Yeşil Bina Dergisi 7. Sayı (Mayıs-Haziran 2011)
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2011 23 işletmecilerin operasyonel, yani işletme maliyetlerinin aşağı çekilmesi, binanın içinde yaşayan veya çalışan insanların daha konforlu, enerjiyi israf etmeyen, tatmin edici ortamlarda yaşaması veya çalışmasına imkan sağlıyor. Tüm bun- lar yapının değerini de artırıyor.” diyor ve sürdürülebilir yapı sektörü üzerine şu yorumlarda bulunuyor: “Artık insanların bilinç düzeyleri yükselmeye başladı. Son kullanıcılar her ne kadar daha ucuzunu istemeye devam etseler de, daha iyisini, daha uzun ömürlüsünü, daha sağlıklısını, enerjiyi ve suyu daha verimli kullananı da tercih ediyorlar. Sürdürülebilirliği ön plana çıkartılan bir yapıda tüketicide daha büyük memnuniyet sağlanıyor. Pazarlama tarafında da aslında büyük bir avantaj yakalanıyor. Artı, sürdürülebilirlik doğru zamanlamayla ele alınırsa yatırım süre- cinde yüksek maliyetler de getirmiyor. Yani optimizasyon sağlanarak hem fark yaratılıyor hem de ürünün değeri artırı- lıyor. Bina, pazarlanması kolay ve uzun ömürlü bir yapıya dönüşüyor...” Güzel örneklerin duyurulmasının önemi büyük “Malzeme üreticilerinin maalesef bir- çoğu sürdürülebilir yapı malzemeleri, ürün sertifikasyonu, ürünlerin çevresel performansı gibi konularda Yeşil Bina ser- tifikasyon sistemlerinin gereksinimlerine çok fazla aşina değil. Sorun malzemeyle bitmiyor. Şantiye yönetiminde, müteahhit firmaların çevre yönetimi, saha yönetimi, atık yönetimi gibi konularda da gelenek- sel yöntemlerin dışına çok çıkmadığı bir gerçek. Çevresel faktörler göz önünde bulundurulmadan yapıların oluşturul- duğunu görüyoruz. Sahadaki uygula- malarda da sorunlar oluyor. Sürecin en başında düşünülmesi gereken şeyler de var. Binada en iyi çözümlerin üretilmesi için fizibilite aşaması ve yaşam döngüsü analizleri de çok önemli. Özellikle İstanbul gibi yatırımın hızla değer kazanacağı ve yatırımcıyı çok memnun edeceği durum- larda ilk aşamalarda bu faktörler çok dikkate alınamıyor. Öte yandan çevresel, ekolojik bazı faktörler de bugüne kadar uygulanmadığı için tanınmıyor, bilinmiyor. Ama Yeşil Bina sertifikasyon sistemlerin- deki yaklaşımların gündeme gelmesiyle akustik, enerji modellemesi, termografik analizler ve trafik analizleri gibi konularda uzmanlardan danışmanlık hizmetleri alın- maya başlandı. Bu tür çalışmalar yatırım- cılara önemli avantajlar sağlıyor. Bunları hep yaşayarak öğreniyoruz. Onun için de yapılmış güzel örneklerin yaygınlaşması ve duyurulmasının önemi büyük...” Grontmij... “Hollanda kökenli bir firma olan Grontmij’in dünya çapında 11 bin çalı- şanı ve 40 grup şirketi var. 1915 yılında kurulan ve yılda 25 bine yakın projenin içinde yer alan Grontmij, on senedir Türkiye’de de faaliyet gösteriyor. Çevre, su, enerji, ulaşım, sanayi ve inşaat gibi tüm ana sektörlerde danışmanlık, tasa- rım ve mühendislik hizmetleri veriyoruz. Fizibilite aşamasından devreye alma faaliyetlerine kadar tüm süreçlerde işve- ren temsilcisi olarak yer alıyoruz. Gerek tasarım ve mühendislik hizmetleri anla- mında, gerekse proje yönetimi ve Yeşil Bina danışmanlığıyla ilgili birçok projemiz mevcut. Grontmij olarak özellikle BRE- EAM sertifikasyonu sürecinde yapılması gerekenler konusunda müşterilerimize danışmanlık hizmeti vererek, onlarla bir- likte sürdürülebilirlik yolunda, Yeşil Bina felsefesine uygun binaların yapımına yar- dımcı oluyoruz. Diğer taraftan, tasarım sürecinden itibaren yer aldığımız diğer projelerde de zaten tasarım kriterlerimizi, şartnamelerimizi Yeşil Bina felsefesini dik- kate alarak oluşturmaya çalışıyoruz. Yani sertifikasyon süreci çok kesin hedeflen- mese bile sürdürülebilirliğin ve Yeşil Bina felsefesinin ön planda olduğu bir proje hayata geçirilmesi için, içinde bulundu- ğumuz projelerde yönlendirici olmaya çalışıyoruz.” Çarpıcı projelerimiz mevcut “Türkiye’de Yeşil Bina projeleri yeni yeni başlıyor. Mevcutların sayısı da çok fazla değil. Grontmij olarak bizim başta İngiltere olmak üzere dünya çapında çeşitli çarpıcı projelerimiz mevcut. Türkiye’de ise Tarsus’ta inşaatı devam eden Tarsu Alışveriş Merkezi projesinde yer alıyoruz. Bunun yanında, tasarım ve müşavirlik aşamalarında da yer aldığımız İstanbul’da, Dışişleri Bakanlığı’nın yatırım- cısı olduğu, Birleşmiş Milletler için bir ofis projesi yürütüyoruz. Bu projede hem ofis tasarım boyutunda, hem de Yeşil Bina sertifikası sürecinde müşavirlik hizmetleri verdik. Yine kurumsal yabancı kökenli ve yerli firmalarla devam eden ve sertifikas- yon sürecinde olan projelerimiz var. Bun- lar arasında çeşitli ofis, çok katlı mağaza ve otel binaları mevcut. Türkiye ofisi ola- rak yurtdışında bazı ülkelerde de Yeşil Bina danışmanlığı hizmetlerimiz oluyor ve çalıştığımız grupların diğer ülkelerdeki yatırımlarında birlikte çalışma imkanına sahibiz. Yine diğer Avrupa ofislerimizdeki Lisanslı Uzman arkadaşlarımızla birlikte, bazı kurumsal müşterilerimizin Avrupa çapındaki mevcut binalarında yürütmekte olduğumuz Breeam-In-Use çalışmaları bulunuyor. Biz kurumsal olan ve sadece sertifika alma hevesinden çok, gerçekten sürdürülebilir bina yapmak isteyen yatı- rımcılarla çalışma fırsatını yakalayabiliyor olmaktan dolayı kendimizi şanslı hissedi- yoruz. Her ne kadar ticari beklentilerimiz olsa da sektörün sağlıklı büyümesi saye- sinde, verdiğimiz hizmetlerin değerinin anlaşılacağını biliyoruz.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=