Yeşil Binalardan Yeşil Yerleşkelere Dönüşüm
Mevcut bina stoğunun kullanıcı ihtiyaçlarına cevap verememesi, sosyoekonomik dağılımdaki dengesizlik sonucunda oluşan çarpık kentleşme ve doğal afet riskleri, kentsel dönüşüm sürecini beraberinde getirmektedir. Kentsel dönüşümle, uygulandığı bölgenin yalnızca fiziksel olarak iyileştirilmesi değil, o bölgenin sosyokültürel ve ekonomik açıdan kalkınmasının sağlanması, kentsel çöküntü alanı haline gelen bölgelerin topluma kazandırılması da hedeflenmelidir. Bina bazında yapılan uygulamalarla her ne kadar çevreye ve doğaya verilen etki azaltılmaya çalışılsa da bu uygulamalar bölgenin toplumsal, ekonomik ve altyapısal problemlerine cevap vermekte yetersiz kalmaktadır. Bölgenin kullanıcı profili, arazinin konumu ve mevcut durumu, altyapı problemleri, riskler ve fayda sağlanabilecek alanlar iyi analiz edilerek bölgenin ihtiyaçlarına cevap verebilecek stratejiler ve eylem planları geliştirilmelidir. Türkiye’de de özellikle büyük kentlerde kentsel dönüşüm özellikle gecekondu alanlarında ve afet riski taşıyan alanlarda son yıllarda hız kazanmıştır. TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göre 2023 yılı sonuna kadar yaklaşık 6.500.000 konut ve işyerinin kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi hedeflenmektedir. Bu süreçte yeşil kent entegrasyonlarının kent planlaması ve tasarımına dahil edilerek daha yeşil ve çevreci kentler oluşturulması mümkündür. Uluslararası Yeşil Bina değerlendirme ve sertifikasyon sistemlerinden LEED ve BREEAM, kentsel alanların mahalle ve yerleşke ölçeğinde kalkınmasını, daha kaliteli ve yaşanabilir kent modellerinin oluşturulması için makro ölçekte kentsel alanların değerlendirilmesi ve sertifikasyonunu sağlamaktadır. LEED for Neighborhood ve BREEAM Communities sistemleri kentsel alanlarda çevreye verilen zararın azaltılması ve kullanıcıların yaşam kalitesini artırmak için değerlendirme ölçütleri sunmaktadır. LEED for Neighborhood Development (LEED-ND) LEED for Neighborhood değerlendirme ve serfikasyon sistemi, mahalle ölçeğinde doğaya verilen etkinin azaltılması, altyapı sistemlerinin iyileştirilmesi, proje ve çevresinin sosyal ve ekonomik açıdan geliştirilmesini hedeflemektedir. Bina ölçeğindeki LEED kategorilerinde ağırlıklı olarak bina enerji ve su verimliliği konuları öne çıkmaktayken, yerleşke ölçeğinde arazinin konumu, çevresiyle olan bağlantı ve kompakt, yürünebilir yerleşke modelinin oluşturulması önem kazanmaktadır. LEED for Neighborhood değerlendirme ve serfikasyon sisteminde Lokasyon ve Bağlantı, Çevre Modeli ve Tasarımı, Yeşil Altyapı ve Binalar, İnovasyon ve Bölgesel Önem Sırası olmak üzere toplam beş kategori altında değerlendirme yapılmaktadır. LEED ND sertifikalı yerleşke örneği, Shanghai EXPO UBPA Development - “Lokasyon ve Bağlantı” kategorisinde özellikle arazi seçimi konusu üzerinde durulmaktadır. Arazinin altyapı sistemleri ile bağlantısı; su kaynakları, tarım alanları ve sulak alanlara olan mesafesi; proje alanı ve çevresinin gelişimi; toplu taşıma ve sosyal imkanlarına yakınlık değerlendirilmektedir. Mevcut durumdaki çevre modelinin ve afet risklerinin analiz edilmesi ve inşaat süreci boyunca ve sonrasında gereken iyileştirme ve bakım çalışmalarının yapılması gerekmektedir. - “Çevre Modeli ve Tasarımı” kategorisinde yürünebilir, kolay erişilebilir, sosyal ve kültürel donatılar ile bağlantılı kompakt bir çevre modelinin oluşturulması hedeflenmektedir. Bölgede sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için çevre yollar ile bağlantıların güçlendirilmesi, kültürel ve sosyal donatı imkanlarının oluşturulması, rekreasyon alanları ve yeşil alanların artırılması ile çevredeki kullanıcıların bölgeye katılımı sağlanmalıdır. Farklı gelir grupları için konut tipolojilerinin oluşturularak toplumun her kesimine hitap edilmesi amaçlanmaktadır. - “Yeşil Altyapı ve Binalar” kategorisinde ise projede Yeşil Bina sertifikalı binaların teşvik edilmesi, uluslararası standartlara göre enerji ve su verimliliği sağlanması, mevcut binaların yeniden kullanımı, tarihi bina ve ögelerin korunumu, ısı adası etkisinin azaltılması, atık yönetimi gibi konularda kriterler yer almaktadır. - “İnovasyon ve Bölgesel Önem Sırası” kategorileri ise üç ana kategoride yapılan uygulamalarda gösterilen üstün performans, inovatif uygulamalar ve projenin buluduğu bölgeye göre özel olarak belirlenen öncelikli kredilerden oluşmaktadır. Yukarıda yer alan kategorilerin her birinde ön koşullar ve krediler yer almakta ve projede kazanılan toplam puana göre sertifika seviyesi belirlenmektedir. 40-49 puan Sertifika, 50-59 puan Gümüş, 60-79 puan Altın, 80-100 puan Platin seviyesinde sertifika almaya hak kazanmaktadır. BREEAM Communities BREEAM Communities değerlendirme ve sertifikasyon sistemi de LEED ND sistemi gibi kentsel alanların çevreye olan etkilerini azaltmayı amaçlamaktadır. Yönetim, sosyal ve ekonomik durum, kaynaklar ve enerji, arazi kullanımı ve ekoloji, ulaşım ve inovasyon olmak üzere altı kategori gelişim prensiplerinin belirlenmesi, gelişim modelinin belirlenmesi ve detayların tasarlanması olmak üzere üç aşamada değerlendirilmektedir. - “Yönetim” kategorisi, entegre bir tasarım ve inşaat süreci için tüm paydaşların ve bölge halkının katılımı ile danışma planının oluşturulması ile işletme ve uzun dönem yönetim stratejilerinin oluşturulmasını kapsamaktadır. - “Sosyal ve Ekonomik Durum” kategorisinde bölgenin mevcut fiziksel, ekonomik ve sosyal olarak analizlerinin yapılması ve önceliklerinin belirlenmesi esas alınmaktadır. Çevre binalar ile uyum, sosyal ve kültürel alanların oluşturulması, konut tipolojilerinin belirlenmesi, sel riski yönetim planının oluşturulması hedeflenmektedir. - “Kaynaklar ve Ekoloji” kategorisinde mevcut binaların ve altyapının korunması, enerji ve su verimlilik stratejilerinin belirlenerek uygun çevre dostu malzemelerin kullanımı ve ulaşım planı geliştirilerek karbon emisyonunun azaltılması ile ilgili kriterler yer almaktadır. - “Arazi Kullanımı ve Ekoloji” kategorisi, arazi mevcut durumunun analiz edilerek ekolojinin geliştirilmesi için stratejilerin belirlenerek uygulanması ve yağış suyu yönetim planının oluşturulmasını kapsamaktadır. - “Ulaşım” kategorisi, ulaşım analizlerinin yapılarak alternatif ulaşım çözümlerinin geliştirilmesi ile ilgili kriterlerden oluşmaktadır. - “İnovasyon” kategorisinde beş ana kategoride yer almayan fakat çevresel, sosyal ve ekonomik fayda sağlayabilecek inovatif çözümler değerlendirilmektedir. BREEAM Communities projeleri yukarıda yer alan kategorilerden aldıkları toplam puanın bölüm ağırlıklarına göre sertifika almaktadırlar: Unclassified <30, Pass ≥30, Good ≤45, Very Good ≥55, Excellent ≥70, Outstanding ≥85. Piyalepaşa İstanbul Projesi Beyoğlu’nda yer alan bir kentsel dönüşüm projesi olan Piyalepaşa İstanbul, LEED for Neighborhood sertifikasına adaydır. Konut, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan karma kullanımı olan projede tüm paydaşların katılımının sağlandığı entegre bir tasarım ve inşaat süreci yürütülmektedir. Projede öne çıkan belli başlı uygulamalar aşağıda yer almaktadır: BREEAM Communities sertifikalı yerleşke örneği, Masthusen/Malmö, İsveç • Projede sağlanan sosyal ve kültürel donatılar, rekreasyon alanları ve iş imkanları ile bölgenin hem ekonomik hem de sosyal açıdan kalkınması hedeflenmektedir. • Hem araç kullanımından kaynaklı emisyon oluşumunu engellemek hem de kullanıcılara daha güvenli ve sağlıklı açık alanlar oluşturmak için araç yolları azaltılarak, çevresi ağaçlandırılmış yürüme yolları ve yalnızca yaya kullanımına açık sokaklar oluşturulacaktır. • Farklı konut tipolojileri sağlanarak farklı gelir grupları için konut imkanı sağlanacaktır. • Tüm binalarda kullanılacak su armatürleri ve vitrifiyelerde uluslararası standartlara göre su tasarruflu olma özelliği aranacaktır. • Projede kullanılan tüm mekanik ekipmanlarda ve aydınlatma sistemlerinde enerji verimliliği ön planda tutulacaktır. • Yapılaşmanın altyapıya ve özelikle yağmur suyu şebekesine getireceği yükün en az indirgenmesi için sert zeminlerde mümkün olduğunca geçirgen yüzeyler kullanılacaktır. • Ayrıca yağmur sularının toplanarak peyzaj sulamada kullanılması planlanmaktadır. Piyalepaşa İstanbul projesinden bir görünüş Dünyada sürdürülebilir kentsel tasarım proje örneklerinin sayısı gün geçtikçe artmakta, özellikle kentsel dönüşüm projelerinde atıl alanlar değerlendirilerek yeniden kullanıma açılmakta ve sosyal ve kültürel donatılar sağlanarak topluma kazandırılmaktadır. Türkiye’de de kentsel dönüşümün yoğun olarak uygulandığı bölgelerde yeşil yerleşke sistemlerinin gerekliliklerinin uygulanması, sürdürülebilir yaşam alanları oluşturulması açısından faydalı olacaktır. İlginizi çekebilir... Mekanik Tesisatın Yeni Yüzyılı: Tesisat Sektörünün Dört BileşeniGHİYO'dan okuldaşım, İş ve Pazar Geliştirme Stratejileri Mentoru değerli dostum Yavuz Can Yazıcı, Four Essentials izlenimlerini yazdı.... ISO 14067 Ürün Karbon Ayak İzi Hesaplama ve DoğrulamaSon zamanlarda, iklim değişikliği konusu giderek daha önemli hale gelmektedir. İklim değişikliği, dünya genelindeki birçok ülkeyi etkisi altına almakt... Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve SKDM Sertifikası Nedir?İklim değişikliği, günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biridir. Karbon emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir bir gele... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.