Yeşil Bina Dergisi 34. Sayı (Kasım-Aralık 2015)
YEŞİL BİNA / ARALIK 2015 33 betonun da bu kapsamda ciddi bir fayda oluşturduğu görüldü ve talep her geçen yükseldi. Türkiye’de gazbeton üretiminin başlamasından bugüne toplam 50 milyon metreküp gazbeton üretilerek, yaklaşık dört milyon sağlıklı ve çağdaş yapının inşasında kullanıldı. Bu da 20 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geliyor. Avrupa ülkeleri yapı yönetmeliklerini tümüyle revize ediyorlar. Enerji tüketi - mini mevcut ve yeni yapılacak binalarda çok ciddi şekilde kısıtlıyorlar. Hedefleri, sıfıra yakın enerji tüketecek konutlar üre - tilmesi. Türkiye’de ise mevcut yapı stoğu - muz Avrupa’daki mevcut binalara göre yüzde elliye yakın fazla enerji tüketiyor. Yani aramızda uçurum var. TGÜB olarak bu standartların Türkiye’ye adaptasyonu konusunda da çalışmalar yürütüyoruz. Özelikle gazbeton ve yapı malzemele - rini ilgilendiren standart ve yönetmelikle - rin hazırlanma süreçlerinde kamu kurum - ları nezdinde TGÜB’ün ciddi ve kabul edi - lir bir kurum olmasını sağladık. Nitekim şu anda yapı malzemeleriyle ilgili çıkan her türlü yönetmelik veya standart deği - şikliklerinde mutlaka TGÜB’den görüş alınıyor. Yangın Yönetmeliği ve Deprem Yönetmeliği çalışmalarının içinde olduk ve katkı sağlamaya çalıştık. YEŞİL BİNA: TGÜB’ün gündeminde neler var? FETHİ HİNGİNAR: Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği üyeleri Türkiye’ye yeni ve teknik ürünler kazandırmayı hedefliyor ve bu konuda çok ciddi çalışmalar yapılı - yor. Bu çalışmalarla ısı yalıtım değeri çok daha yüksek gazbeton üretmeyi amaçlı - yoruz. Halihazırda gazbeton sektöründe, taşyününün ısı yalıtım değerlerine yakın gazbeton malzemeler üretiliyor. Bu mal - zemelerin Türkiye’de üstün özellikleriyle inşaat sektörüne ciddi bir katkı sağlaya - cağını düşünüyoruz. TGÜB olarak Ortadoğu Teknik Üniver - sitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile çok ciddi ortak bir araştırma yürütüyoruz. Bu kapsamda, gazbeton malzemeleri - nin deprem karşısındaki davranışlarının bilimsel olarak ortaya konulması için bir çalışma içinde yer alıyoruz. İki yıl - dır devam eden çalışmanın yılsonunda tamamlanması planlanıyor. Bu çalışmaya gerek bizim açımızdan gerekse Türkiye’de depremlerde yapısal davranışların daha sağlam bir zemine oturması açısından çok değer veriyoruz. Çalışma Avrupa’da da takip ediliyor. Hatta İstanbul Teknik Üniversitesi bu araştırmayı Almanya’dan katkı alarak yürütüyor. 25. yıl kutlamalarımızla birlikte kasım ayında Avrupa Gazbeton Üreticileri Birliği’nin yönetim kurulu toplantısını da İstanbul’da yaptık. Ayrıca, ülkemizde fotoğraf sanatı ve sanatçılarına katkıda bulunmak ve yaşadığımız, çalıştığımız, her gün önünden geçtiğimiz ve fakat fark edemediğimiz hayata renk katan yapılara dikkat çekmek amacıyla “Fark Yaratan Yapılar” Fotoğraf Yarışması düzenledik. Yarışmanın sergisi ise İstanbul Deniz Müzesi’nde yapıldı. YEŞİL BİNA: Gazbeton yapıya, tasarım - cıya, yükleniciye ve kullanıcıya ne tür katkılar sağlıyor? FETHİ HİNGİNAR: TGÜB üyesi gazbe - ton üreticileri, inşaatlara kalitesi garanti edilmiş malzemeler sunuyorlar. Enerji verimliliği açısından yüksek ısı yalıtım özelliği olan yanmaz malzemeler üreti - yoruz. Yani gazbeton, yapı malzemeleri içinde yanmazlık özelliğiyle öne çıkan bir malzeme. Yine gazbeton, hafifliği dolayı - sıyla binaların toplam yükünü de hafif - letiyor ve dolayısıyla deprem esnasında riskleri de azaltıyor. Ayrıca gazbetonun ana hammaddesi olan kum, nihai üründe hacim olarak ancak yüzde yirmilerde bir pay alıyor. Nihai ürün olan gazbetonun yüzde sekseni ise hava kabarcıklarından oluşuyor. Yani yarattığımız katma değerin yanında tabiattaki ana hammaddeleri de çok az kullanıyoruz. Az hammaddeyle hacimli ürünler üretiyoruz. Ayrıca gazbe - ton üreticileri olarak yapı malzemeleri üre - ticileri arasında ilk EPD sertifikalarını alan firmalar, üyelerimiz arasında bulunuyor. YEŞİL BİNA: Devletten ve kamu kurum - larından ne tür beklentileriniz var? FETHİ HİNGİNAR: Türkiye’de yapı mev - zuatı açısından önemli boşluklar oldu - ğunu biliyoruz. Mesela bir yapı yasa - mız yok. Yönetmeliklerle farklı konular düzenlenmeye çalışılıyor. Örneğin Isı Yalıtım Yönetmeliği ile Yangın Yönetme - liği arasında çelişen maddeler bulunu - yor. Yönetmeliklerde ucu açık konular var. Türkiye’de ciddi bir yasal altyapının oluşması şart. TGÜB olarak yönetmelik revizyonu çalışmalarının içinde yer alıyo - ruz. Deprem yönetmeliğindeki bazı eksik - lerin, biraz önce bahsettiğim ODTÜ ve İTÜ ile birlikte yürüttüğümüz çalışmanın sonuçlanmasının ardından giderilece - ğini tahmin ediyoruz. Türkiye’de Su Yalı - tımı Yönetmeliği’nin olmaması da ciddi bir eksiklik olarak önümüzde duruyor. Bunun yanında ses yalıtımı ve rüzgarla ilgili yasal düzenlemelerin olmaması da büyük eksikliler olarak görülebilir. TS 825 de geçtiğimiz senelerde revize edildiği halde maalesef hala Resmi Gazete’de yayınlanmadı. Oysa önceki Isı Yalıtım Yönetmeliği’ne göre yalıtım performansını yüzde 20 civarında iyileştiren bir yönet - melikti. Türkiye’de 6.5 milyon konutun yıkılıp, yeniden yapılması lazım ve bu en geç 15 yıl içinde olmalı. Türkiye’nin bir başka dezavantajı da çok sağlıklı bir yapılaşma politikamızın olmayışı. Şu anda sürdürü - len kentsel dönüşüm çalışmalarının çok sağlıklı yürümediğini de hepimiz biliyoruz. Otuz yıl sonra yeniden bir kentsel dönü - şüme ihtiyaç duyabiliriz. Bu da Türkiye ekonomisini olumsuz etkiler. Dolayısıyla yeni projelerde en azından bazı unsurların gözönüne alınmasını istiyoruz.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=