16 AÄŸustos 2012 | PROJE 14. Sayı (Temmuz-AÄŸustos 2012)

Ä°zmir’de halen inÅŸaatı devam eden Türkiye’nin ilk ve tek BREEAM Sertifikalı konut projesi 35. Sokak, Türkiye’nin çelik yapı sistemiyle inÅŸa edilen en büyük konut projesi olma özelliÄŸine sahip. Projede, insanların maksimum konfor, güvenlik ve çevre duyarlılığı ile yaÅŸaması için yenilikçi ve verimli çözümler geliÅŸtirilmiÅŸ.
Türkiye’yi çelik yapı sistemleri ile tanıştıran Akşan Yapı tarafından İzmir’de inşaatına başlanan 35. Sokak’ın ilk etabında bulunan konutların yüzde 70’i satıldı. 555 adet konutu içeren 35. Sokak’ta 6 tip konut seçeneği bulunuyor. Konut seçeneklerinin metrekare büyüklükleri ise 81 m² ile 272 m² arasında değişiyor. Uluslararası Yeşil Bina sertifikası BREEAM’e sahip ilk ve tek konut projesi 35. Sokak, konutların çevre dostu olarak inşa edilip, yaşam alanlarının çevresel izlerini azaltması, iç mekan hava kalitesini doğal ışık ve doğal havalandırmayla sağlaması, konut sakinlerine daha sağlıklı, konforlu ve ekonomik yaşam koşulları sunmasıyla dikkat çekiyor. 35. Sokak’ta kullanılan 3 bin 600 ton çeliğin yüzde 90’ı geri dönüştürülebilir özellikte. Proje, minimum inşaat atığıyla çevreye verilecek zararı ortadan kaldırarak, gelecek için daha yaşanabilir bir çevre vaat ediyor. Öte yandan, Türkiye’de ilk defa kullanılan solar elektrik enerjisi sistemiyle yılda 400 bin kWh elektrik üreterek 290 ton daha az karbon salımı gerçekleştirmesi ve ayrıca proje evlerinde kullanılacak yüksek verimli ısıtma ve soğutma sistemi (hava kaynaklı ısı pompası) sayesinde de her yıl 376 bin kWh elektrik tasarrufu sağlanarak 272 ağacın kurtarılması hedefleniyor.

Her ayrıntının özenle tasarlandığı 35. Sokak’ta çocuklar için geniş oyun alanlarından şık restoran ve kafelere, organik sebze-meyve bahçelerinden spor alanlarına kadar sosyal bir yaşam için aranılan her şey sunuluyor. Tam “95 dönüm” yeşil alanıyla 35. Sokak, yaşamın her anında doğayı yaşamaya olanak tanıyor. Sürdürülebilir yaşam konseptiyle doğa dostu çözümler sunan 35. Sokak, 1350 m² spor merkezi, basketbol sahası, tenis kortu, fitness salonu, spa salonu, Türk hamamı, sauna, yürüyüş ve bisiklet parkurları, iki adet açık yarı olimpik havuz, bir adet yarı kapalı yarı olimpik havuz, kreş, kütüphane ile organik sebze ve meyve bahçeleri manavını bünyesinde barındırıyor. 35. Sokak, otopark sorununa da kökten çözüm sunuyor ve yaşama daha fazla yer açılması için konutların altında bulunan 940 araçlık tamamen kapalı otopark imkanı sunuyor.

Çeliğin gücü
Yapısal çelik sistemleriyle inşa edilen 35. Sokak’ta çeliğin gücü kullanılıyor. Bilindiği gibi yapısal çelik sistemi, tüm duvarların döşeme ile birlikte taşıyıcı özellikte olduğu ve galvanize çelikten soğuk şekillendirme yöntemi ile üretilen bir yapı türü. Fabrikada modern makinelerle kontrol ve denetim altında üretilen çelik taşıyıcı sistem elemanları, korunaklı bir şekilde inşaat sahasına getirilip monte ediliyor.

Yapısal çelik sistemleri, gelecek nesillere duyarlı, evrene saygılı ve öncü çevreci kimliği ile yaşama değer katıyor. Homojen, izotropik, dayanıklı ve insan inisiyatifi en az olan yapısal çelik sistemleri, hatasız ve hasarsız üretime olanak tanıyor. Yılın 365 günü, her hava koşulunda, sürdürülebilir bir inşaat yönetimini sağlayan sistem, fabrikada ve sahada kısa süreli ve kuru imalat olanağı ile verimli çözümler sunuyor. Hızlı ve kolay montaj olanağı ile yapım süresini kısaltan çelik yapılar, binaların dünyaya yüzde 40 oranında atık bıraktığı son yıllarda minimum inşaat atığı ile fark yaratıyor. Ayrıca, daha az enerji ihtiyacı ile işletilebilmesi sayesinde karbon salımı benzer projelere göre daha az. Çelik yapılar sayesinde sahada meydana gelebilecek endirekt giderler azalırken, az işçi ve kısa sürede iş bitirme avantajı sağlanıyor. İnşaat sahası gürültüsüz, temiz bir şekilde kullanılıyor, çevre ve sosyal yaşam kalitesi etkilenmiyor. Sahada, yapının inşası esnasında çevreci ve minimum su tüketimi ile tasarruf sağlanırken, yeraltı sularının kirlenme oranı da azalıyor. Kullanılan yenilenebilir enerji kaynakları ve üstün yalıtım özellikleri ile minimum enerji kaybı yaşanıyor.

“İnsanoğlu geleneksel olarak hep coğrafi bir eşiğe kurmuştur yerleşimlerini. Karşıyaka’dan Menemen’e giden yol üzerinde doğudaki dağlar ile batıdaki ovanın birleştiği çizgide filizlenen İzmir’in yeni kentsel gelişim alanı, çoktandır unutulmuş bu prensibi yeniden hatırlatır gibi. Düzlüğü kuşatan koruma altındaki tarım alanları ile tepeler arasında uzanan bu şerit, yolu, metrosu, üniversitesi ve kentsel donatıları ile İzmir’in tartışmasız en gözde yeni konut bölgesi olacak. 35. Sokak’ın sakinleri işte böyle bir coğrafyada, yamaçlara yaslanmış mekanlarından ovadaki bahçeleri ve ardında uzanan Ege Denizi’ni seyrederken toprağın, komşuluğun ve huzurun tadını yeniden keşfedecekler.”

“Kent ile kırın buluştuğu böylesi bir alanda apartman bloğu ile kır evini buluşturan bir tipoloji geliştirdik. İki kilometrelik tek bir sokak boyunca müstakiliyet ile sosyal yaşamı iç içe kurguladığımız bir yerleşim stratejisi bu. Aynı sokak çizgisi üzerine özel alanları, sosyal donatıları, servis alanlarını ve altyapı hatlarını yerleştirdik. Böylece yapının kıvrımları arasında ve çevresinde kesintisiz geniş yeşil alanlara yer açtık. 2000 kişilik bir nüfusa ev sahipliği yapacak olan 35. Sokak, tıpkı geleneksel bir Ege kasabası gibi batıya bakan yamaçlara serilmiştir. Arazinin hareketli coğrafi yapısının da yardımıyla, 6 ev tipi çeşitli farklılıklarla tekrar ederken, arasına boşluklar, kahveler, kitaplıklar ve başka sosyal mekanlar oluşturulan dinamik bir mekan silsilesi yaratmıştır. Sokak ve aradaki avlular, hiçbir noktada birbirinin tekrarı değil. Her seferinde toprak ve manzara ile özgün ilişkiler kura kura ilerler. Duvarını, sokağını, bahçesini, paylaşan, yaşadığı çevreye duyarlı ve hayatın tadını çıkarmaya meyilli insanlara sunduğumuz bir ortam burası. Her yaş grubuna, en çok da çocuklara verdiğimiz bir fırsat. Uzun zamandır şehir hayatımızdan çıkardığımız akşamüstü gezintilerinin, sokak oyunlarının ve muhabbetlerinin mekanı. Kentin hemen kıyısında kır havasını solurken bunun bedelini ıssızlık ve yalnızlıkla ödemeyen; aksine doğanın ve huzurun tadını komşularıyla birlikte çıkaranların dünyası. 35. Sokak, uzun bir süredir yapa yapa, konuşa konuşa inşa ettiğimiz mimari ve insani değerlerin bir ürünü gibi geliyor bize. Bugüne kadar zihnimizde yaşattığımız sokağın içinde gezineceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyoruz.”

İnş. Müh. Melih Şimşek / Akşan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
“1990’dan beri İstanbul’da yaşamama rağmen İzmir’de büyüdüm. Ortaokul ve liseyi İzmir Türk Koleji’nde, üniversiteyi Dokuz Eylül Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde okudum. Rahmetli babam Fikri Şimşek de inşaat mühendisiydi. İzmir’de birçok başarılı projeye imza attı.



İş hayatım, benim gibi İzmir’de büyümüş ve benim gibi mühendis olan kardeşlerim Mert ve Müge ile birlikte İstanbul’da başladı ve devam ediyor. Ancak İzmir’de başarılı bir proje üretmek hep idealimiz oldu. Bu ideali gerçekleştirmek, ticari kaygılardan uzak, daha farklı, daha samimi, güçlü bir istekti bizim için. İzmir’e bir katkıda bulunmalıydık, yeni bir değer kazandırmalıydık. Bizi yetiştiren İzmir, bizi görmeliydi, gururlanmalıydı artık. Vakti gelmişti... Hem İzmir’in mevcut sorunlarını çözebilecek bir katkıda bulunmalı, hem de ortaya koyacağımız fikir ile şaşırtmalıydık. Doğrusu hiçbir zaman sıradan olmakla da vakit kaybetmek istemedik. 35. Sokak fikri işte bu hisler ile kalbimize düştü. Öyle bir konut projesi yapalım istedik ki, İzmir’in hem deprem sorununa çözüm üretsin, hem komşuluk ilişkilerini koruyarak müstakil bir hayat sunsun, hem ülkemizin ve sektörümüzün ilklerini üretsin, hem çevreyle dost olsun, hem tüm sosyal aktivitelerin yapılabileceği bir alan olsun, hem de apartman bloklarının ekonomik şartları paralelinde satın alınabilir, ulaşılabilir olsun. Değerli mimarımız Mehmet Kütükçüoğlu, işte tam bu sırada devreye girdi ve 2 km uzunluğunda bir apartman bloğu çizdi, sonra çizdiği bloğu eliyle itti; blok yere düşüp boylu boyunca uzanınca 35. Sokak doğmuş oldu. Hem de tam İzmir’in yaşam kültürüne uygun şekilde. Akşan olarak senelerdir hep farklı fakat yaşama, ülkemize katkıda bulunacak fikirlerin peşinden koşmayı tercih ettik. 35. Sokak projesi de inanıyoruz ki İzmir’de ve tüm Türkiye’de ezber bozacak, tabuları yıkacak. Konut sektörüne yeni bir açılım getirecek. Çünkü bu proje hayattan ne beklediğini tespit edebilenlerin sahiplendiği bir proje olacak.”

Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar / Teğet Mimarlık
“İnsanoğlu geleneksel olarak hep coğrafi bir eşiğe kurmuştur yerleşimlerini. Karşıyaka’dan Menemen’e giden yol üzerinde doğudaki dağlar ile batıdaki ovanın birleştiği çizgide filizlenen İzmir’in yeni kentsel gelişim alanı, çoktandır unutulmuş bu prensibi yeniden hatırlatır gibi. Düzlüğü kuşatan koruma altındaki tarım alanları ile tepeler arasında uzanan bu şerit, yolu, metrosu, üniversitesi ve kentsel donatıları ile İzmir’in tartışmasız en gözde yeni konut bölgesi olacak. 35. Sokak’ın sakinleri işte böyle bir coğrafyada, yamaçlara yaslanmış mekanlarından ovadaki bahçeleri ve ardında uzanan Ege Denizi’ni seyrederken toprağın, komşuluğun ve huzurun tadını yeniden keşfedecekler.”

“Kent ile kırın buluştuğu böylesi bir alanda apartman bloğu ile kır evini buluşturan bir tipoloji geliştirdik. İki kilometrelik tek bir sokak boyunca müstakiliyet ile sosyal yaşamı iç içe kurguladığımız bir yerleşim stratejisi bu. Aynı sokak çizgisi üzerine özel alanları, sosyal donatıları, servis alanlarını ve altyapı hatlarını yerleştirdik. Böylece yapının kıvrımları arasında ve çevresinde kesintisiz geniş yeşil alanlara yer açtık. 2000 kişilik bir nüfusa ev sahipliği yapacak olan 35. Sokak, tıpkı geleneksel bir Ege kasabası gibi batıya bakan yamaçlara serilmiştir. Arazinin hareketli coğrafi yapısının da yardımıyla, 6 ev tipi çeşitli farklılıklarla tekrar ederken, arasına boşluklar, kahveler, kitaplıklar ve başka sosyal mekanlar oluşturulan dinamik bir mekan silsilesi yaratmıştır. Sokak ve aradaki avlular, hiçbir noktada birbirinin tekrarı değil. Her seferinde toprak ve manzara ile özgün ilişkiler kura kura ilerler. Duvarını, sokağını, bahçesini, paylaşan, yaşadığı çevreye duyarlı ve hayatın tadını çıkarmaya meyilli insanlara sunduğumuz bir ortam burası. Her yaş grubuna, en çok da çocuklara verdiğimiz bir fırsat. Uzun zamandır şehir hayatımızdan çıkardığımız akşamüstü gezintilerinin, sokak oyunlarının ve muhabbetlerinin mekanı. Kentin hemen kıyısında kır havasını solurken bunun bedelini ıssızlık ve yalnızlıkla ödemeyen; aksine doğanın ve huzurun tadını komşularıyla birlikte çıkaranların dünyası. 35. Sokak, uzun bir süredir yapa yapa, konuşa konuşa inşa ettiğimiz mimari ve insani değerlerin bir ürünü gibi geliyor bize. Bugüne kadar zihnimizde yaşattığımız sokağın içinde gezineceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyoruz.”

 

---

R E K L A M