Yeşil Bina Dergisi 15. Sayı (Eylül-Ekim 2012)

bir sertifika olduğu için DGNB’yi seçtik. Ayrıca DGNB muhtemelen önümüzdeki dönemde AB sertifikasyon sisteminin de belkemiğini oluşturacak...” Yerli inşaat malzemeleri teşvik edilmeli “Projeyi üstün nitelikli tasarladığımız için DGNB’nin istediği neredeyse tüm unsurlar projede zaten bulunuyordu. Bu yüzden de sertifikasyon anlamında fazla bir maliyeti olduğunu söyleyemem. Bu zaten bizim vizyonumuzun, projemizin bir parçasıydı. Projemizin dışına çıkmamız gerekmedi. Türkiye’nin Yeşil Bina ile ilgili uzun vadede istikameti doğru ama kısa vadede özellikle evrensel olarak kabul edilmiş, önde gelen standartlar çerçe - vesinde onaylı malzeme tedarikçilerinin olabildiğince Türk olmaları sağlanmalı. Aslında belki üreticilerimiz yurtdışında - kiyle aynı kalitede mal üretiyordur ama kendi imalatını o standart nezdinde ser - tifikalandırmadığı için denetleme aşama - sında bir katkısı olamıyor. O zaman da sırf imalatçı imalatını sertifikalandırmadığı için aynı malzemeyi bir başkasından daha pahalıya almak zorunda kalıyorsunuz. Bu da varlıkların bir yerde israf edilmesine neden oluyor. Türkiye’de Yeşil Bina yapıl - ması daha cazip hale getirilmeli. Bunun için Türk inşaat malzemesi endüstrisinin teşvik edilmesi şart. Bu yapıldığı zaman yatırımcı da kendi coğrafyasında var olan, kendisine yakın, muhtemelen daha makul fiyatlarla ürün temin ederek Yeşil Bina standardından ödün vermeksizin binasını inşa edebilir. Ama şu anda yurt - dışı firmalardan ürün almaya zorlanıyoruz. Bu konuda sınırlı sayıdaki tedarikçiden mal talep edildiğinde fiyatlar da otomatik olarak yükseliyor. Dolayısıyla hükümetin acilen bu konuda Türk inşaat malzemesi endüstrisini teşvik etmesi, yol göstermesi gerekiyor...” Ekoloji açıdan birçok noktaya dikkat ettik “Ekoloji ve konfor açısından bir - çok noktaya dikkat ettik. Özellikle temiz hava sirkülasyonuna, daire içi ses yalıtımına, otomasyon sistemlerini kullanmak suretiyle enerji sarf sis - temlerinin yönetimine özen gösterdik. Sayaç seçimleriyle ilgili çalıştık. Ekoloji deyince tasarrufla ilgileniyorsunuz ama sonuçta bahçeyi de göz ardı etmemek gerekiyor. Türkiye’de herkes ağaç diki - yor ama 15 metre uzunluğunda geniş çaplı çınar ağacını Türkiye’de nereden buluruz diye çok aradık ama bulama - dık. Türkiye’de şu anda ağaç çiftlikleri, Avrupa’ya kıyasla son derece geri kalmış durumda. Avrupa’da istediğiniz boyda ağaç alır projenizde kullanırsınız. Mesela Almanya’da öyle bir noktaya gelmişler ki ormandaki ağaçları alıyorlar götürüyor - lar, binalarını yapıp aynı ağaçları öldür - meden geri getiriyorlar. Türkiye’de bunu yapacak makine yok. Biz Avrupa’nın en büyük ağaç dikim makinesini Türkiye’ye getirerek bahçemizin yenilenmesinde kullanacağız...” YEŞİL BİNA / EKİM 2012 39

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=