21 Nisan 2022 | HABERLER 56. Sayı (Mart-Nisan 2022) | 1.075 kez okundu |
Çatı Sanayici ve İş Adamları DerneÄŸi (ÇATIDER) ve Cephe Sanayici ve İş İnsanları DerneÄŸi (CEPHEDER) iÅŸ birliÄŸinde düzenlenen Çatı ve Cephe BuluÅŸmaları’nın ikincisi Dörken Sistem sponsorluÄŸunda gerçekleÅŸti. Etkinlikte ‘Yapılarda Enerji VerimliliÄŸi’ tüm yönleriyle deÄŸerlendirildi.
Çatı ve cephe tasarımı alanında kendini geliÅŸtirmek, bilgilerini güncellemek ve pekiÅŸtirmek isteyen öÄŸrencilerin yanı sıra profesyonellerin mesleki geliÅŸimlerine de katkı saÄŸlamayı amaçlayan ‘Çatı ve Cephe BuluÅŸmaları’ devam ediyor. Zoom Webinar platformunda gerçekleÅŸen ikinci buluÅŸmanın ana konusu ‘Yapılarda Enerji VerimliliÄŸi’ oldu. ModeratörlüÄŸünü TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölüm BaÅŸkanı Dr. ÖÄŸr. Üyesi Murat Sönmez’in yaptığı çevrim içi etkinliÄŸe Evrenol Architects Kurucu Ortağı Mehpare Evrenol ve Sürdürülebilirlik/İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Aksiyon Lideri Akademisyen Dr. Duygu Erten katıldı.
Mimari projede iklim her zaman ön koÅŸul olmalı
Mehpare Evrenol, küresel mimarlık yerine yöresel mimarlığa inandığını belirterek, ÅŸunları söyledi: “Giderek yapılarımızın eski orjin yapılara dönmesi gerektiÄŸini, yüzlerce yıllık mimari birikimlerin baÅŸka gözle yorumlanması gerektiÄŸini düÅŸünüyorum. Gaziantep’te yaptığım projelerle Ankara’da yaptığım projenin ciddi farkları olması gerekiyor. İklim her zaman ön koÅŸul olmalı. İzmirliyim ve çocukluÄŸumda İzmir’in çok bilinen Rum evleri vardı. En önemli özelliÄŸi yazın bunaltıcı sıcağında kapısını açtığınızda içeri girdiÄŸinizde yüzünüze buz gibi serinlik çarpardı. Kalın duvarlar, küçücük pencereler, imbatı alıp güneÅŸi almayan panjurlar. İzmir’de bina yaptım ve çok zorda kaldım. Pencereleri küçültmek istediÄŸimde itiraz geliyor, manzara, ferahlık ve ışık isteniyor. Bütün bunlar doÄŸru deÄŸil aslında. Evimizin içinde yaşıyoruz ve o yaÅŸantının saÄŸladığı saÄŸlıklı ortam çok önemli. Fas’taki Kasbahlar, İran’nın havalandırması olan eski evler veya Gaziantep’te evlerin pencerelerin üstünde olan havalandırma menfezleri hep yükselen sıcak havayı sirküle etmek için düÅŸünülmüÅŸ. Bütün bunları modern mimarimizin içine entegre etmeliyiz.”
Teknoloji ve iklim dengesinin önemi
Evrenol, teknolojiyi paylaÅŸmanın önemli olduÄŸunu ancak iklimin dikkate alınması gerektiÄŸini vurgulayarak, ÅŸöyle devam etti:“Çok sıcak ülkelerde örneÄŸin Dubai’de bina yapılıyorsa binayı kapalı yapıp iklimlendirme yapmak için mecburen dünyanın imkanlarını harcayacağız. Özellikle sıcak iklim bölgelerinde nasıl daha az enerji harcayarak yapacağımız önemli, artık ısıtma deÄŸil soÄŸutma sorun dünyamızda. Bunu nasıl saÄŸlayacağımz çok önemli. Pandemi dönemiyle birlikte ofis binaları pek istenmiyor benden. Ofis binaları yaparsak da pencereleri ardına kadar açılan binalar yapıyoruz. Çok yüksek binalar yaptım ve illaki açılır doÄŸramalar yapıyorum. Adapazarı’nda yaptığım bir AVM projem var. Eski bir kent meydanı gibi bütün binalar 2-3 katlı, daracık sokaklar küçük meydanlara açılıyor ve hepsinin alt katları dükkan, üst katları ofis veya yaÅŸam alanı. Bu bizim ülkemizin ÅŸartlarına çok uygun tamamen doÄŸal havalanır, insanların rahatça dolaÅŸabilecekleri bir AVM prototipi.”
Çevreye duyarlı yapılar için devlet desteÄŸi gerekiyor
Duygu Erten ise iklim felaketi konusunda toplumsal farkındalığın yetersiz olduÄŸunu, yeÅŸil sertifikalı binaların bile gerekliliklerini tam olarak yerine getirmediÄŸini anlattı. Erten ÅŸöyle konuÅŸtu: “Türkiye’de yeÅŸil bina projelerinde uzun yıllar çalıştım ve hala böyle projelerim var. Ama her gün biraz daha ÅŸok yaşıyorum. GeçtiÄŸimiz senelerde Amerikan YeÅŸil Binalar BaÅŸkanı İstanbul’a geldi ve onu Leeds Gold ve Leeds Platin almış yeÅŸil binaları gezdirdim. Hayretle bana dedi ki ‘Bunların çoÄŸu form doldurularak alınmış, bunlar gerçek yeÅŸil projeler deÄŸil.’ Türkiye’de 500’e yakın sertifikalı yeÅŸil bina var. Bunların içinde gerçek yeÅŸil parametleri izlerseniz yaÄŸmur suyu toplanmış mı hayır, gri su sistemi var mı hayır, yenilenebilir enerji solar panel var mı hayır… Yani baktığınızda az ÅŸey yapılarak yeÅŸil sertifika alınabiliyor. Ama İklim mücadelesinde bunların hiçbir yararı yok. Bir gün her ÅŸey sudan daha ucuz olacak. 2000 metrekarenin üzeri parsellerde inÅŸa edilecek binalarda yaÄŸmur suyu hasadının zorunlu hale getirilmesine raÄŸmen etrafımda anlattığım kimse buna sıcak bakmıyor. İklimle savaÅŸ için daha hızlı gitmemiz gerek. Türkiye’de bütün binalar artık solar çatı ve yeÅŸil çatı taşıyacak ÅŸekilde yapılmalı. Son kullanıcı isterse bu yapılabilir ama halkın bilinci ve bunu ödeyecek parası yok. Dolayısıyla bize devlet desteÄŸi gerekiyor. Yatırım maliyetinin geri dönüÅŸ süresi insanların sabrı için çok uzun geliyor. Özel sektör yöneticisi bütçesini harcamak istemiyor. Bu sebeple kamu çok önemli. Bugün Türkiye’de bütün kamu binalarının yeÅŸil bina olarak iyileÅŸtirilmesi zorunlu olmalı. Gaziantep Belediyesi, Sarıyer Belediyesi, Küçükçekmece Belediyesi yapılabiliyorsa tüm kamu binaları yapılabilir. Bunları merkezi hükümetin zorunlu kılması gerekiyor.”
Sürdürülebilir mimari bilinci çocuk yaÅŸta baÅŸlamalı
Sürdürülebilir yeÅŸil mimari bilincinin çocuk yaÅŸta verilmesi gerektiÄŸini belirten Mehpare Evrenol, bu bilincin eÄŸitim sistemimize girmesi gerekliliÄŸi üzerinde durdu: “Çok elementer bir eÄŸitim sisteminin içine girmeli ve bu bilinç çocuk yaÅŸtan baÅŸlamalı ki insanlar belli bazı konforlarından vazgeçip sürdürülebilir mimarinin önemini anlayarak buna bir yatırım yapabilsinler. İnsanlar bu noktaya geldiÄŸi zaman yatırımcı da bunu hedefine koymak ister. Yatırımcı da sonuçta en iyi satabileceÄŸi malı üretmek istiyor. Bu eÄŸer sürdürülebilir mimari koÅŸullarında ortaya çıkmış bir binaysa bu olacaktır. Bilinç seviyemiz ve eÄŸitimin önemi bu sebeple çok fazla. En azından binayı doÄŸru yönlendirerek güneÅŸ hareketini ne kadar içeri alacağız almayacağız, doÄŸru dış cephe malzemesi kullanımı, cephedeki ve çatıdaki ısı yalıtımı çok önemli. Açılmayan pencereli binalar yapmayalım, doÄŸal havalandırmalı ve minimal soÄŸutucuları kullanalım. Alçak yapılarda ısı pompaları ile evi ısıtalım. Mutlaka çatılarda güneÅŸ panelleri kullanılmalı ve gri su olmazsa olmaz. Bu konularda ısrar ediyoruz. En azından bahçeyi sulayacak suyu elde ediyoruz. Isı geçirgenliÄŸine karşı korumalı cam olması için ısrar ediyoruz.”
Yenilenebilir enerji kaynaklarına çok hızlı geçiÅŸ ÅŸart
İnÅŸaat sektörünün pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektörlerin başında geldiÄŸini söyleyen Duygu Erten, bu dönemde belli bir süre karbon emisyonlarında belli bir düÅŸüÅŸ olduÄŸunu, pandemi etkisinin azalmaya baÅŸlamasıyla birlikte eskiye göre daha dik bir çıkışla karbonun geriye döndüÄŸünü, inÅŸaat sektörünün tüm dünyada ilerleyerek büyüdüÄŸünü belirtti. Erten “İnÅŸaat sektörü ÅŸu anda iklim kriziyle savaÅŸ halinde. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiÅŸ süreci iklim krizini önlemek amacıyla ortaya konan 1.5 C hedefine ulaÅŸabilmek için maalesef çok yavaÅŸ. En büyük savaşı iklimle veriyoruz, 2030 hedeflerine ulaÅŸamazsak 10 yıl sonra bambaÅŸka bir dünyada yaşıyor olacağız. Sektörümüz karbon salımı nedeniyle çok suçlu bir sektör. Küresel ölçekte karbon emisyon miktarının azaltılmasına yönelik yapılan çalışmalar her ne kadar hükümetler iddialı hedefler koyarsa da bunların somut politikalara dönüÅŸmesi gerçekten zor. Çünkü referans senaryoya göre 2050’de küresel karbon emisyonunun halen yıllık 25 gigaton seviyesinde olacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarına çok hızlı geçiÅŸ ÅŸart” dedi.
Enerji etkinliÄŸini artıran uygulamaların ekonomik geri dönüÅŸü artık çok daha kısa
Solar çatıların olmazsa olmaz olduÄŸunu belirten Erten, bunun yönetmelikle zorunluluk haline getirilmesi gerektiÄŸini savundu: “Berlin’de 2023’ten itibaren yapılacak tüm binalarda çatılarda fotovoltaik uygulama zorunluluÄŸu getirdiler. Türkiye’de heba etmememiz gereken çok ciddi bir potansiyel var çatılar için ve yazın ek bir gölgeleme saÄŸlıyor. PV modüller artık renkli ve daha önemlisi organik malzemeden bile oluyor. Cephelere gelince Türkiye iklim kuÅŸağında küresel ısınma göz önüne alındığında kesinlikle güneÅŸin radyasyon enerjisinden korunmanın ön plana çıktığı, cephede saydamlık opaklık oranının %40-60 oranlarında kurgulanabildiÄŸi selektivitesi yüksek yani geçirdiÄŸi gün ışığına oranla yüksek güneÅŸ koruması saÄŸlayan solar faktörün konutlarda %30’dan ofislerde %25’ten düÅŸük olduÄŸu camların uygulandığı cepheler. Bunlar enerji verimliliÄŸi açısından uygun. Ayrıca opak malzemeler geri dönüÅŸtürülebiliyor ve ayrıca düÅŸük enerji sarfiyatı ile yeniden kullanmaya uygun doÄŸal bazlı malzemelerde mutlaka ön plana çıkarılmalı. Bunların yanı sıra yüksek ısı yalıtımı yapıyoruz, doÄŸal havalandırmanın mekanik sistemlere destek olacak ÅŸekilde kurgulandığı konseptleri önermek gerekiyor. Çok hızlı artan enerji fiyatları düÅŸündüÄŸümüzde enerji etkinliÄŸini artıran tüm uygulamalar maliyet ve ekonomik açılardan artık çok daha kısa sürelerde geri dönüÅŸür. Yapı ömrü göz önüne alındığında kesinlikle karlı yatırım olacak.”
R E K L A M