E.C.A.
200x200 piksel Reklam Alanı

LEED Gold Sertifikalı Worldwide Business Center

LEED Gold Sertifikalı Worldwide Business Center

6 Mart 2018 | PROJE
47. Sayı (Ocak-Şubat 2018)
3.311 kez okundu

MYC İnşaat tarafından modern çalışma hayatının ihtiyaçlarına cevap vermek için kurgulanan Worldwide Business Center çevreci yaklaşımı, estetiği ve son teknoloji sistemleriyle dikkat çekiyor. İstanbul’un iş ve finans merkezi Ataşehir’de 19 katlı A Plus bir plaza olan bina, gün ışığından maksimum fayda sağlıyor, suyu ve enerjiyi verimli kullanıyor. Akıllı iklimlendirme, yangın algılama ve ihbar sistemleri, bilgi güvenlik sistemleri bulunan bina, fiberoptik altyapı, acil anons, enerji, aydınlatma ve bina otomasyon sistemleri gibi pek çok teknolojik ekipmanla donatılmış.

BİNANIN SÜRDÜRÜLEBİLİR ÖZELLİKLERİ

Enerji ve Atmosfer
Projede ozon tabakasını incelten ve küresel ısınmayı tetikleyen CFC içermeyen soğutuculara sahip HVAC sistemler kullanılmış. Isıtma ihtiyacı yoğuşmalı kazanlar, soğutma ihtiyacı ise chiller ve yüksek verimli VRF sistemleriyle karşılanmış. Enerji verimliliği çalışmaları sonucunda yüzde 19 enerji ve maliyet tasarrufu elde edilmiş.

İç Hava Kalitesi
Yapıştırıcılar, boyalar ve kaplamalarda VOC emisyonu düşük malzemeler tercih edilmiş. Projenin inşaat süresince İç Mekan Hava Kalitesi Yönetim Planı uygulanmış. Havalandırma sisteminde ASHRAE 62.1-2007 standardına göre minimum havalandırma değerleri belirlenerek yüzde 30 artırılmış hava debileriyle tasarım yapılmış. İç mekan hava kalitesi gözönünde bulundurularak havalandırma sistemlerinde F7 tip filtre kullanılmış. Mahal sıcaklıkları tasarımı ASHRAE 55-2004 standardına göre yapılmış.

Sürdürülebilir Araziler ve İç Mekan Konforu
Proje hiçbir tarım alanı, korunması gereken özel alan sınırı ya da herhangi bir su kütlesine zarar verecek bir yakınlıkta bulunmuyor. Aksine, yapılaşma yoğunluğu yüksek bir bölgede yer alıyor; bu sebeple sürdürülebilirlik açısından avantajlara sahip. Projenin konumu itibariyle temel servislere ve toplu taşıma olanaklarına yakınlığı sayesinde kullanıcılar yürüyerek bu hizmetlere ulaşabiliyorlar. Bu sayede ulaşımda araç kullanımından kaynaklı karbon emisyonlarının düşürülmesi hedeflenmiş.

Araç kullanımından kaynaklı emisyonu ve trafik yükünü düşürmek amacıyla yapılan bir diğer uygulama ise kullanıcı sayısının yüzde 5’i kadar bisiklet park yeri tasarlamak olmuş. Ayrıca bisiklet kullanıcıları için duş ve soyunma kabinleri oluşturulmuş ve kullanım konforları artırılmış. Bu sayede bina kullanıcıları bisiklet kullanımına teşvik edilmiş. 30 adet bisiklet park alanı ve 4 adet duş/soyunma alanı düzenlemeleri yapılmış.

Düşük emisyonlu araçlar için 10 adet özel araç park imkanı sağlanmış; bu park yerleri girişlere yakın şekilde konumlandırılarak, kullanıcıları teşvik etme amacı güdülmüş. Böylece kullanıcıların çevreye duyarlı yenilikçi teknolojilere yönelmesi ve karbon emisyonunun azaltılması hedeflenmiş. Buna paralel olarak yüksek araç yoğunluğu ihtimalinin önüne geçmek için yönetmelikleri aşmayacak seviyede otopark sayısı belirlenmiş.

Projede otopark çözümleri yeraltında sağlanmış; zeminde yalnızca 5 araçlık bir otopark alanı ayrılmış. Geri kalan bölümde zeminde ve kat bahçelerinde yeşil alana yer verilerek ısı etkisinin azaltılması hedeflenmiş. Ayrıca ısı etkisini azaltmanın bir diğer yöntemi olarak çatıda açık renkli materyal kullanılmış.

Proje içerisinde sigara dumanının geçiş kontrolü sağlanmış. Bu sebeple binaların açıklıklarına ve hava emiş menfezlerine 7.5 metre mesafede sigara içilmesi yasaklanmış. Ayrıca bu 7.5 metrelik alan içerisinde, belirlenen alanlarda ve bina içerisinde sigara içilmesinin yasak olduğunu belirten tabelalar asılması kararlaştırılmış. İç mekan hava kirlilik kontrolünün sağlanması için de bina girişlerinde en az 3 metre uzunluğunda kalıcı paspaslar konulmuş.

Su Verimliliği
İç mekanlarda su tasarrufunu sağlamak amacıyla düşük debili vitrifiye armatürler ve düşük hacimli rezervuarlar tercih edilmiş. Bu şekilde yüzde 46 su tasarrufu sağlanmış.

Peyzaj alanlarında su gereksinimi düşük olan bitkiler kullanılmış ve seyrek yoğunlukta ekim yapılmış. Bunun yanı sıra yağmur deposunda biriktirilen su ile sulamayı karşılayarak şebeke suyundan yüzde 100 tasarruf sağlanmış.

Malzeme ve Kaynaklar
Bina içerisinde atık malzemelerin geri dönüşümünün sağlanabilmesi için kağıt, karton, cam, plastik ve metal malzemeler için ayrı olarak bölmelendirilmiş atık kutuları, kullanım ile ulaşımın en rahat ve kolay olduğu alanlar tespit edilerek buralara yerleştirilmiş. Bu atıkların geri dönüşüm merkezlerine gidiş süreci için de atık yönetim planı oluşturulmuş.

Ayrıca inşaat sırasında kirliliği önlemek, bölgeden geçen su kaynaklarının ya da hatlarının korunmasını sağlamak, erozyonu önlemek amacıyla önlemlerin alındığı bir plan yapılmış ve bu plana dayalı olarak inşaat aşamasında ilerlenmiş. İnşaat sırasında çıkan malzemelerin ayrıştırılması ve geri dönüşüm amacıyla kullanılması da bu plan dahilinde yürütülmüş. İnşaat materyalleri yüzde 20 oranında bölge içerisinden karşılanmış. Bu da ulaşım kaynaklı emisyona etki açısından önem arz ediyor.

MYC Partners Yönetim Kurulu Üyesi Muratcan Akdoğan: “En Önemli Kriterimiz, Operasyonel Maliyetlerin Düşük Olmasıydı”

YEŞİL BİNA: MYC İnşaat hakkında kısa bir bilgi alabilir miyiz?

MURATCAN AKDOĞAN: MYC İnşaat, MYC Partners’ın sağlık, turizm, ofis ve lüks konut segmentlerindeki projelerde imzasını taşıyan bir gayrimenkul geliştirme&inşaat firması. Kendi arsalarımıza kendi projelerimizi geliştiriyoruz. Sürekli proje geliştirme ihtiyacı da duymuyoruz, çünkü kredili büyüyen bir firma değiliz. Güçlü finansal yapımızla öz kaynaklarımızı kullanarak hayata geçirdiğimiz projelerde MYC İnşaat ulusal ve uluslararası çaptaki ödülleri ile özgün ve estetik çizgileri modern, fonksiyonel ve sürdürülebilir projelerde hayata geçiriyor. MYC Partners’ın gayrimenkul geliştirme ve inşaat kolu olarak her projesinde ön planda tuttuğu sürdürülebilirlik prensibiyle çevreye saygılı, estetik ve fonksiyonu biraraya getiren modern çizgileriyle öne çıkan MYC İnşaat, kurulduğu 2011 yılından bu yana sağlık, ticari bina, turizm ve lüks konut segmentlerinde ödüllü projeleri başarıyla tamamladı. İnandığımız ve gerçekten prestijli projeleri gerçekleştiriyoruz. İşin ticari boyutundan çok stile önem veriyoruz. LUX Resort&Residences projemizde küresel çapta en prestijli ödüllerden A’Design Awards’ta A’Design Silver ödülünü aldık. Worldwide Business Center’da da Sign Of The City 2016 finallerinde hak ettiğimiz nişana kavuştuk. 

YEŞİL BİNA: Bina hakkında bilgi alabilir miyiz? Ve neden LEED sertifikası alma ihtiyacı duydunuz?

MURATCAN AKDOĞAN: Projeyi geçtiğimiz mart ayında tamamladık. Aslında bu plazayı kendimiz için tasarladık. 30 bin metrekare kapalı alana sahip ofis ve perakende alanları olan bir plaza. Bunun 21 bin metrekaresi kiralanabilir alan. Yaklaşık 16 bin metrekaresi ofis, 5 bin metrekaresi de perakende alanı olarak kiralanacak. Binayı, kendi şirketlerimizin genel merkezi olarak da kullanıyoruz. Geri kalan alanları seçkin firmalara kiraya vermeyi düşünüyoruz. Dolayısıyla bizim için en önemli kriter, operasyonel maliyetlerin düşük olmasıydı. LEED standartlarını da bu yüzden uyguladık. Bu tarz bir bakış açısı operasyonel olarak baktığınız zaman uzun vadede çok ciddi avantajlar sağlıyor. Aslında tüm inşaat geliştirme firmalarının buna önem vermesi gerekiyor ama genelde firmalar yap-sat modelini uyguladıklarından binaların operasyonel maliyetlerini çok da gözönünde bulundurmuyorlar. Aslında LEED Gold olmasa bile tüm binalar verimlilik ve sürdürülebilirlikle ilgili temel özelliklere sahip olmalılar.

YEŞİL BİNA: WBC Plaza LEED Gold sertifikasını binanın hangi özelliklerinden dolayı aldı?

MURATCAN AKDOĞAN: Bildiğiniz gibi LEED Gold sertifikası çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğin sağlanması için oluşturulmuş belirli kriterlere göre binaların tasarlanması ve inşa edilmesiyle alınıyor. WBC Plaza’nın da LEED Gold sertifikası almasındaki en önemli iki özelliği yüksek su ve enerji tasarrufu sağlaması. İç mekanlarda düşük debili vitrifiye armatürler ve düşük hacimli rezervuarlar kullanılarak yüzde 46, dış mekandaysa düşük su ihtiyacı olan bitkiler kullanılarak ve sulamada yağmur suyu kullanımıyla yüzde 100 su verimliliği sağlanıyor. Enerji verimliliği çalışmalarının sonucunda da enerji tüketiminde yüzde 29,5, enerji maliyetlerinde de yüzde 19,1 tasarruf elde ediliyor. Bunun yanında çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak yer seçimi, binada kullanılan malzemeler, atık yönetimi, iç hava kalitesinin sağlanması LEED Gold sertifikasının alınmasında önem arz eden konulardan. Aydınlatma sistemlerinde kullanılan LED armatürler ve KNX On/Off otomasyon sistemi ile yüzde 20 enerji tasarrufu elde ediliyor. Bina cephesinin genelini oluşturan Solar Low-e camlar ve yoğuşmalı kazanlarla birlikte ısıtma sistemlerinde yüzde 65’e yakın enerji tasarrufu sağlanıyor. WBC Plaza, araç kullanımından kaynaklı emisyonu ve trafik yükünü düşürmek amacıyla toplu taşıma kullanımını teşvik eden, doğal kaynaklara zarar vermeyen, yapılaşma yoğunluğu yüksek bir bölgede yer alıyor. Bina içerisinde düşük VOC (Uçucu Organik Bileşik) içerikli, sağlıklı malzemeler tercih edildi. İnşaat sırasında çıkan atıkların yüzde 77’sinin geri dönüşümü sağlandı ve bu süreç için atık yönetim planı oluşturuldu. Ayrıca bina yapımında yüzde 30 oranında geri dönüştürülmüş içeriğe sahip malzemeler ile yerel malzemeler kullanıldı. Ek olarak, binanın işletme sürecinde de çıkan atıkların geri dönüşüme gönderilmesi amacıyla geri dönüştürülebilir atıklar için atık kutuları yerleştirildi.

YEŞİL BİNA: LEED Gold sertifikası için bir danışmandan yardım aldınız mı? Sertifika danışmanının bu süreçteki yönlendirmeleri nelerdi?

MURATCAN AKDOĞAN: LEED süreci ERKE Sürdürülebilir Bina Tasarım ve Danışmanlık firması tarafından yönlendirildi. Süreç, tüm disiplinlerin ve LEED danışmanlarının biraraya gelerek projenin LEED sertifikası için hedeflenen puanı belirlemesiyle başlamıştı. Yapılan bu değerlendirme sonucunda tespit edilen hedef doğrultusunda gerekliliklerin sağlanması, başta su ve enerji tasarrufu için ERKE, proje ekibi ile birlikte çalışarak, projelerin (mimari, elektrik, mekanik, altyapı, peyzaj) geliştirilmesi konusunda çalışmalar yaptı.

Ayrıca inşaat sürecinin LEED gerekliliklerine uygun olarak yönetilmesi, atık yönetimi, malzeme seçimlerinde katkı sağladı. Sürecin sonunda, yapılan çalışmaların inceleme ve onayı için tüm kredilerinin USGBC (Amerikan Yeşil Binalar Konseyi)’ye sunumu ERKE tarafından yapıldı.


 

İlginizi çekebilir...

Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü'ne BTM Optigreen ile Spesifik Çatı Çözümü

Yapı malzemeleri sektörünün öncü markalarından BTM; yapımı 2018 yılında tamamlanan Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü projesinde tercih edilen BTM Opti...
23 Kasım 2020

Kamudaki İlk Breeam Outstanding Sertifikalı Yeşil Bina: Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası

Doğa, insanın gösterdiği özene aynı itina ile cevap veren mükemmel bir organizmadır....
23 Kasım 2020

Yüksek Performanslı Bir Yeşil Bina: İzmir Ticaret Odası Yeni Hizmet Binası

Yüksek performanslı yeşil binaların yaşam döngüsü, bina duvarlarını aşan, şehir planlamasını, toplumu ve saha planlamasını içeren genis kapsamlı, bina...
24 Ekim 2018

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.