VEN ESCO Genel Müdürü Arif Künar: "Yeni Binalar Pasif Olmalı"
Yeşil Bina: Türkiye’nin ilk LEED Platin sertifikalı binasının enerji ve çevre danışmanlığını, bina işletmesini yapmış ve halen dört adet LEED Platin adayı binanın danışmanlığını sürdüren, aynı zamanda da kendi genel müdürlük binasını “sertifikalı pasif bina” yapacak olan ekip olarak, Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Binaların geleceği için ne düşünüyor ve öneriyorsunuz? Arif Künar: Son dönemde çok sayıda yeşil sertifikalı proje inşa edilmesine rağmen gerçek sürdürülebilir, enerji etkin, yüksek performanslı binalar hala yapılmıyor. Yalnızca kamuoyunu-kullanıcıyı-satın alanı kandıran ve yanıltan, kağıt üzerinde sertifikalı Yeşil Binalar yapılmamalı ve en azından Yeşil Bina danışmanlığı yaptığını iddia edenler, buna izin vermemeli. Hayatında normal bina projesi yapmamış, inşaat yapmamış, aydınlatma veya HVAC nedir bilmeyen, bina-tesis işletmemiş, bina enerji yöneticiliği yapmamış kişi ve danışmanlık firmalarının yalnızca kağıt üzerinde “check-list”leri doldurarak, nasıl “Yeşil Bina” danışmanlığı yaptıkları da artık tartışılmalı ve ayrıca değerlendirilmelidir. En önemli sorun da, yaşamımızın en önemli ve en fazla zamanını geçirdiğimiz evlerimizin, işyerlerimizin, okullarımızın, hastanelerimizin, sitelerimizin, toplu konutlarımızın, şehirlerimizin, en enerji verimsiz, iç ortam kalitesinin, aydınlatmasının, havalandırmasının, konfor düzeylerinin, hijyen ve insan biyolojisi-fizyolojisipsikolojisi kriterlerine göre en yetersiz-sağlıksız olarak yapılmış ve hala yapılıyor olmasıdır. Diğeri de, ülkemizi ve aslında gezegenimizi, çevremizi, ekosistemimizi, gelecek nesilleri, tüm canlıları yok eden, edecek olan “küresel iklim değişikliği ve karbon salımını” artırmaya dönük, kentsel dönüşümle doğrudan bağlantılı, enerji üretimi-tüketimi sorunudur. Bu iki hayati-temel konuda da ülkemiz maalesef dünyanın ve olması gerekenin tam tersine davranıyor. Bunların birçok nedeni olabilir. Ancak, bu nedenlerin hiçbiri ve-veya toplamı, geri dönüşü olamayacak ekolojik bir yok oluşa hızla gidi- şimizi veya kısmen de olsa, bu sonuca yardımcı oluşumuzu açıklamaz, açıklayamaz ve etik olarak, insanlık vicdanı, ortak akıl ve sağduyu ile varoluşumuzla bağdaşamaz. Artık her adımımızın, yapılan her fiziki etkinliğin (en küçük üretim-tüketim ve uygulamaların bile), köklü veya kısmi kentsel yenilemenin-dönüştürmenin-yapılaşmanın makro-mikro iklim değişikliğine yol açtığını, havayı, suyu, toprağı, ekolojiyi, biyolojimizi doğrudan bozduğunu biliyoruz. Karar vericiler, mevzuat yapıcılar, denetleyiciler, uygulayıcılar, uygulatıcılar, kullanıcılar, tüketiciler; hepimiz aslında az ya da çok biliyoruz, farkındayız. En önemlisi de, özellikle “güzel ve yalnız ülkemizin” aslında sahip olduğu, ancak artık tamamen unuttuğumuz, kaybettiğimiz hasletlerimiz olan, Anadolu topraklarının binlerce yıllık kadim ve bilge geleneği, göreneği, minimalist yapılar, güneş mimarlığı ve meydanlı, birbirinin ışığını, rüzgarını, manzarasını kesmeyen şehir uygulamaları, hemşehrilik-komşuluk-sosyal dayanışma, İslami-Osmanlı Medeniyeti, tüketim-israf-çevre-insan duyarlılığı, bir arada-ortak yaşama kültürü gibi konulardan çokça dem vuran ve bunlardan beslendiğini belirten bir hükümetin ve iktidarın, bu konularda daha da hassas ve dikkatli olması, sadece “söylemde” kalmaması gerekir. Bütün bu haslet ve değerler hepimiz için, insanlık ve gezegenimiz için hem yeni bir vizyon ve misyon oluşturabilir, hem de zaten kaçınılmaz bir zorunluluktur. Yeşil Bina: Yeni vizyon ve misyon sizce ne olmalı? Arif Künar: Vizyon, sade, yeterli, doğayla uyumlu, sürdürülebilir, yeşil bir ekonomi ile sınırlı büyümek, üretimi-tüketimi- iklim değişikliğini-karbon salımını azaltmak, gelecek nesillere yaşanabilir bir gezegen bırakmaktır. Misyon ise enerji etkin, sürdürülebilir, sağlıklı pasif-sıfır emisyonlu-sıfır enerjili binalar geliştirmek, uygulamak ve bunlardan oluşan, planlı, yeşil ekonomi kriterlerine göre tasarlanmış kalkınma modelleri üzerine kurulmuş, uygulanmış “yeşil” şehirler kurmak, kentsel dönüşümü de bu kriterlere göre yapmaktır. AB ve ABD 2020’den sonra tamamen “sıfıra yakın enerjili bina”, “sıfır karbon emisyonlu bina”, “pasif bina” yapmak üzere karar almış ve uygulamalara başlamıştır. “Pasif Bina” standartları oluşmuş; 15 kWsaat/m2-yıl ısıtma ve soğutma enerjisi, toplam 120 kWsaat/m2-yıl ise ısıtma-soğutma, aydınlatma, havalandırma, beyaz eşya vb. enerji kullanım sınırı belirlenmiştir. Erzurum’un iklim kuşağına benzer bir iklimde yer alan Almanya’daki 100 m2lik “pasif bina”da yaşayan dört kişilik bir ailenin, yıllık ısıtma gideri yalnızca 38 euro’dur. 100 m2lik bir binada yaşayan dört kişilik Erzurumlu bir ailenin ısıtma enerji tüketimi 300-450 kWsaat /m2-yıl, yani Almanya’daki eşdeğer bir binaya göre 20-30 kat fazladır. Biz Haziran ayı sonunda Ankara Hacettepe Teknokent’te temeline başlayacağımız 2750 m2lik kendi Genel Müdürlük binamızda, “gerçek sertifikalı pasif bina” standartlarına göre kışın 30 m2lik bir ofisimizi 10 adet “tea-light” mum ile ısıtma iddiasındayız. Genel olarak ülkemizde enerjinin yaklaşık yüzde 40’ı binalarda tüketilmektedir. Enerjimizin yüzde 73’ü ithaldir ve giderek artmaktadır. Cari açığımızın da yüzde 67.5’lik kısmı, enerji ithalinden kaynaklanmaktadır. Asgari ücretli bir ailenin maaşının yüzde 30-35’i enerjiye (doğal- gaz, yakıt, elektrik) gitmektedir. Bütün bu rakamlar ve ortaya çıkan matematik, binalarda enerjinin maksimum verimli kullanılması zorunluluğunu zaten göstermektedir. Bir yandan da giderek sıkışan ve patlayacak olan mevcut haliyle sürdürülemez konut, toplu-konut, lüks- konut, site, yaşam merkezleri vb. stoğunun artması (pahalı, lüks, insan ölçeğine göre gereksiz büyük, fazla enerji tüketimi, işletme giderleri, yönetim, güvenlik sorunları olan, izole, yapay, zorlama, sağlıksız, sanal konsept projelerle; şehire, doğaya, çevreye, yaşlılara, engellilere ve çocuklara uygun olmayan tasarımlara sahip kimliksiz-kişiliksiz birbirine benzer binalar-bloklar yığını vb.), inşaat sektörünü zaten tıkamıştır. Yeni bir açılıma, fırsata ve dönüşüme ihtiyaç vardır. Pasif bina ve gerçek sürdürülebilir Yeşil Bina projelerini hazırlayacak, uygulayacak mimar ve mühendislerin, şirketlerin artması, özel yalıtım sistemleri-malzemeleri, kendinden yalıtımlı duvar teknolojileri, özel sızdırmaz pencere, özel cam, toprağın altından ısıtma ve soğutma sistemleri, özel havalandırma ve mekanik sistemler, bunların otomasyonu-testleri vb. konularda oluşacak yan sanayiler, Ar-Ge’ler ve know-how hem çok ciddi bir istihdam hem de çok canlı ekonomik bir hareket sağlayacaktır. Bu birikim, ayrıca inşaat sektörünün tüm Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerdeki başarısını artıracak, yeni sürdürülebilir pazarlar yaratacaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “20 yılda, 6.500.000- 8.000.000 konut yapımı ve dönüşümünü” hedeflediklerini ve bunun da başlatıldığını beyan etmiştir. Dünyada bu kadar konut hedefi olan tek ülkeyiz. Bu konutlar artık tamamen enerji verimli-etkin, sürdürülebilir, yüksek performanslı, pasif binalar olmalıdır. Bu, hepimiz için çok önemli bir fırsat ve dönüşümdür. Bakan, TOKİ Başkanı iken, ODTÜ-MATPUM’a, toplu konut projelerinin daha çevreci, yeşil, ekonomik, geleneksel mimariyle-şehir yapısıyla ilişkilendirilmiş, yaşlı-engelli-çocukları gözeten standartlarını oluşturmak üzere bir çalışma yaptırmış ve İstanbul Kayabaşı Toplu Konutları’nın bir grubu için “Yeşil Toplu Konut Projesi Yarışması” düzenlemiş, birinci projeyi uygulamaya sokmuştur. Sayın Bakan’dan, bu konulardaki duyarlılığını da bilerek, şu anda başlatılmış olan kentsel dönüşümün de, yukarıda belirtmeye ve önermeye çalıştığımız vizyon ve misyon ile yapılmasını sağlamasını, naçizane talep ve rica ediyoruz. Böylelikle, yaklaştığı söylenen küresel krizden de, hem enerji verimliliği ile sağlanacak ithalat-cari açık riskini azaltarak, hem de Ar-Ge, know-how, istihdam, yan sanai, ihracat, yeşil ekonomik kalkınmayı artırarak, olası karbon yaptırımları bertaraf edilerek, çıkılma fırsatı yakalanmış olur. Yıllar sonra, tekrar bu binaların nasıl enerji verimli hale getirileceğini ve iyileştirileceğini tartışmamış oluruz. Yeşil Bina: Somut öneri ve hedef belirtebilir misiniz? Arif Künar: Yapılacak tüm yeni binalar, pasif bina standartlarında ve-veya sıfıra yakın enerjili bina olarak yapılmalıdır. İkinci olarak, yapılacak tüm konut, toplu konut ve yeni yerleşimler-şehirler; bölgesel ve-veya merkezi kojen-trijen, ısı pompaları, biyogaz, jeotermal, mini HES, PV ve güneş kolektörleri vb. tek olarak veya hibrid sistemlerin kullanıldığı bölgesel enerji üretim ve dağıtım sistemleri ile akıllı şebeke, akıllı şehir olarak oluşturulmalıdır. Güneş ışınımı olarak neredeyse Türkiye’nin yarısı kapasitesi olan Almanya, 28 Mayıs 2012 günü, elektriğinin yarısını güneşten üreterek tarihe geçti. Birçok AB ülkesi, tüm şehrin ısıtma ve soğutmasını merkezi ısıtma ve soğutma, kojen-trijen, jeotermal, güneş, rüzgar ve mevcut enerji santrallarının atık ısıları ile sağlamaktadır. Bu hedefleri gerçekleştirmek için de acilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinasyonunda üniversiteler, ilgili sektör, ilgili kamu kurum-kuruluşlar, sektör dernek ve meslek odaları bir araya gelmeli ve yol haritası ile görev-sorumluluk-iş planı hazırlanmalıdır. Bakanlıklar üstü acilen sorumluluğu ve “işi” yalnızca bu olan sorumlu bir birim-kurum oluşturulmalı, ilgili bakanlık ve ilişkili kurum-kuruluşlarla koordinasyonu sağlamalıdır. VEN ESCO: Türkiye’nin ilk Aydınlatma ESCO Firması VENDEKA; VENDEKA Bilgi Teknolojileri, VENDEKA Savunma, VENDEKA Telekom ve VEN ESCO şirketlerinde çalışan 65’i mühendis,170 kişiden oluşan ve hızla büyüyen bir grup. VEN ESCO ise VENDEKA Grubu’nun içinde yer alan VEN Enerji’nin 2013 başında isim değişikliği ve yeniden yapılanmasıyla hizmet vermeye başlamış. VEN ESCO, Enerji Verimliliği Kanunu’nun yayınlandığı 2007 yılından beri binaların enerji ölçüm ve etüdü (ENVER); verimlilik artırıcı projeler; garantili/paylaşımlı enerji ve aydınlatma performans servis anlaşmaları; yol, tünel, köprü, stat aydınlatma tasarım, mühendislik ve ölçümü; yeşil bina aydınlatma tasarımı, proje-mühendislik-uygulama; okul ve hastaneler için Dinamik-Adaptive Aydınlatma tasarımı, mühendislik, ölçüm ve uygulama; yol gürültü haritası hazırlanması, izlenmesi, ölçüm; Enerji Kimlik Belgesi; ticari bina, banka, hastane, AVM, otel, kampüs enerji izleme-kontrol yönetim sistemi kurulması; enerji satış anlaşması (ESC); talep tarafı yönetimi; kojen-trijen, PV, rüzgar, biyogaz fizibilitesi ve yatırımı; finans, kredi, teşvik; Yeşil Bina-Hastane-Kampüs-Belediye danışmanlık projelerinde, uygulamalarında çalışmış çok yetkin ve tecrübeli, uzman bir ekiple yola devam ediyor. Firma, kendi geliştirdiği ve dünya patentini almak için başvuru yaptığı B-RYTHYM “Dinamik Aydınlatma” ünitesi ve kontrol yazılımı ile aydınlatma otomasyonu, enerji izleme- kontrol ve yönetme yazılımını hastane, okul, yurt, ofis, kampüs ve AVM’lerde de uygulamaya başladı. İlginizi çekebilir... Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun: "Her Geçen Yıl Ar-Ge Çalışmalarımız ve Yerli Üretimlerimizle Ürün Gamımızı Genişletiyoruz"Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, şirketlerinin başarılı performansını, geliştirdikleri yeni ürünleri ve hedeflerini dergimize a... Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı Sektör GörüşleriAvrupa Birliği Yeşil Mutabakatı konusunda, yapı malzemeleri sanayicilerine, sektörümüzün önde gelen firma temsilcilerine mutabakatın yaratacağı yeni d... Sıfır Enerjili Binalar'a Ulaşmak Hiç Zor DeğilTürkiye'nin sadece binalarda kullanmak için her sene yaklaşık 15 milyar dolar enerji ithal ettiğini dile getiren Zero Build Genel Sekreteri Özgür ... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.