BAU Teknolojileri Dergisi 4. Sayı (Temmuz-Ağustos 2022)
24 BAU TEKNOLOJİLERİ • Temmuz-Ağustos / 2022 Türkiye İMSAD ile Türkiye İMSAD üyesi dernekler, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 23. yıl dönümünde yaptıkları ortak bir açıklama ile 30’un üzerinde sektörü temsil eden inşaat malzemeleri sanayisinin paydaşları olarak bir yapının tüm elemanlarının deprem tedbirleri açısından önemine dikkat çekti. Yapı Sektöründen Ortak Çağrı: GÜNCEL T ürkiye’de derin acılara yol açan 17 Ağustos 1999 Mar- mara Depremi’nin 23. yıl dönümü nedeniyle Türkiye İMSAD ve üyesi dernekler, deprem konusunda ilk kez ortak bir açıklama yaptı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, "17 Ağustos 1999 Marmara Depre- mi’nin 23. yıl dönümünde, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Depremler nedeniyle çok büyük acılar yaşadık. Her yıl 17 Ağus- tos yaklaştığında, ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ sözünü hatırlıyor, halkı- mıza yapılarını güçlendirme, tedbirle- rini alma çağrısında bulunuyoruz. Bu yıl, dernek üyelerimizle birlikte ortak bir seslenişle çağrımızı yinelemek, konunun önemini vurgulamak iste- dik. Depreme hazırlık; toplum olarak uzun zamandır doğru planlama ile aşmamız gereken hayati konulardan biri. Gelecekteki refahımız, çocukları- mıza sağlıklı, güvenli binalar ve kentler bırakmak için bugün fedakârlık yapa- rak, orta-uzun vadeli planlarla hare- ket etmeliyiz. Sadece düzeltici değil, önleyici faaliyetleri de hızlandırmalı, dayanıklı, çevre dostu yapılarla can ve mal güvenliğimizi güvence altına almalıyız” şeklinde konuştu. “KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GÜÇLENDIRME VE YENILEME SEÇENEKLERI DE İYI DEĞERLENDIRILMELI” Tayfun Küçükoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Kentsel dönüşümü aslında bir kentin nüfusu artarken buna paralel olarak yaşam koşulla- rının geliştirilmesi, ulaşımdan eğitim alanlarının yeniden düzenlenmesine kadar kapsamlı, afetlere karşı daya- nıklı ve ‘akıllı’ yaşam alanlarının oluşturulması olarak tanımlamamız gerekiyor. Kentsel dönüşüm, sosyal bir olay ve uzun vadeli olarak tüm yönle- riyle planlanmalı. Öncelikle, deprem kuşağında bulunan ülkemizde riski depremin değil, güvensiz yapıların oluşturduğu bilinciyle hareket etmeli, şehirlerimizi bu gerçeklik çerçevesinde kurgulamalıyız. Kandilli Rasathanesi verilerine göre, İstanbul'da yaşanması muhtemel 7,5 civarında bir depremde mega kentte bulunan yaklaşık 1,2 mil- yon binadan 491 bininin hasar alması bekleniyor. Söz konusu senaryoda 13 bin 492 binanın çok ağır, 39 bin 325 binanın ağır, 136 bin 746 binanın orta, 300 bin 963 binanın ise hafif hasar alacağı öngörülüyor. Bu tablo karşısında İstanbul için en acil ihtiyaç, binaların durumlarının tespit edilmesi ve her bir bina için özel reçetenin oluş- turulmasıdır. Türkiye’nin tamamına baktığımızda ise hala 1.5 milyonu acil olmak üzere 6.5 milyon konu- tun deprem riskine karşı dönüşmesi gerektiğini biliyoruz. İstanbul Kentsel Dönüşüm Derneği’nin yaptığı açıkla- maya göre son 9 yılda 240 bin yapı için riskli raporu alındı. Bu yapılar- dan 215 bin adedi içinde bulunan 720 bin bağımsız birim yıkıldı. Şubat ayı “Doğru Malzeme, Doğru Uygulamalarla Binalarımızı Depreme Karşı Hazırlayalım”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=