Yeşil Bina Dergisi 8. Sayı (Temmuz-Ağustos 2011)

YEŞİL BİNA / AĞUSTOS 2011 Kısacası bina içinde kullanılan bütün sitemlerle alakalı olan tüm mühendislik dallarını içeriyor. Şu anda Türkiye’de gerek vakıf üniversitelerinde gerek kamu üniversitelerinde biraz önce bahsettiğim sentezi oluşturmuş bir Yeşil Mühendislik ana bilim dalı ya da alt bilim dalı yok. Belki önümüzdeki sene veya ondan sonraki senelerde Yeşil Mühendislik Akademisi ya da Enstitüsü gibi bir çalışma gündeme gelecek. Böyle bir mühendislikte gerek kullanılan malzemelerde, gerek tüketilen enerjide hep çevre dostu, insan dostu, gençlik, gelecek dostu, yenilenebilir enerji dostu, gerikazanım ve dönüşüm dostu sistemler gündeme getirilebilecek. Belki üniversite bünyesinde belki kendi içindeki sosyal bilimler akademisi bünyesinde veya mesleki sürekli eğitim merkezleri bünyesinde gündeme gelebilir. Konuyla ilgili kitap da yazıyoruz. Bazı kuruluşlarla da yeşil işletme boyutunda görüşeceğiz. Yeşil teknoloji ya da yeşil yaklaşımla orta, hatta kısa vadede rakiplerinin önüne geçebiliyorsun. Gerek maliyetlerinin düşürül- mesi açısından, gerekse kurum içi aidiyet, ilişkilerin güçlenmesi açısından. Yeşil bir işletmede, yeşil yakalı çalışan diye bir kategori oluşuyor, eğer firmanın kendisi yeşilse, orada çalışanlar da ne iş yaparlarsa yapsınlar yeşil yakalı çalışan oluyorlar. Böyle bir firma küresel rekabet koşulları içinde hem dünya pazarında hem kendi pazarında rakiplerine kıyasla çok daha saygın, çok daha etkin ve kârlı olabiliyor. Bunun farkına varan işadamları ve kobiler “yeşil”i hayata geçirmeye çalışıyorlar. Osmanlı tarihinde bile yeşil yaşam ve yeşil ürün sistemleri vardı. Bunlar belki ileri bileşenler değil ama yaşam biçimi olarak vardı. Evler çok fonksiyonel ve manasız mobilyalarla dolu değildi. Şimdilerde elektronik bir ürünün ya da bir otomobilin reklamı yapılırken, performansı kadar enerji tüketiminden, çevre dostu oluşundan da bahsediliyor. Ve hep onu vurguluyorlar. Bir firma, televizyonu satarken, “Bununla çok daha az enerji kullanıyorsun” ya da “Buzdolabının içi eskisinden çok daha büyük ama daha az enerji kullanıyor” diyorsa bu kötü bir şey değil. Yeşil Bina: Müfredetta neler olabilir? Dr. Sedat Özkol: Müfredatta yeşilin ne olduğu tartışılacak, anla- tılacak, yani yeşil yaşam üzerinde herkes fikir birliğine varacak. Ondan sonra alt bileşenler oluyor, yani yeşil bina, yeşil tesis, yeşil işletme, yeşil çevre düzenlemesi... Sonrasında doğrudan doğruya yeşil üretim, yani yeşil hammadde, yeşil danışmanlık hizmetleri, yeşil mühendislik hizmetleri, yeşil tasarım hizmetleri geliyor. Öyle bir tasarım yapacaksın ki, giderleri minimize edemesen bile kaynakları en iyi şekilde kullanacaksın. Yani mühendislik bağlamında yaklaşacaksın, malzeme, enerji ve işgücü tasarrufu gerçekleşecek ama tüm bunlar insan kaynağı işten atılmadan yapılacak. 27

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=