Yeşil Bina Dergisi 12. Sayı (Mart-Nisan 2012)

YEŞİL BİNA / NİSAN 2012 21 yüksek olduğunu vurgulayan Bakan Bay- raktar, ülkemizde sanayileşmeyle birlikte şehirlerde yaşanan yığılmanın denetim- den yoksun, hesapsız ve düzensiz, enerji savuran gecekondulaşmayı da berabe- rinde getirdiğini anımsatarak, Bakanlık- larının önündeki en önemli meselenin kentsel dönüşüm olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin ciddi bir afet riski oldu- ğunu ifade eden Bayraktar, “Afet riski altındaki alanları dönüştürmek önceliği- miz. Mülkiyet hakkı esastır; ancak yaşama hakkı daha önceliklidir.” diye konuştu. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürül- mesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın önemli bölümünün geçtiğini, 13. maddesinin de önümüzdeki günlerde kabul edilmesini beklediklerini belirten Bayraktar, riskli bölgelerin dönüşmesi için önemli adımlar atacaklarını, bunun Yeşil Binalar yapılma- sının ve inşaat sektörünün gelişmesinin de önünü açacağını sözlerine ekledi. Francesco Morace’den “Gelecek için Dört Model” Erdoğan Bayraktar’dan sonra söz alan sosyolog, yazar, gazeteci ve Future Con- cept Lab’in kurucusu Francesco Morace de, “elzem ve sürdürülebilir”, “güven ve paylaşım”, “çabuk ve derin” ve “eşsiz ve evrensel” olarak adlandırdığı kavram- lar üzerinden ekoloji ve sürdürülebilirlik temalarının sosyal bağlamda etkilerini irdeleyerek, gelecekte karşımıza çıkması muhtemel “sürdürülebilir eğilimler”den bahsetti. Morace, geleceğin modasının yüksek kaliteli, kişiselleştirilmiş ve düşük maliyetli olacağını söyledi. 1980’li ve 90’lı yıllarda her şeyi trendlerin belirlediğini, ancak ömürlerinin 5 yılla sınırlı olduğunu kay- deden Morace, şu anda ise belirleyici olanın daha uzun ömürlü paradigmalar olduğunu söyledi. “Sürdürülebilirlik de bu paradigmalardan biri.” diyen Morace, bu yeni ortamda insanların hayatı anla- masının çok önemli olduğuna işaret ederek, bugün tasarım açısından yaşam olgularını duygularımızla anlayabildikleri- mizle, mantığımızla anlayabildiklerimizin karşılaştırmasının oluşturduğunu ifade etti. Morace, etiğin ve estetiğin birlikte ele alınmasının da sürdürülebilirliğin bir başka yolu olduğunu aktardı. 5. EKODesign Konferansı’nın sürdü- rülebilirlik gündemine farklı bakış açı- larıyla eleştirel yaklaşımların öne çıktığı bölümlerinden “Sürdürülebilirliğe Eleş- tirel Yaklaşım 2: Geleneksel, Çağdaş, Çağ Ötesi” oturumu, TMMOB Mimarlar Odası, Koruma ve Restorasyon Uzmanları ve ICOMOS Türkiye Milli Komitesi üyesi Mimar Prof. Dr. Emre Madran ve Akdeniz Üniversitesi İç Mimari ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden Orman Mühendisi Prof. Dr. Tuncay Neyişçi’yi biraraya getirdi. İlk olarak söz alan ve konuşmasına ekoloji kavramıyla geleneksel mimarlık arasındaki ilişkiyi sorgulayarak başla- yan Emre Madran, eğer sürdürülebilirlik gelecek kuşakları düşünerek, kaynakları akılcı kullanarak, insan gereksinimle- rine uygun ve doğa ile uyumlu bir çevre yaratmaksa; bunun geçmişte geleneksel mimarlık ile zaten yapıldığını, hatta bu yaklaşımın Roma döneminde Vitruvius tarafından açıkça ifade edildiğini, dola- yısıyla sürdürülebilirlikten bahsederken bunun yeni keşfedilmiş bir kavram ola- rak sunulmasının yanlışlığına işaret etti. Bugünün kentinde hemen hepsi gözardı edilmiş olan topografya, iklim gibi doğal verilerin geleneksel mimarlığın toplumla birlikte biçimlendiricisi olduğunu ve bun- ların da çevreyle barışık bir anlayış için vazgeçilmez olduğunu belirten Madran, konuşmasını, “Eğer geleneksel mimarlığı- mızı yeterince sindirmiş olsaydık, bugün ekolojik ya da sürdürülebilir mimarlığı da çok farklı bir biçimde tartışıyor olurduk.” sözleriyle bitirdi. Tuncay Neyişçi ise konuşmasına, sürdürülebilirlik kavramına ilişkin genel görüşlerin daha çok sorgulanmadan kabul edilen bilgilerden oluştuğunu gös- teren bir örnekle başladı. Konferans izleyi- cilerine, cam ve plastik şişeden hangisinin daha çevreci olduğu sorusunu yönelten Neyişçi, “Çoğunuzun cam diyeceğini biliyorum; oysa hangisinin çevreye daha az zarar vereceği, daha çok bizim onları kullanış biçimimize bağlı.” dedi. Neyişçi, bu örnekten yola çıkarak, ekoloji ve ilgili birçok kavramın yeterince sorgulanma- dan kabul edilmiş yargılarla tartışıldığını, bunda medyanın da büyük rolü olduğunu belirtti. EKODesign Konferansı, atölye çalışmalarıyla sona erdi EKODesign Konferansı, 13 Nisan Cuma günü düzenlenen atölye çalışma- larıyla sona erdi. Yeşil Bina danışmanlık ve mühendislik firması Altensis tarafından yürütülen yarım günlük ‘Sürdürülebilir Cephe Sistemleri’ atölyesi; sürdürülebilir cephe sistemleri konusunu, mimarlık, enerji verimliliği, günışığı, akustik, kons- trüksiyon ve maliyet unsurları üzerinden ele aldı. EKODesign 2012 Workshop programı kapsamında Material ConneXion İstanbul işbirliğiyle düzenlenen “Material Conne- Xion İstanbul Araştırma Çalıştayı: Mimar- lık ve Malzemede Sürdürülebilir Tasarım” atölye çalışması da OBR Open Building Research kurucu mimarlarından Paolo Brescia’nın yürütücülüğünde gerçekleşti. The Doors of Perception kurucusu John Thackara yönetimindeki ‘Büyüyen Biyo-Şehir’ atölye çalışması ise biyo- şehir konseptini anlamak, eylem için yeni dönem fırsatlarının farkına varmak ve diğer ilgili katılımcılarla ilişki kurmak amacıyla gerçekleştirildi.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=