Yeşil Bina Dergisi 46.Sayı (Kasım-Aralık 2017)
yesilbinadergisi.com Yeşil Bina / Kasım - Aralık 2017 31 karşın biz Ljubljana’da bölgesel ısıtma sistemi kullanıyoruz. Ayrıca şehirler her ihtimalde belirli peryiotlarda altyapıla- rını revize etmek durumunda. Bölgesel ısıtma projeleri, bu projelerle birleştirilerek tamamlanabilir. Yeşil Bina: Bölgesel ısıtmanın yay- gınlaştırılması için neler yapılıyor? Danimarka’da daha çok kamu tarafından veya kamu teşvikleri ile projeler yapılır- ken Türkiye’de özel sektör bu noktada daha hızlı ve esnek ilerliyor. Kıyaslama yaptığınızda Türkiye’de nasıl bir yöntem izlenebilir? Dmıtry Bochkalov: Öncelike Türkiye’ye baktığımızda ben durumun bu şekilde olduğunu düşünmüyorum. Ben nereye gitsem ve hangi belediye başkanı veya yerel yönetici ile konuşsam örneğin Bergama, Afyon, Simav gibi, söylediğinizin aksine yerel yönetimler fazlasıyla bölgesel enerji projelerine açık ve aksiyon almaya hazırlar. Çünkü bu belediyeler vatandaşlarına daha iyi bir yaşam kalitesi sunabilmek istiyorlar. Özel- likle jeotermal sıcak su kaynağına sahip bölgeler vatandaşa gayet doğal olarak bu çevreci ve ekonomik ısınma çözümünü sunabilmeyi arzu ediyor. Bence ülke ve yerel yönetimlerin yaşadığı en büyük problem, yatırım yapabilecek kaynaklara ulaşamamaları. Yoksa ihtiyaç duyulan ilgi ve devlet desteği mevcut. Finansal prob- lemlere çözümler üretildikçe projelerin hayata geçmemesi için bir engel yok. Bu durumda ise dış kaynakların ülkeye çekil- mesi ve yeşil enerji projeleri için mevcut AB fonlarının değerlendirilmesi mümkün kılınabilir. Mıha Bobıc: Günün sonunda eğer Türkiye’deki şehirlerin potansiyellerine bakacak olursanız, bu şehirlerde bölgesel enerji sistemlerine geçiş, şehirler için her açıdan fayda getirecektir. İlk olarak hızlı bir şekilde hava kirliliği seviyesi düşecek- tir ve ardından şehrin enerji maliyetleri azalacaktır. Bu duruma ülkenin yöne- ticileri gözünden baktığınızda da enerji maliyetlerinin düşecek olması yeterli bir motivasyon unsurudur. Yeşil Bina: Danfoss dünya çapında bir firma ve bölgesel ısıtma konusunda odak- lanmış olunan hedef ülkeler bulunmakta mı? Rusya özelinde ise, halihazırda fosil yakıt kaynakları bulunan bu ülkenin böl- gesel ısıtma uygulamalarına yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Dmıtry Bochkalov: Bugün burada bulunmamızdan anlaşılacağı üzere Tür- kiye odak ülkelerden birisi. Bir diğer odak ülke ise Çin; özellikle hava kirliliğinin azal- tılması konusunda yapılan çalışmalarda biz de oldukça aktif olarak rol alıyoruz. Diğer taraftan bir diğer odak ise kuşku- suz Rusya. Rusya, hemen hemen dünya- daki en geniş bölgesel ısıtma sistemlerine sahip ülkelerden biri olarak hedef pazar- larımızdan birisi. Mıha Bobıc: Genel olarak Avrupa kıtası ülkeleri dünyadaki en fazla bölgesel ısıtma penetrasyonuna sahip. Örneğin Almanya bu konuda dünyadaki en büyük tesislere sahip ülkelerden birisi. Diğer taraftan bu pazarın gelişmekte olduğu ülkelere de odaklanmaya çalışıyoruz. Örneğin bu sene İngiltere, yeni bölgesel ısıtma pro- jelerine 350 milyon GBP (İngiliz Sterlini) destek sağlayacağını açıkladı. Buradaki model devlet-özel sektör ortaklığı şek- linde olacak ve bu durumda özel sektörün de getireceği yatırımlarla birlikte toplam yatırım miktarı yaklaşık olarak 1 milyar GBP (İngiliz Sterlini) tutarına ulaşıyor. Bir diğer büyük potansiyeli ise Fransa taşıyor. Fransa’da izlediğimiz model biraz daha farklı; çünkü Fransa’da Engie, Veolia gibi dünyanın en büyük enerji santrali opera- tör firmaları bulunuyor. Bunlar da bizim çözüm ortaklarımız ve birlikte projeler yürütüyoruz. olan potansiyelin sadece yüzde 10’unu kullanarak gerçekleştirdik, şimdiyse proje genişlemeye devam ediyor ve böylece bu yeşil ve ucuz enerjiden faydalanan şehir sakini sayısı da artıyor. Türkiye bu konuda büyük bir potansiyele sahip. Soma tabi ki sadece bir örnek. Eskişehir, İzmir, Afyon gibi bölgelerde yeraltı sıcak su kaynakla- rının ve enerji santrallerindeki atık ısının merkezi ısı tesisleri kurularak verimli hale getirilmesi gibi ciddi bir potansiyel söz konusu. Bizler de bu doğal ve atık enerji kaynaklarını faydalı hale getirebilmek adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Mıha Bobıc: Sizler Türkiye’de altın madeninin üzerinde oturuyorsunuz. Çünkü burada birçok jeotermal enerji kaynağı bulunuyor ve bu, dünyanın pek çok yerinde bulunmayan bir fırsat. Yeşil Bina: Bildiğiniz gibi Türkiye’de özellikle büyük şehirler çok kalabalık ve altyapıları oldukça eski... Bu tarz bölge- lerde bölgesel ısıtma dönüşümünü ger- çekleştirmek maliyetli olmaz mı, uygula- nabilmesi mümkün mü? Mıha Bobıc: Bu konudaki yanıtım oldukça net... Kesinlikle bu yatırımın geti- rileri ile ilk sahip olma maliyeti kıyaslan- dığında bölgesel ısıtmanın oldukça kârlı bir yatırım olduğu görülebiliyor. Sistemin ticari ömrü boyunca getireceği enerji tasarrufundan elde edilen getiri, sistemin kurulumu için gereken ilk yatırım mali- yetlerini çok rahat bir şekilde karşılıyor. Bununla ilgili gerek şirketimizde gerek sistemi kullanan belediyelerde ihtiyaç duyulan tüm hesaplamalar mevcut ve kul- lanıma açık. Dünya genelinde halihazırda bu sistemleri aktif olarak kullanan birçok şehir var. Bunların arasında birçok tarihi kalıntıya ev sahipliği yapan merkezler dahi bulunuyor. Örnek olarak bizim geldiğimiz yer olan Slovenya’nın başkenti Ljubljana eski bir Roma şehrinin üzerine kurulu ve oldukça eski bir altyapısı bulunuyor. Buna
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=