24 Haziran 2014 | YAYINCIDAN 25. Sayı (Mayıs-Haziran 2014)

SERTAÇ AYTAÇ sertacaytac@b2bmedya.com
Bilindiği gibi Türkiye, coğrafi konumu itibariyle güneş enerjisi potansiyeli oldukça yüksek ülkelerden birisi... Günlük ortalama 7.5 saatlik güneşlenme süresine sahibiz. Ülke sınırları içine yılda metrekayere düşen güneş enerjisi miktarı ise 1.527 kWh.
Peki neden bu temiz enerji kaynağından yeteri kadar faydalan(a)mıyoruz? 
Bu sorunun cevabını bulmak amacıyla, binalarda fosil yakıtlardan üretilen enerjinin aksine sıfır karbon salımıyla temiz elektrik üretimine imkan veren ve sürdürülebilir mimarinin önemli katkı sağlayıcılarından birisi olan fotovoltaik sistemlerle ilgili bir dosya hazırladık. İlgiye okuyacağınızı tahmin ettiğimiz çalışmada, fotovoltaik kullanımının önünde bazı engeller olduğunu ve bunların da genelde devleti ilgilendiren konulara kilitlendiğini gördük. Engellerden en önemlisi ise imar yapımızın düzensiz, plansız ve “belirsiz” olması. Bu belirsizlik ciddi riskler taşıyor. Binlerce, milyonlarca lira yatırımla kurulan bir sistem, belki iki ay sonra, yan tarafa dikilen 20 katlı başka bir bina tarafından “gölgede bırakılabiliyor” ve doğal olarak işlevini yitirebiliyor...
Lüzumsuz ve gereğinden yorucu bürokratik işlemler ise işin bir başka boyutu olarak karşımıza çıkıyor. Çatılarda koca koca televizyon antenleri, güneş kolektörleri, su depoları veya chiller üniteleri için istenmeyen resmi evrak ve izinler, hem boyut hem ağırlık çok daha hafif olan fotovoltaik sistemler için ısrarla talep ediliyor. Bunların yanında ikili sözleşme yasağı da çatı uygulamalarındaki finans imkanlarını kısıtlıyor... Yani binalarda temiz enerjiye geçilebilmesi için devletin konuya yaklaşımını revize etmesi ön koşullardan birisi...
Engellerden birisi de sosyokültürel yapımız... Son yıllarda nispeten artan ekonomik refah sonucu, “sınıf atlayan”(!) toplum, atladığı bu üst sınıfın “gerçekten” mensubu olduğunu ancak yüksek binalarda yaşayarak gösterebiliyor(!). Bu toplumsal tercihle şekillenen, içinde yüzlerce konutun, ofisin olduğu yüksek binalarda fotovoltaik sistemlerin kurulumu ise hem yasal hem teknik hem de verimlilikle ilgili sorunlar barındırıyor...  Sorunları genel hatlarıyla bu köşeden kısaca özetlemeye çalıştık. Diğer başlık ve konuları ise ilerleyen sayfalarımızda görebilirsiniz. 
B2B Medya dergilerinden Yalıtım tarafından 11.’si düzenlenen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri ile Çatı&Cephe tarafından 3.’sü düzenlenen Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödülleri’nin törenlerini 7 Mayıs günü Yapı İstanbul Fuarı’nda gerçekleştirdik. Yapı malzemeleri sektörüne büyük bir katma değer ve heyecan, firmalara ise ciddi bir pazarlama argümanı sağlayan organizasyonlarımız kapsamında Seçici Kurul toplantılarında ve/veya ödül töreninde bizlerle birlikte olan  Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Dündar Yetişener, İZODER Başkanı Ferdi Erdoğan, ÇATIDER Başkanı Nazım Yavuz, ÇEDBİK Başkanı Duygu Erten, Prof. Dr. Gül Koçlar Oral, Prof. Dr. Nil Türkeri, İMSAD eski başkanı Hüseyin Bilmaç, ÇATIDER eski başkanları Erdener Ildız, Adil Baştanoğlu ve Atila Gürses’e; Seçici Kurul toplantılarında yer alan sektör profesyonellerine, okur oylamasına katılarak organizasyona katkıda bulunanlara, adını sayamadığımız dostlarımıza ve tüm aday firmalara bir kez daha teşekkür ediyor ve kazananları kutluyoruz.
Önümüzdeki sayıda görüşmek ümidiyle...