Yeşil Bina Dergisi 33. Sayı (Eylül-Ekim 2015)

3 YEŞİL BİNA / EKİM 2015 30 40 44 SERTAÇ AYTAÇ sertacaytac@b2bmedya.com EDİTÖR 2°C ve %21 A ralık ayının başında, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çer- çeve Sözleşmesi’nin tarafları 21. Taraflar Konferansı’nda biraraya gele- cekler ve Paris’te düzenlenecek COP 21’de 190’ı aşkın ülke temsilcisi, Kyoto Sözleşmesi’nden yaklaşık yirmi sene sonra, “belki de” dünyanın kaderini belirleyecek yeni bir iklim sözleşmesi imzalayacaklar... Hatırlanacağı üzere dört sene önceki Durban’daki toplantıda, yüzyılın sonuna kadar sıcaklık artışının 2 °C ile sınırlan- masını sağlayan, “zorlayıcı”, evrensel bir anlaşmaya varılması konusunda mutabık kalınmıştı. COP 21’in hedefleri arasında ise, bugünkü seyriyle yüzyılın sonunda 2.7 °C olacak sıcaklık artış oranının 2 °C ile sınırlandırılması ve karbonsuz bir ekonominin ortaya konulması bulunuyor. Bu kapsamda, dünyadaki karbondiok- sit emisyonlarının yüzde 85’inden fazla- sını temsil eden, sera gazlarının salımla- rını azaltma yönünde taahhütte bulunan 146 devlet arasında yer alan Türkiye’ye de sorumluluklar düşüyor tabii ki... Türkiye, şimdilik Avrupa ve OECD ülkelerinin ortalamalarının altında olma- sına rağmen emisyonu en fazla artan ülkeler arasında yer alıyor ve her geçen gün artan nüfusu, büyüyen ekonomisi ve sanayileşme ivmesi ile dikkat çekiyor... Fakat bununla birlikte Türkiye’nin top- lantıda ne beyan edeceği, iklim planına nasıl bir katkı sağlayacağı ve neler taah- hüt edeceği, bu zamana kadar pek bilin- miyordu. Geçtiğimiz günlerde ise nihayet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcileri, Türkiye olarak Paris’teki İklim Değişik- liği Konferansı’nda vereceğimiz mesaj- ları açıkladılar. Buna göre Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede 2030 yılına kadar emisyon oranlarını %21 oranında azaltacak. Plan çerçevesinde 2020 ve 2030 yılları arasında 1 milyar 630 ton emisyon engelleyeceğiz... Bu taahhütler tabii ki enerji yoğun sanayiyle birlikte enerjinin çok büyük bir kısmını tüketen yapı sektörünü de yakın- dan ilgilendiriyor. Aralık ayında Konferans’tan ne gibi sonuçlar çıkacağını ve ileriki yıllarda Türk inşaat sektörünün bu kapsamda vereceği desteğin ne boyutta olacağını hep birlikte göreceğiz... Önümüzdeki sayıda görüşmek ümi- diyle...