Yeşil Malzemelerin Etkili Kullanımı

26 Şubat 2016 | KONUK YAZAR 35. Sayı (Ocak-Şubat 2016)

Neslihan Aksoy Y. Mimar / Erke Tasarım

Yapı sektöründe kullanılan ürün ve yapı malzemelerinin “Yeşil” olup olmaması artık Türkiye’de de malzeme seçiminde işverenlerin, mimarların, dolayısıyla satın almacıların önem verdikleri ve giderek “normalleşen” bir tercih olmaya başladı. Bununla beraber firmalar arasında oluşan “Yeşil Malzeme” rekabeti, bazı firmalar tarafından bilinçli veya bilinçsiz olarak yanlış-eksik kullanılıyor ve tüketici de yanlış yönlendiriliyor.
Sürdürülebilir ürünle ilgili doğru adım atan firmaların, günümüzde ve gelecek yıllar içerisinde çok önemli bir pazar şansı elde edecekleri açıktır. Bunun için atılan adımların özellikle firmaların satış ve pazarlama departmanında bulunan kişiler tarafından iyi özümsenmesi gerekiyor. 

Yapılan bir araştırmaya göre firmaların yüzde 79’u, Yeşil Malzemelerin oldukça rekabetçi bir fırsat getirdiğini söylüyor. Buna ek olarak firmaların yüzde 89’u, “Yeşil” olarak pazara sundukları malzemelerin en az alternatif ürün olarak sundukları malzemeler kadar kazançlı, hatta yüzde 31’inin daha kazançlı olduğunu iddia ediyor. Sonuç olarak araştırma sonuçları, firmaların yüzde 75’inin portföylerindeki ürünlerin Yeşil olması ve genişletilmesi konusunda planlama yaptıklarını gösteriyor.

“Greenwashing” dediğimiz bilgi kirliliği, tüketiciyi yanlış yönlendiren beyanlardır. Bunlardan biri, “The hidden trade-off” iddiaları olarak ifade edilen, üreticinin, malzemesiyle ilgili aldığı Yeşil bir etiket ile ürününü diğer çevresel ve sağlık parametrelerini gözetmeden tümüyle Yeşil bir malzeme gibi sunmasıdır. Örnek olarak bir parke ürününe alınan FSC sertifikasını kullanarak, parke içerisinde kullanılan yapıştırıcılardan kaynaklı VOC emisyon değerlerini göstermemesi gibi...



Ülkemizde henüz bu iddialarla ilgili yasal bir düzenleme olmasa da Amerika’da Federal Trade Commission (FTC), yanıltıcı beyanlarda bulunup, bu iddiaları pazarlama faaliyetlerinde kullanan firmalara karşı resmi kurumlar tarafından yaptırım uyguluyor.

UL Environment, dünyada 98 ülkedeki teknik uzman ekibi ve 64 adet akredite laboratuvarı ile test ve sertifikasyon hizmetleri veriyor. Türkiye’deki tek ve yetkili temsilcisi olan ERKE ise üretici firmalara UL’in ECOLOGO, GREENGUARD gibi ürün sertifikalarını sunuyor. Bunun yansıra UL’in Çevresel Ürün Beyanları (EPDs) üretici firmaya şeffaflık ve ürünlerine tüm yaşam ömrü boyunca çevresel etkileri konusunda bakış açısı ve iyileştirme fırsatı sağlıyor. UL Environment tarafından sertifikalanmış tüm Yeşil Malzemeleri görmek için http://productguide.ulenvironment.com/QuickSearch.aspx sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıca Türkiye’deki tüm “Yeşil” malzemelerin bir arada görülebileceği, LEED’e uygun tüm sertifikalı ve akredite laboratuvarlar tarafından test edilmiş malzemelerin toplandığı bir web sitesi (www.yesilmalzemeler.com.tr) hazırladık. Bu sitede ürünler kategorilere, firmalara veya sertifikalara göre aratılıp, ürünlerin hangi sertifikaya sahip olduğu görülebiliyor. Konumuzun özüne dönersek, sertifikalar kendi içlerinde konularına göre çeşitlilik gösterdiği için kesinlikle sertifikanın amacının, hangi konuyla ilgili verildiğinin araştırılması gerekiyor. Tek bir parametre, ürünü “tamamen Yeşil” değil, ancak “biraz daha Yeşil” yapar.
 

---

R E K L A M