"Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, şirketlerinin başarılı performansını, geliştirdikleri yeni ürünleri ve hedeflerini dergimize a... Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı Sektör GörüşleriAvrupa Birliği Yeşil Mutabakatı konusunda, yapı malzemeleri sanayicilerine, sektörümüzün önde gelen firma temsilcilerine mutabakatın yaratacağı yeni d... Sıfır Enerjili Binalar'a Ulaşmak Hiç Zor DeğilTürkiye'nin sadece binalarda kullanmak için her sene yaklaşık 15 milyar dolar enerji ithal ettiğini dile getiren Zero Build Genel Sekreteri Özgür ... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.