Yeşil Bina Dergisi 23. Sayı (Ocak-Şubat 2014)

27 YEŞİL BİNA / ŞUBAT 2014 yurtdışındaki projelerde ekipmanların tümünün ana müteahhit tarafından satın alınması bizim açımızdan bazı sıkıntılar doğuruyor. Böyle olunca boru ve kanal işi yapar duruma düşüyoruz. Bu durum, firmanın gelirinin yanında kadroyu tatmin etmek açısından da problem çıkarıyor. Nitelikli çalışanlar ‘ben ne yapıyorum’ diyebiliyor. Bunun önüne nasıl geçebile - ceğimiz konusunda çalışıyoruz...” Fiyat düşürmeden çözüm bulunması gerekiyor “Yurtdışında Türk firmaları kendi içlerindeki rekabetle fiyatları çok düşü - rüyorlar. Mesela sekiz yıl önce Rusya’da yapılan projelerde sektör bunu yakından gördü. Yaklaşık on tane değişik bölgede minimum 200 bin metrekarelik alışveriş merkezleri yapıldı. Bunların hemen hep - sini Türk inşaat firmaları inşa etti. Ama hepsi ciddi sıkıntılar yaşadılar. Çünkü Rus firma bu konuyu kendi avantajları açısın - dan çok iyi kullandı. Firmaların fiyatlarını birbirine kırdırarak çok düşük rakamlara indirdi. Tabi bu durum ana müteahhidi etkilediğinden daha alttaki mekanik, elektrik firmalarını, silsile şeklinde etki - ler hale geldi. ‘Türk inşaat firmaları, iyi iş yaparlar ve fiyatları da ucuzdur’ gibi bir imaj oluşuyor. Bu acaba doğru bir yaklaşım mıdır? Bunun makul seviyede olması ve Türk firmalarının birbirinin fiya - tını düşürecek hale gelmeden başka bir çözüm bulması gerekiyor.” Gelişmiş ülkeler örnek alınmalı “Türkiye’de yatırımların çok büyük kısmı konutlardan oluşuyor. Ayrıca yavaş yavaş gündeme gelen Yeşil Bina ve LEED sertifikasyonu konuları da çok önemli. Öncelikli olarak binaların yalıtımı, son - rasında da kullanılan sistemlerin doğru sistemler içermesi önem kazanıyor. Böylelikle işin mühendislik kısmı gün - deme gelecek. Yeşil Bina, daha teknik bir kavram oldu. Belirli bir dönem sonra tamamen değişken devirli cihazlar kulla - sonra bize üye olmak isteyenlerden de bir ön şart olarak ‘değerlendirmenin yapılmış olmasını’ talep edeceğiz. Bu konu çok önemli. Bunu kendi içimizde yapıyoruz. Ancak daha da önemlisi, konuyu ilgili mercilere, yatırımcılara, inşaat firmala - rına, ana müteahhitlere anlatabilmektir. Ayrıca onların bunu değerlendirebilmesi ve karar verme noktalarında sistemden alıyor olmaları da çok önemli. Dolayı - sıyla ciddi emek ve gayret sarf ediyor olmak şart. Bu konuda ümidimiz var. Bir aşama sonrasında, denetlemeye girmiş ve derece almış firmalarla ilgili olarak o fir - malardan kaynaklanan bir takım problem - ler varsa, dernek olarak bir ‘sigorta olmak’ amacındayız. MTMD olarak etkinliğimizi ve yetkinliğimizi artıracak bir parametre olacağını düşünüyoruz.” Üye sayımızı artırmayı hedefliyoruz “MTMD olarak ana hedeflerimizden bir tanesi, derneğimizin ve dernek üye - lerimizin etkinliğini artırıyor olmak adına inşaat firmalarıyla iletişimi daha yakın ve sıcak hale getirmek, derneğimizi tanıt - maktır. Ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara ve İzmir’den şu anda 36 üyemiz bulunuyor. Antalya’da, Bursa’da ve başka şehirlerden de derneğimize üye katmak istiyoruz. Yurt çapında örgütlenmeye ihtiyacımız var. Bunun yanı sıra hedeflerimizden birisi de sektördeki büyük işlerde etkin olmak ve yurtdışında firmalarımızın iş yapma sürecindeki bazı sorunlara çözüm bula - bilmektir. Organizasyon anlamında, kadro anlamında, finansal, banka teminat mek - tupları anlamında, karşı tarafa verilecek güven anlamında sıkıntılar olabiliyor. Onun için birliktelikler yaratma ihtiyacı duyduk. İş ortaklıkları çerçevesinde çalış - mak, hedeflerimizden bir tanesi. Dernek olarak konuyu gündeme getirerek üyele - rimize anlatmak istiyoruz.” Boru ve kanal işi yapar duruma düşüyoruz “Türkiye’deki projelerde ve kısmen nılacak. Belki yüzde 20’sine ihtiyaç var ama cihaz yüzde 100 kapasiteyle çalışı - yor. Bunların hepsinin gelişmiş ülkelerde yapıldığı gibi düzeltilmesi şart...” Her şeyi sahada çözüyoruz “Batılı ülkelerde her şey öncelikle kağıt üzerinde çözülüyor. Sonra sahaya akta - rılıyor. Biz ise maalesef her şeyi sahada çözüyoruz. Birtakım iskan projeleri yapı - lıyor. Ondan sonra işi alıyorsunuz yeni baştan proje yapmanız gerekiyor ama artık karşınızda mimar kalmıyor. Mimar projesini teslim etmiş ve gitmiş oluyor. Halbuki başlangıçta mimarla mekanik - çinin, elektrikçinin, inşaatçının koordi - neli olarak çalışması, sistemlerin baştan çözülmüş olması, yani projeyi önce kağıt üzerinde bitirmek lazım. Sahada bütün işler tamamlandıktan sonra hâlâ bir takım değişiklikler yaşanıyor. Çıkan sorunları sahada çözmek gerekiyor. Bu bizlere ciddi bir yük getiriyor. Teklif hazırladı - ğınızda bunlarla ilgili bazı öngörülerde bulunduğunuz zaman da fiyatınız yüksek oluyor. Bu da rekabet açısından sıkıntı çıkartıyor...” Ciddi bir pazar var “2013 yılının mekanik tesisat sektörü açısından genelde iyi geçtiğini söyleye - bilirim. Ancak en büyük sıkıntımız olan haksız rekabet ve iş yapımında ödemele - rin gecikmesi veya yapılamaması sektörde ciddi sıkıntılara sebep oldu. Üye firmala - rımızdan birkaçı bu sıkıntılardan dolayı zor duruma düştüler. Azerbaycan’da Türk firmaları tarafından ciddi projeler yapılıyor. Bizim de içinde bulunduğumuz süreçte Türkmenistan’da önemli yatırım - lar var. Rusya’daki projeler devam edi - yor. Bununla birlikte Türk firmaları yavaş yavaş Afrika pazarına da girmeye baş - ladılar. 2014’ün 2013’ten daha iyi bir yıl olacağını düşünüyoruz. Türkiye’de de çok büyük şehir hastaneleri projeleri mev - cut. Dolayısıyla ciddi bir pazarın olduğu ortada.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=