Yeşil Bina Dergisi 5. Sayı (Ocak-Şubat 2011)
25 fiUBAT 2011 / YEfi‹L B‹NA lar bizim dört kat›m›zm›fl. Ama kar›ncalar hiçbir fleyi tüketmeden hayat döngüsü sa¤l›- yor. Bizim de bunu becermemiz laz›m. Bunu becerebilirsek, dünyadaki nüfus art›fl›ndan korkmam›za gerek yok. Kar›ncalar gibi ola- bilir miyiz? Kolay de¤il ama belki öyle olma- m›z da gerekmez. O istikamette gidiyor ol- mam›z bile çok fley kurtar›r. Dolay›s›yla bu- nun bir hedef olmas›n› kabul edelim derim.” “Yine ayn› yaz›da Michael Braungart flöy- le diyor: ‘Kuzey ülkelerinin ço¤unda evlerin iç hava kalitesi, d›flar›dan 3-5 kat daha kötü. Yani sen yal›t›m yap›yorum, ekonomi sa¤l›- yorum derken, adam orada ölüyor.’ Yani, amac›m›z ne? Neyin peflindeyiz? Bunu do¤- ru belirlememiz gerek. Bu yüzden ben vak- tiyle, ‘mantolama saçmal›kt›r’ dedim, k›zd›- lar. Bir kere içerisinin nefes almas›n› engelli- yorsan, yapt›¤›n fley 10 sene enerji tasarrufu sa¤lasa ne fayda eder? Belki 10 sene sonra adam yaflayamayacak orada. Biraz abart›yo- rum ama daha iyi anlafl›ls›n diye.” Hedef insanca yaflamak “Hedef insanca yaflamak. Hedef, dünya- n›n bizle bir bütün oldu¤unu idrak etmek. Bir aile gibi bütünlükten bahsediyorum. Hangi anne baba çocu¤una bilerek kötülük yapabilir? O yüzden ben bu bütünselli¤in peflindeyim. Enerji ve ekoloji eflit de¤erlerdir. Einstein’›n formülüyle e=mc 2 . Yani enerji eflittir her fley. Do¤a, dünya... Sadece bir faktörle sa¤lanan eflitlik söz konusu. Enerji- nin çok düflük frekans hali maddedir, mad- denin çok yüksek frekans hali enerjidir. Bu bütünselli¤i korumak da bizim görevimiz.” Kim bozdu ahlak›m›z›? “Tüketmeden yaflamak kabil mi? Ya da kendi at›klar›m›z›n döngüsü kabil mi? Bunla- r› araflt›rmak laz›m. Bazen ‘kanalizasyon de- nen fleyi keflke icat etmeseydi insanlar’ diyo- rum. Çünkü oraya veriyorsun at›¤›, sonras›y- la kimse ilgilenmiyor. Bu da bir gün do¤al bir tokat olarak bize dönüyor. Ya bir salg›n hastal›k olarak ya da bal›klar›n soyunun tü- kenmesiyle. ‘Sen bu at›¤›n› burada çözmek zorundas›n’ denilse, bir mecburiyet konulsa, bak›n neler de¤iflir. Bu konuda çok canl› bir örnek buras›, yaflad›¤›m yer. Bundan 10 se- ne öncesine kadar köydü, mahalle olduktan sonra buraya ne zaman ki çöp kamyonu gel- meye bafllad›, at›k sorunu ortaya ç›kt›. 30 y›ld›r ben bu köyde yafl›yorum, daha önce böyle bir sorun yoktu. Nas›l yoktu? Nas›l çö- zülüyordu? Ufak tefek at›klarda, tavu¤un yedi¤i tavu¤a, ine¤in yedi¤i ine¤e veriliyor- du, kalan› gübreye dönüfltürülüyor, kimisi ekmek f›r›n›nda yak›l›yordu. Kalan metal at›klar da hurdac›ya veriliyor, at›k sorunu kalm›yordu. fiimdi ise, sulu yemek at›klar› da dahil naylon pofletlerin içinde çöp bidonlar›- n›n etraf›nda küçük bir da¤ olufluyor. Bunu almaya gelen araç petrol tüketiyor. Götürül- dü¤ü yerin can›na okuyor. Sonra o çöplerin bafl›na ne geldi¤ini kimse bilmiyor. Her türlü felakete yol aç›yor. Peki, kim bozdu ahlak›- m›z›? Olabilen bir fleyi olamaz hale getirme- yi medeniyet san›yoruz.” Uluslararas› Enerji ve Ekoloji Birli¤i kuruluyor “Yeflil Bina çok genel bir çerçeve. Ben bu Yeflil Bina laf›n› bir iyi niyet olarak, bir yola ç›k›fl olarak kabul ediyorum. Ama oraya ge- lene kadar ciddi handikaplar var. Bunlar›n tart›fl›lmas› laz›m. Bunlar›n bir denetim örgü- tüne kavuflmas› laz›m. 3-5 firman›n bir ara- ya gelmesiyle kurulan ticari dernekler, ma- alesef olmas› gerekeni temsil etmiyor. Bu- nun için buradan müjdesini vereyim: Ulusla- raras› Enerji ve Ekoloji Birli¤i kurmak üzere- yiz. Bu, benim 8 y›ll›k rüyamd›. 12 sene ön- ce, Ulusal Ahflap Birli¤i’ni kurdu¤umuz za- man fark ettik ki, böyle bir birlik oldu¤u za- man devlet size dan›flmaya, sözünüzü dinle- meye bafll›yor.” “Enerji ve Ekoloji Birli¤i kurulursa, bunun befl aya¤› olsun istiyoruz. Birincisi akademik. ‹kincisi bürokratik, o olmadan akademisyen- ler sadece konuflsalar ne olacak? Üçüncüsü üretici ve uygulay›c›lar. Dördüncüsü sivil toplum örgütlenmeleri, Greenpeace de da- hil, çok büyük mücadeleler veriyorlar ama tek bafl›na sonuç almalar› çok zor. Ve beflin- cisi gençler. Üreticilerin, akademik ve bürok- ratik sorunlar›n d›fl›nda ba¤›ms›z hareket edemeyeceklerini bilmesi laz›m. Sivil toplum örgütleri ve gençlerin de dünya ad›na, çevre ad›na taleplerinin oldu¤unu, onun d›fl›na ç›- kamayacaklar›n› da di¤erlerinin bilmesi la- z›m. Bizim de onlar ad›na sanal kurallar yaz- mamam›z flart. Olabilece¤in en iyisi için ça- ba gösterirsek günün birinde kar›ncalar›n yapabildi¤i, ço¤almam›za ra¤men do¤an›n can›na okumayan, sadece üretirken de¤il, tüketirken de canl›l›¤a vesile olan bir do¤al döngüye kavuflaca¤›z.” “Uluslararas› Enerji ve Ekoloji Birli¤i’nin tüzü¤ü bitti, kurucu ortaklar belli. Herkes önemli ve de¤erli ama bafllang›çta 7-8 kifliyi aflmamaya çal›fl›yoruz. Çünkü bürokratik en- geller az kifliyle daha kolay afl›l›yor. Çok de- ¤er verdi¤imiz insanlar olacak bu iflin içinde. Ayr›ca konunun sekreteryas› da çok önemli, zaman ve insan gerektiriyor. Ankara’da önemli bir firma bu hizmetleri üstlendi. Da- ha sonra tüm kentlerde flubeleri olacak.” Halk›n talebinden daha güçlü bir silah yok “Asl›nda burada benim bir amac›m daha var. En az 15 senedir, konferanslar, sempoz- yumlar için koflturuyorum. Birçok insanla ta- n›fl›yorum, etraf›mda öyle bir bilimsel hale olufltu ki 30 tane ismi sayar›m ve enteresan- d›r ki 30’u da birbirini tan›mayabilir. Hele Türkiye onlar› hiç tan›maz. Ama bunlar bu ülkenin evlatlar›. Dünyada enerjiyi yöneten, dev flirketlerin pefline düfltü¤ü en verimli led lambay› bulan, hidrojenin dünya temsilcisi gibi çok önemli insanlar. Maalesef, ülkemi- zin genel tavr› bu, bir yar›s› di¤er yar›s›n› ta- n›m›yor. Yani gücümüzün fark›nda de¤iliz. ‹flte birlikte oldu¤umuz o gün bir özgüven kazanabiliriz. Ve bu deklare edildi¤i zaman, halk›n deste¤ini çok daha kolay sa¤lar›z. Hep söylüyorum, halk›n talebinden daha büyük, daha güçlü bir silah icat edilmedi. Halk bunu istemiyorum derse, ne TOK‹ o be- ton lahitleri infla edebilir ne de o uyduruk müteahhitler sahte yeflil siteleri.” “Buna canl› bir örnek, üçüncü y›l›na giren Diyarbak›r Günefl Evi. Bugüne kadar 25 bin ö¤renciye e¤itim verildi. Son yerel seçim ön- cesi, belediye, halk›n en çok hangi icraat›n› be¤endi¤ine yönelik bir anket yap›yor. So- nuç: yüzde 90 Günefl Evi. Bu nas›l bir sa¤du- yu, nas›l bir öngörüdür? fiapka ç›kar›r›m. ‘Bunu da nereden yapt›n›z, baflka yapacak ifl mi yok?’ demiyor halk. ‹yi yapt›n diyor. Bu nedenle belediye baflkanlar›yla görüfltü¤üm zaman diyorum ki, Günefl Evi eflittir oy, e¤er bundan anl›yorsan›z. Orada ütüyü nas›l da- ha verimli yapaca¤›n› bile ö¤reniyor ev han›- m›. Bu bir dönüflümdür. Ondan sonra yavafl
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=