Yeşil Bina Dergisi 23. Sayı (Ocak-Şubat 2014)

54 YEŞİL BİNA / ŞUBAT 2014 MAKALE 3.5. Kontrol Günümüzün modern soğutma grup - ları, soğutma sıvısı devresindeki (komp - resör, fanlar, elektronik genleşme vanası vs.) diğer elektronik kontrolleri destek - leyebilecek dijital kontrollerle donatıl - mışlardır. Bu kontroller, dinamik olarak yoğuşma ve buharlaşma ısılarını uyumlu hale getirebilecek yapıdadır. Soğutma modunda, yoğuşma ısısını düşürmek ve böylece yoğuşturucu içerisindeki basıncı düşürmek, ortam sıcaklığı düşük olduğunda sıkıştırma oranını düşürme imkânı verir ve böylece enerji tüketimi azalır (Şekil 8). Bu yöntem, buharlaşma sıcaklığı yükseldiğinde, ısıtma modunda da aynı şekilde uygulanabilir. Ayrıca, mümkün olduğunca yüksek derecede bir soğutulmuş su sistemi de tasarlamak oldukça önemlidir, çünkü buharlaşma ısısı her 1 °C yükseldiğinde, soğutma grubunun, verimi %3 artar. Aynı durum, yoğuşma sıcaklığının mümkün olduğunca düşük olması gereken ısı pompaları için de geçerlidir. 4. Soğutma Sıvıları Günümüzde en çok kullanılan soğutma sıvıları HFC’ler R134a, R410A ve r407C’dir. Bu soğutma sıvıları, ozon tabakasını delen maddelerin yasaklan - masından önce kullanılan HCFC R12 ve R22’nin yerine kullanılmaya başlanmıştır. Fakat eski soğutma sıvılarının yenileri ile değiştirilmesinden kısa bir süre sonra R410A, üstün hacimsel kapasitesi ve daha kolay taşınma özelliklerinden dolayı havalandırma piyasasını domine etmiştir. Eurovent veritabanına göre günümüzde kullanılan yüksek performanslı soğutma gruplarının çoğu soğutma grubu sıvısı olarak R410A kullanmaktadır (Şekil 9). Kompresör üreticileri, vidalı kompre - sörler ile çalışan soğutma gruplarında hala kullanılan R134a soğutma grubu sıvısı yerine, R410A sıvısı ile çalışabilecek kompresörler geliştiriyorlar. Teknik açıdan bakıldığında, yasaklanan HCFC’leri de düşündüğümüzde şu an için kullanılabi - lecek en uygun soğutma sıvısı R410A’dır. Geleneksel HFC’ler ile karşılaştırıldıkla - rında doğal soğutma sıvılarının ozon taba - kasına zarar verme potansiyelleri daha düşüktür. Fakat bunlar ya yanıcıdırlar (hidrokarbonlar, HFO, R32), ya zehirli (amonyak), ya da havalandırma için yeterli performans düzeyinde değillerdir (CO2). Öyle görünüyor ki, HFC’den daha düşük küresel ısınma potansiyeli olan, havalandırma uygulamalarında kullanıla - bilecek başka bir soğutma sıvısı şu an için yok (Tablo 2). Bu yüzden yakın zamanda alternatif bir soğutma sıvısının HFC’lerin yerini alması beklenmiyor. Şekil 8. En yüksek ısı pompası verimliliğine (solda - yoğuşma sıcaklığı 40oC) ve soğutma grubu verimliliğine (sağda - buharlaşma sıcaklığı), en düşük yoğuşma ısısı ve en yüksek buharlaşma sıcaklığı elde ederek ulaşılabilir (Gerçek performans verileri sistemlere göre değişir). Şekil 9. Eurovent veritabanına göre soğutma gruplarının ve tersine çevrilebilir soğutma grubu/ısı pompalarının minimum, maksimum ve ortalama ESEER değerleri (Ocak 2012). Amonyak (HN 3 ) Karbondioksit (CO 2 ) Hidrokarbonlar (HFO) Kısmi halojenleşmiş kloro floro hidrokarbonlar (HCFC) Kısmi halojenleşmiş florohidrokarbon (HFC) Klorofloro hidrokarbonlar (CFC) Ozon tabakasına zarar verme potansiyeli 0 0 0 0.02 – 0.06 0 1 Küresel ısınma 0 1 3 76-12100 122-14310 4680-10720 Tablo 2. Soğutma sıvılarının ozon tabakasına zarar verme ve küresel ısınma potansiyelleri Kaynaklar: [1] Brelih, N., Seppanen O., vd.,2013, “Design of Energy Efficient Ventilation and Air Conditioning System”, Romania. [2] EN 15603; 2008 Energy Performance of the Buildings - Ovarall Energy Use and Definition of Energy Ratings. [3] Kurnutski vd, “How to Define Nearly Net Zero Energy Buildings”, Rehva Journal, May 2011. [4] Handel C, “ Ventilation with Heat Recovery is a Necessaty in Nearly Zero Energy Buildings”, Rehva Journal, May 2011.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=