Yeşil Bina Dergisi 8. Sayı (Temmuz-Ağustos 2011)

YEŞİL BİNA / AĞUSTOS 2011 45 bir merkezin (ZUB) kuruluşunda yer aldı. Gerhard Hausladen, 2001 yılından bu yana Bina İklimlendirmesi ve Yapı Tekniği bölümünde Profesör olarak görev yapıyor. Bu süre içerisinde enerji verimli inşaat ve planlamaya bütüncül bir yaklaşım ola- rak “CimaDesign” (KlimaTasarım) terimi ve felsefesini geliştirdi. “ClimaDesign”ın amacı, minimum enerji kullanarak maksi- mum rahatı sağlayan binalar geliştirmek. Hausladen aynı zamanda enerjiyi en iyi şekilde kullanan planlama ve inşaatı geliş- tirmek amacıyla kurulan ve kar amacı gütmeyen bir derneğin hem kurucu hem de yönetim kurulu üyesi... Yeşil Bina: Bir planlamacı, kullanımın esnekliğini nasıl temin eder, teknik stra- tejiyi nasıl belirler ve mevcut sistemleri nasıl seçer? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: Geleceğin başarılı binaları, geçmişin eleş- tirel bir incelemesine bağlıdır. Geçmiş yıllarda bir binanın konumu genellikle önemsenmezdi ve benzer bina tasarım konseptleri dünyanın birbirinden tama- men farklı bölgelerinde uygulanırdı. Şunu unutmamalıyız ki bir binanın konumu bir- takım olanaklar sunmakla beraber, dik- kate alınması gereken bazı gereksinimlere de ihtiyaç duyar. Yön, geometri, sıcaklık, nem, güneş radyasyonu ve mevsimsel değişimler gibi çeşitli parametreler dik- kate alınmalıdır. Ayrıca, enerji verimli ve eğilimi belirleyen binalar inşa edebilmek için kullanım ve konfor gereksinimlerinin hatasız bir biçimde incelenmesi de bir ön koşuldur. İnşaata dair tüm parametrele- rin en iyi şekilde kullanımı verimli bina teknolojisinin kurulumu ve yenilenebilir enerjilerin kullanımı için esastır. Binanın cephesi, binanın kullanımına uygun ise ve gerekli tüm işlevsel unsurlar ile dona- tılmış ise pek çok teknik sisteme ihtiyaç duyulmayabilir. Mimarlık ve teknoloji çok boyutlu bir sürecin sonunda dengeli bir sistem oluşturmak durumundadır. Bu yüzden bir sinerji oluşturarak, esnek bir biçimde kullanılabilecek verimli binalar yaratılabilir. Yeşil Bina: Hangi cephe konseptleri ile daha az enerjiye ihtiyaç duyarız? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: En iyi şekilde kullanılabilecek bir bina cephesi elde edebilmek için yüksek kon- for ve düşük enerji talebi karşılanabil- melidir. Farklı bölgelerde bulunan her bina için kullanıma hazır veya önceden hazırlanmış konseptler yoktur. Bunun yerine ofis, konut, otel veya diğer kullanım tipolojileri için pek çok çözüm yöntemi bulunuyor. Farklı iklim bölgeleri, inşaat alanındaki kısıtlamalar (örneğin gürültü) ve konfor gereksinimleri de bina kap- lama seçimini etkileyen faktörlerdir. Bu ön koşulları dikkate alarak her bina için en iyi şekilde kullanılabilecek bir bina kaplaması tasarlanıp, geliştirilebilir. Bu noktada anahtar etmenlerden biri, en yüksek miktarda günışığını temin edecek yön faktörüdür. Diğer anahtar etmenler ise pencere yüzeylerinin oranı, gölge kon- septi, yalıtım standartları ve doğal hava- landırma konseptidir. Yeşil Bina: Dünyadaki Yeşil Bina ser- tifikaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Eksiklikler neler?.. Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: Sürdürülebilirlik sertifikalarının önemi geçtiğimiz yıllar boyunca artmaya devam etti. Bu yükselişin sebeplerinden biri inşa- atçılar ve müşterilerin değişen fikirleridir. Sürdürülebilir binalar inşa etme ve bunlara yetkili belge alma talebi artmış durumda. Sürdürülebilir binalar sayesinde kaynaklar verimli bir şekilde kullanılarak tasarruf ediliyor ve kullanıcılar için daha iyi bir yaşam kalitesi sağlanıyor. Sürdürülebilirlik sertifikaları planlama, inşaat ve operasyon süreçlerinde şeffaflık temin ediyor. Bu aynı zamanda inşaat- çıları satış veya kiralama sırasında da olumlu bir şekilde etkiliyor. Günümüzde, ulusal ve uluslararası olmak üzere bir çok sertifika sistemi bulunuyor. Bunların arasında en yaygın olarak kullanılanları LEED ve BREEAM sistemleri. Almanya’da 2009’dan bu yana uluslararası alana da uygulanabilen DGNB sertifika sistemini kullanıyoruz. Yeşil Bina: Almanya’da sistem nasıl işliyor? DGNB’yi yeterli buluyor musu- nuz? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: Sürdürülebilirlik sertifika sistemi olan DGNB, Almanya’da gönüllü bir program. Şu anda herhangi bir zorunluluk yok ama gittikçe daha fazla inşaatçı bunu tercih ediyor. Almanya’daki inşaat şirketlerinin çoğu DGNB sertifikasını kullanırken, bazı uluslararası firmalar Amerikan sertifika sistemi olan LEED’i de kullanıyor. DGNB sisteminde bina 60 ölçüt ile değerlendiri- liyor. DGNB sistemine göre, sürdürülebilir bir bina için önkoşul olarak aynı anda pek çok şeyin gerçekleştirilebilmesi gerekiyor. Minimum enerji talebi, çevreye duyarlı ve emisyonsuz malzemeler, düşük maliyet ile teknik kalite ve yüksek konforun sağ- lanması ve binanın konumu vs... Yeşil Bina: Biraz “Clima Design e.V” ve sizin geliştirmiş olduğunuz “Clima

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=