Yeşil Bina Dergisi 6. Sayı (Mart-Nisan 2011)
26 YEfi‹L B‹NA / N‹SAN 2011 GÖRÜfi n›n ekolojik olmas›n›n amaçlanmas› ise sade- ce bir “Deniz y›ld›zlar›n› kurtaran (kurtarma- ya) çal›flan adam“ hikayesidir. Yaflad›¤›m›z süreçte di¤er çevreci bina yapma öykülerinden ayr›lan yön flu olmufltur: Genellikle iflveren, mimara arsa ve bütçeye iliflkin verilerin yan› s›ra yap›n›n çevreci özel- likte olmas› talebiyle gelir. Burada ise bu tür bir talep olmamakla birlikte, genel yüklenici firman›n, yap›lan ifle itiraz› olmad›. Bir anlam- da mimar›n vizyonunu herkes paylaflm›fl ol- du. Bu destekle birlikte heykelinde çevreci bir çizgiyi gördü¤ümüz yap›ya, daha farkl› özel- likler ekledik. E¤imli ve yeflil çat› d›fl›nda gü- neye bakan her mekanda trombe duvar ol- mas› öngörüldü. ‹lk programa göre birbirin- den ayr› mekanlar olarak düflünülen ofisle- rin, trombe duvarlar›n yeterince verimli ola- mayaca¤› düflüncesiyle aç›k ofis fleklinde çö- zülmesine karar verildi. Aç›k ofisleri güneye, koridoru kuzeye bakacak flekilde planlaya- rak; ›s›tma ihtiyac› düflük bir mekan olan ko- ridor tampon hacim olarak kullan›ld›. Ayr›ca binan›n ilk eskizindeki kuzey cephesi, binay› bir kabuk gibi saran ve kütlesel etkisi kuvvet- li olan bir duvar hissi veriyordu. Koridorun kuzey cepheye bakacak biçimde konumlan- d›r›lmas› ile bu duvarda daha az aç›kl›k yap›- labilecek, bu kabuk hissi güçlendirilecekti. Ayr›ca bu çözüm ile binan›n kuzeyi ve güne- yi aras›nda do¤al havaland›rma sa¤lanmas› kolaylaflacakt›. Bina, kuzey yönüne bakan e¤imli yeflil ça- t›s›yla kuzey rüzgarlar›n›n so¤utucu etkisini azaltabilecek; büyük oranda fleffaf olan gü- ney cephesi ve trombe duvarlar› ile k›fl ayla- r›nda güneflin ›s›l etkisinden yararlanabilecek; yaz›n ise günefl k›r›c›larla günefl ›fl›nlar›n›n oluflturaca¤› olumsuz etki azalt›labilecekti. Yap›da yeflil çat› ile sa¤lanan ›s› yal›t›m›- n›n, seçilen özel malzemelerle duvarlarda ve low-e kaplamalar›n kullan›m› ile fleffaf alan- larda da devaml›l›¤› sa¤lanm›flt›r. E¤imli yeflil çat›larda ise seyrek bitkilendirme yap›lmas› planlanm›flt›r. Ayr›ca projede lavabolardan elde edilen suyun ar›t›larak tuvaletlerde kullan›lmas› flek- linde gerçekleflen gri su ar›tmas› kullan›m› ile yüzde 50 oran›nda bir su kazan›m› öngörül- müfltür. Is›tma konusu bölgenin ciddi bir sorunuy- du. Yap›n›n konumland›¤› arazi, Kozlu kö- mür yataklar› üzerinde ve TK‹ madeninin komflusudur. Buna ra¤men projenin ›s›tma çözümünde birlikte çal›flt›¤›m›z ekipteki ma- kine mühendisi arkadafllar›n dahi bilmedikle- ri, oysa 1850’lerde kullan›m›na bafllanan ve Avrupa’da 1927 y›l›nda ›s›tma amaçl› ilk ör- ne¤i uygulanan ›s› pompas› sistemi kullan›l- mas› karar› al›nd›. Burada ilginç olan nokta, önerinin bir mühendis taraf›ndan getirilme- mifl, aksine proje mimar›n›n yönlendirmesiy- le gelifltirilmifl olmas›d›r. Proje sürecinde tü- mü olmamakla birlikte mimar ve mühendis birçok meslek insan›n›n asl›nda alan›ndaki geliflmelere uzak oldu¤unu izledim. Standart ve kolay olan, çaba harcanmayan, riske giril- meyenin peflindeyiz hepimiz. Burada en önemli konu, sadece yat›r›mc›n›n istekleri do¤rultusunda hareket eden, hiç araflt›rma yapmayan meslek sahiplerinin topluma ne verebilece¤i sorusudur. Yani güneflten gelen ve hava, su ve toprakta biriken temiz enerji- yi dahi kullanmaya çaba göstermemeyi anla- mak güç. fiu anda yap›m› devam eden proje, herhangi bir Anadolu ka- sabas›nda ve Anadolu’nun bili- nen en eski kömür madenleri üzerinde yer almas›na ra¤men, kömür kullanmadan ›s›t›l›p so- ¤utulabilecek ve böylelikle Kozlu’nun, bacas›ndan du- man ç›kmayan ilk binalar›ndan biri olacak. Bu projede herhangi bir bi- na yapma al›flkanl›¤› olanlara, herhangi bir binada nas›l olursa olsun oturmak isteyenlere, binan›n ön cephesiyle arka cephesini farkl› kaplayanlara, “Lüks-Ultra Lüks“ gibi standart d›fl› kavramlarla konut al›p satanlara; haz›r olan bir enerjinin üzerinde ve alt›nda oturan ama onu kullanmayanlara; böyle bir binay› üretme amac›nda olmayan mimarlara ve yenilenebilir enerji sistemleri konusunda bilgi sahibi olmamaya özen gös- teren mühendis arkadafllara ra¤men “çevre- sine daha az zarar verecek bina“ yapma ko- nusunda u¤rafl verildi. Yaz›n›n bafll›¤›na dönersek... Bu projede “Yapabilmeye Çal›flma“ nedenimizin eksik bilgi sahibi yetkin kifliler oldu¤unu; yat›r›mc› ve iflverenin, çevresine duyarl› bir yap› yap›l- mas› konusunda herhangi bir talebinin olma- mas›na karfl›n, bu yaklafl›m karfl›s›nda olum- suz tav›r sergilenmemesinin de bir tür teflvik olarak alg›lanabilece¤ini söyleyebiliriz. Umu- dumuz, önümüzdeki süreçte çevresine daha az zarar verecek binalar›n yap›m›n›n teflvik edilmesi ve yayg›nlaflmas›d›r.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=